Suriye’den göç eden iki kardeş eşarp satarak hayatta kalmaya çalışıyor

  • 09:08 23 Şubat 2020
  • Güncel
Filiz Zeyrek
 
ADANA - DAİŞ’in Halep'e saldırması nedeniyle 5 yıl önce Adana’ya göç etmek zorunda kalan Evra ve Ayşa, Şakirpaşa semt pazarında toptancıdan aldıkları eşarpları satarak hayatta kalmaya çalışıyor. 
 
DAİŞ çetelerinin 2014 yılında Suriye’ye saldırmasıyla binlerce kişi topraklarını terk etmek zorunda kalarak  çevre ülkelere yerleşti. Şüphesiz dünyada yaşanan tüm savaş ve göçlerin en ağır yükünü omuzlayan kadın ve çocuklar olurken, sığındıkları ülkelerde yaşamak için zor şartlarda hayat mücadelesi veriyor. Savaşın yükünü minicik omuzlarında taşıyan çocuklardan 10 yaşındaki Evra ve 8 yaşındaki Ayşa da Adana’da hayata kalmaya çalışıyor. İstismarın boyutlarından biri olan çocuk yaşta çalışmak zorunda bırakılan Evra ve Ayşa, ailesiyle 5 yıl önce Halep’ten Adana’ya göç ediyor. Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa Mahallesi’nde yaşayan çocuklar, 4 yıldır Şakirpaşa semt pazarında toptancıdan aldıkları eşarpları satarak geçimlerini sağlıyor. 
 
'Savaş korkunç bir şey'
 
Savaşı 5 yaşındayken gören Evra hala hafızasında izlerini taşıyor. Evra, "Çok küçüktüm ve bir an herkes koşuşturmaya, bağırmaya başladı çok korkmuştum. Annem bizi önce bir odaya kapattı ve çok ağlıyordu. Biz neler olduğunu anlamamıştık. 6 kardeşiz ve hepimiz çok küçüğüz. Daha sonra silah sesleri geliyordu ve bu çok korkunçtu. Sonradan buraya geldik ama burada da çok zorlandık. Önce ev bulamadık çünkü paramız yoktu ve kimse bizi evine almıyordu. Çadırlarda yaşamaya başladık sonra bahçeye işe gitti annem. Biraz para kazanınca ev kiraladık. Annemize yardım etmek için biz de çalışmaya karar verdik” diye anlatıyor. 
 
'Çok para kazanamıyoruz çünkü ekonomik kriz var'
 
Haftada bir gün pazara çıktıklarını, 08.00’den 18.00’e kadar tezgah açtıklarını belirten Evra, “Eşarp satıyoruz çünkü en uygun bunları bulduk. Bunları uygun bir fiyata tanıdık bir toptancıdan alıp birkaç kuruş ekleyerek satıyoruz. Çok para kazanamıyoruz çünkü ekonomik kriz var ve çok alan olmuyor. Yine de evimize bir haftalık ekmek parasını kazanmış oluyoruz” diyor. 
 
'Savaşlar çok kötü bir şey'
 
İnsanların ırkçı davranışlarına maruz kaldıklarını da söyleyen Evra, “Kendi ülkemizden buraya keyfi gelmedik ve bize çok kötü davranıyorlar. ‘Suriyeli’ deyip dışlıyorlar. Bu bizi çok üzüyor. Çok kötü şeyler yaşadık ama burada da insanlar çok kötü. Ülkemizin özgürleşmesini ve dönüp orada okula gitmek istiyoruz” diye anlatıyor.