TUHAY-DER: Soru işaretlerinin giderilmesi için derhal harekete geçilmeli

  • 12:35 28 Şubat 2020
  • Güncel
VAN - İmralı Adası’nda çıkan yangına ilişkin açıklama yapan TUHAY-DER, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşlerin gerçekleşmediğinden kaynaklı kamuoyunun zihninde soru işaretleri oluştuğunu ve bu soru işaretlerinin giderilmesi için derhal hükümet yetkililerinin harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 3 tutuklunun bulunduğu İmralı Adası'nda dün çıkan yangına ilişkin Van’da Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Muazzez Orhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED-TUHAY-FED) eşbaşkanları ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri katıldı.
 
‘Öcalan hukuksuzluğa karşı yaşam sürdürüyor’
 
Basın metnini okuyan TUHAY-DER yöneticilerinden Suat Meşe, Abdullah Öcalan’ın 1999 yılından bugüne kadar ağırlaştırılmış tecrit koşulları altında İmralı Adası'nda hukuksuzluğa karşı yaşamını sürdürdüğünü belirtti. Suat, “Türkiye'de binlerce tutukluya uygulanan tecrit yöntemi ile Sayın Öcalan'a uygulanan yöntem aynı değildir. Türkiye kanunlarına göre herhangi bir tutukluya verilen hakların bile verilmediği hukuksuzluğun içindedir. Haberleşme hakkı, avukat görüş hakkı, vasi görüş hakkı, ailesi ile görüş hakkı verilmemektedir. Bu da Türkiye hukuk sisteminde çifte standardın en bariz örneğidir. Hal böyleyken Sayın Öcalan’dan haber almak Adalet Bakanının keyfi kararına kalmıştır” dedi.
 
‘Görüşme olmadığı sürece soru işaretleri olacak’
 
İçişleri Bakanının, İmralı’da çıkan yangının söndürülmesine ilişkin açıklamasını bir programda duyduklarını söyleyen Suat, kamuoyunun zihninde soru işaretleri oluştuğunu kaydetti. Suat, “Mevcut soru işaretlerinin giderilmesinin tek yöntemi vardır. Türkiye'deki tutuklulara verilen hakların Sayın Öcalan'a da tanınmasıdır. Avukatları, ailesi, vasisi ile görüştürülmediği takdirde kafamızda soru işaretleri kalmaya devam edecektir. Sayın Öcalan'ın yaşamı ve sağlığına dair bilgi almak ailesinin ve avukatlarının hakkıdır. Bu hak göz ardı edilmeden ivedilikle harekete geçirmelidir” diyerek çağrıda bulundu.