
Gazeteci Ferda ve HDP’li Seyhan hakkında 19 aydır iddianame hazırlanmadı
- 09:08 29 Şubat 2020
- Hukuk
Safiye Alağaş
İSTANBUL - Gazeteci Ferda Yılmazoğlu ve HDP’li Seyhan Çiçekli, 19 aydır tutuklu bulunmasına rağmen hala haklarında iddianame hazırlanmadı. Tamamen soyut iddialarla tutuklandıklarını ve 18 aylık sınırın aşıldığını belirten avukat Okan Selçuk, dosyayı AYM ve AİHM’e taşıyacaklarını söyledi.
İstanbul’da 4 Ağustos 2018 tarihinde gözaltına alınan Gazeteci Ferda Yılmazoğlu ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyesi Sehyan Çiçekli, çıkarıldıkları mahkeme tarafından ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklandı. Aynı dosya kapsamında Teymen Öztürk ve Faruk Öztürk hakkında da ‘örgüte yardım’ gerekçesiyle tutuklama kararı verildi. Ancak 4 kişi aradan geçen 19 aya rağmen iddianame hazırlanmadığı için hala hakim karşısına çıkarılmadı. Gözaltında fiziki işkenceye maruz bırakılan Ferda ve Seyhan, tutuklanmalarının ardından Silivri 9 Nolu Cezaevi’ne gönderildi.
'18 aylık yasal süre doldu’
Dosyaya ‘kısıtlılık’ kararı getirilirken, Seyhan ve Ferda’nın avukatı Okan Selçuk, müvekkillerinin tutukluluğuna her ay itiraz ediyor ancak her defasında ret kararı veriliyor. En son 18 Ocak’ta İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulunan Okan, itiraz dilekçesinde tutuklulukta geçirilen 18 aylık yasal sürenin dolduğunu, soruşturma evresinde tutukluluk süresinin, Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından 6 ayı, Ağır Ceza Mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemeyeceğini hatırlattı. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, soruşturma aşamasında getirilen ‘gizlilik’ kararı nedeniyle de dosya hakkında bilgi verilmediği belirtilen dilekçede, polis sorgusunda soyut ve tamamen duyum üzerinde olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca Seyhan hakkında Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi ‘mükerrer suçlarla’ yargılandığını ve dosyanın Yargıtay’da olduğu belirtilerek, bu nedenle dosyanın düşmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’nda bir tutuklama kararının verilebilmesi için tutuklama sebebinin var olması gerektiğine dikkat çekilerek, müvekkilleri hakkında böyle bir somut olgunun da olmadığını vurguladı.
‘Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptık’
Avukat Okan, yeni yargı paketiyle birlikte tutukluluk süresi 18 ayı dolmuş bir tutuklamanın ancak savcılığın gerekçe göstererek 6 ay daha uzatabileceğini söyledi. Ancak savcılığın buna ilişkin ne bir talebi ne de bir dilekçesi olduğunun altını çizen Okan, “Şuan beklemek dışında yapabileceğimiz hiçbir şey kalmıyor. Ferda için ‘Arjin’, Seyhan için ise ‘Evin’ kod ismini kullandıklarına dair beyanlar olduğu gerekçesi ile tutuklandılar. Bunun dışında dosya ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Hatta bu beyanların dosyada yer alıp almadığını dahi bilmiyoruz. Biz sadece tutuklama gerekçesinin bu olduğunu biliyoruz. Onun dışında tutukluluğa yaptığımız itirazlara verdikleri cevapların hepsinde somut hiçbir şey yok” dedi.
‘Soruların tutuklanma gerekçesiyle ilgisi yok’
Bazı dilekçelerde dosya kapsamında ‘gizlilik’ kararı olmayan evrakların kendilerine verilmesi talebinde bulunduklarını ancak sadece emniyet ifade tutanakları ve üst arama tutanaklarının verildiğini belirten Okan, “Ciddi bir istinat olsa biz bunu da kabul ediyoruz. Ancak öyle bir durum da yok. Müvekkillerimize emniyette ‘Şu kişiler sizin ‘Arjin’ ve ‘Evin’ kod ismini kullandığınıza dair ifade verdi’ deyip buna ilişkin soru bile sorulmamış. Genelde ‘neden ailenizle birlikte yaşamıyorsunuz’, ‘İstanbul’da niye yaşıyorsunuz’, ‘Çok sık şehir değiştiriyorsunuz’, ‘Sabit bir ikametgâhınız neden yok’ şeklinde sorular yöneltildi. Seyhan Çiçek HDP Kadın Meclisi çalışanı ve HDP nereye görevlendirirse oraya gidiyor. Yine Ferda Yılmazoğlu gazeteci ve gazeteciler sürekli gezer. Kendileri de ifadelerinde bunları belirttiler. Bunları ısrarla söylememize rağmen dikkate alınmıyor” diye belirtti.
‘Anayasa Mahkemesi’nden sonuç alamadık’
Daha önce Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunduklarını ancak bir sonuç alamadıklarını ifade eden Okan, tekrar AYM’ye başvuru yapacaklarını, olumlu bir sonuç almadıkları durumda dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını söyledi.
Okan, son olarak tutukluluk durumunun hem müvekkilleri hem de aileleri için yıpratıcı olduğunu, sağlık sorunlarının başladığını belirterek, “Tutukluluk durumu resmen infaz niteliğine dönüşmüş durumda” diye konuştu.