
‘Adalet Bakanlığı’nın hasta tutsaklara dönük duyarsızlığı insani değildir’
- 09:04 28 Şubat 2020
- Güncel
MARDİN - Cezaevinde bulunan yüzlerce hasta tutsaktan biri olan İzzet Turan'ın durumu günden güne kötüye giderken, kardeşi için Adalet Bakanlığı’na verdikleri dilekçelerin sürekli reddedildiğini ifade eden Leyla Turan, “Adalet Bakanlığı’nın hasta tutsaklara dönük duyarsızlığı insani değildir” dedi.
Son bir yıl içerisinde Türkiye ve bölge cezaevlerinde 40‘a yakın hasta tutsak cezaevlerinde yaşamını yitirdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından hazırlanan istatistiklere göre ise cezaevlerinde 228’i ağır olmak üzere toplam 578 hasta tutsak bulunuyor. Bu hasta tutsaklardan biri de Gaziantep L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan ve yıllardır kaldığı cezaevinde birçok hastalıkla savaşan İzzet Turan. 1997 yılında tutuklanarak cezaevine giren, burada birden fazla hastalık teşhisi konulan İzzet, en son yüz felci geçirdi. Kardeşi İzzet için en son verdikleri dilekçeye Adalet Bakanlığı’nın, "Hastane raporu ‘cezaevinde kalabilir’ diyor" cevabını verdiğini ifade eden Leyla Turan, gelecek kötü haberi elleri yüreklerinde beklediklerini söyledi.
Bakanlık hastane raporlarını gerekçe gösterdi!
Adalet Bakanlığı’na yazılan dilekçeye şu yanıt verilerek reddedildi: "Gaziantep Araştırma Hastanesi tarafından rapora ‘Cezasını infaz edebilir’ bilgisi verildiği, sürekli kurum doktoru tarafından muayenelerinizin yapıldığı, farklı tarihlerde ilgili hastanelere sevkiniz yapılarak gerekli tedavinizin yapıldığı. Öte yandan mahkemece verilen karara yönelik iddianın yargı yetkisi ve takdir hakkı kapsamında kaldığı, yargılamanın yenilenmesi talebinin doğrudan mahkemesine, cezanın infazına ilişkin taleplerinde infaz yeri Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya infaz hakimliğine yapılması gerektiği, bu konuda bakanlığımızda yapılacak bir işlem bulunmadığı."
'Abimin durumu günden güne kötüye gidiyor'
Verilen karara tepki gösteren Leyla, kardeşinin temel ihtiyacını bile karşılayamaz duruma geldiğini söyledi. En son geçen ay gittiği açık görüşte İzzet’in çok ağır bir şekilde konuştuğunu aktaran Leyla, "En son bu ay açık görüşüne gittim. Abimin birden fazla ağır hastalığı var. Ben buna karşı adalet bakanlığına dilekçe verdim. Sadece ben değil milletvekilleri de konuya dair soru önergesi verdi. Ama Adalet Bakanlığı konunun ‘muhatabı biz değiliz. Onun tedavisi yapılıyor cezaevinde kalabilir’ diyerek denetim ve yeniden yargılama talebimizi reddetti. Abimin cezaevinden çıkarılmasını istiyorum. İnsan sağlığı her şeyden önemlidir. Bunu sadece abim için de değil bütün hasta tutsaklar için istiyorum" dedi.
'Elimiz yüreğimizde kötü bir haberin gelmesini bekliyoruz'
Bakanlığın yaşanan durumu hukuka bağlamasının insani bir yaklaşım olmadığını dile getiren Leyla, "Abimin 9 ağır hastalığı var. Kemik erimesi, böbrek taşı, boyun fıtığı, bel fıtığı, mide ülseri gibi birden fazla hastalığı bulunuyor. Bu hastalıklar kalıcı bir zarar verebilir ve ölümcül bir duruma sahip. Bakanlık bunu bilmesine rağmen bu durumu görmezden geliyor. Kalıcı olmayan normal bir hastalık olsa anlarız ama abim artık kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Günden güne daha da kötüleşiyor. Adalet Bakanı bunu bile bile bize bu cevabı veriyor. Adalet Bakanlığı’nın hasta tutsaklara dönük duyarsızlığı insani değildir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Cezaevinden her an kötü bir haber gelecek korkusuyla elimiz yüreğimizde bekliyoruz. Bunu görmemezlikten gelip hukuka bağlamalarını istemiyoruz. Üç tane milletvekilli soru önergesi verdi onlara da ret cevabı vermişler. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu işkenceye bir an önce son versinler" diye vurguladı.