Cizre’de ‘Dünya Anadil Günü’ paneli

  • 17:12 22 Şubat 2020
  • Güncel
 
 
ŞIRNAK - Mezopotamya Yazarlar Derneği ve Bırca Belek Dil ve Kültür Derneği öncülüğünde 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla panel düzenlendi.
 
 Şırnak’ın Cizre ilçesinde Mezopotamya Yazarlar Derneği ve Bırca Belek Dil ve Kültür Derneği öncülüğünde 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla panel düzenlendi. Bırca Belek Dil ve Kültür Derneği’nde düzenlenen panele yazar-gazeteci Roza Metina, şair Zozan Gulan, yazar Veysi Ülgen, Cizre Şiir Grubu, dengbêjler ve çok sayıda kişi katıldı.
 
 ‘Dil kültürün savunması gereken en önemli şeydir’
 
İlk olarak Dünya Anadil Günü’nü kutlayan Zozan Gulan, “Dil kültürün savunması gereken en önemli şeydir. Bütün sokaklarda anadilin konuşulmasını savunuyoruz. Fakat biraz kendimize dönmemiz gerekiyor. Kendi dilimizdeki ağızları anlamıyoruz. Dil kurumları ve dil bilimcilerimizin dili ortaklaştıracak bir dil yaratması gerekiyor” dedi.
 
‘Benim hikayem o zaman başladı’
 
Çocuk yaşta devletin zulmü ve baskısıyla büyüdüğünü ifade eden Zozan, “Askerler gece yarıları evimize baskın yaparak herkesi köy meydanına topluyorlardı. Böyle zamanlarda özellikle kendi dilimizi kullanmamızı engelliyorlardı. Çığlımızı bile Kürtçe atamıyorduk. Benim hikayem o zaman başladı. O zaman oluşan kinimi aktarmak istedim. Bunu da şiir ve edebiyat yoluyla yapıyorum” diye konuştu.
 
‘Tarihe baktığımız zaman Kürtler köklü bir tarihe sahiptir’
 
Ardından söz alan yazar Veysi Ülgen de, Kürt dilinin saldırılara rağmen bugüne kadar geldiğini vurgulayan Veysi, “Kürt dili, devlet olmadığı halde bugüne nasıl geldi? Kürtçe, doğaya bağlı bir dildir. Birçok sözcük doğadan dilimize geçmiş. Bakıldığı zaman doğanın Kürt dili üzerinde etkisi görülecektir. Dilin korunmasındaki bir diğer etmen de kültür ve tarihtir. Tarihe baktığımız zaman Kürtler köklü bir tarihe sahiptir. Bunun için devletsiz olarak bugüne kadar gelmiş. Bugün doğa, tarih ve kültür üzerindeki saldırının temeli Kürt dilidir. Çünkü biliyorlar Kürt dili doğadan kültürden koparılırsa yok olacaktır. Tarihimize sahip çıkarsak dilimize de sahip çıkmış olacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Eğer bir statü yaratmazsak Kürt dili de yok olacaktır’
 
Son olarak konuşan yazar-gazeteci Roza Metina da, şunları dile getirdi: “Dilin yaygınlaştırılması gerekiyor. İlk olarak dilimizi kendimize sonra da topluma öğretmeliyiz. Kürt dili çok zengin bir dil. Yapılan araştırmalarda Kürt dilinin zenginlik açısından dünyada 31’inci sırada yer alıyor. Asimilasyon politikalarına rağmen Kürtçe’nin bu kadar zengin olmasından dolayı devlet bilinçli olarak dil kurumlarına saldırıyor. Devlet bilinçli olarak dilimize saldırıyor. Bir yandan TV açarken bir yandan da bizim kanallarımız kapatılıyor. Kürtçe eğitim veren kurumlarımız kapatılıyor. Kayyım gelir gelmez Mehmet Uzun, Ahmedê Xani, Uğur Kaymaz gibi isimlerin verildiği yerlerin adını değiştirdi. Toplumsal hafızayı yok etmeye çalışıyorlar. Bizler birlik ruhuyla hareket etmez ve bütün yaşantımızda Kürtçe konuşmazsak bu saldırılar devam edecek. Kürtçenin eğitim dili yapmamız gerekiyor. Çocuklarımızın Kürtçe konuşması gerekiyor. Çocukların konuşmadığı dil yok olacaktır. Kürt dili için eğer bir statü yaratmazsak Kürt dili de yok olacaktır.”
 
Panel, soru-cevap şeklinde sona erdi.