VAN - MEBYA-DER 1’inci Olağan Kongresi’nde konuşan HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Türkiye’nin içinde bulunduğu son duruma dikkat çekerek, “Katmerli olarak Türkiye savaşın her boyutunu yaşıyor” dedi.

 

Van’da Medeniyetler Beşiğinde Kayıp Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği (MEBYA-DER)  1’inci Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Beyaz Saray Düğün Salon’unda gerçekleşen kongreye Halkların Demokratik Partisi(HDP) Grup Başkanvekili ve HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, HDP Van milletvekilleri Murat Sarısaç, Muazzez Orhan, HDP il ve ilçe örgütleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Van Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile çok sayıda tutuklu ailesi katıldı. Kongrenin açılış konuşmasını HDP Van İl yöneticisi Leyla Atsak yaptı. 

 

Divan üyelerinin belirlenmesi ardından demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler adına yapılan saygı duruşuyla başlayan kongrede Fatma Kurtulan bir konuşma yaptı. 

 

‘Derneğin çalışmaları çok önemli’

 

Katılımcıları selamladıktan sonra konuşmasına başlayan Fatma, MEBYA-DER’in kuruluş amacının Türkiye gerçekliğini yansıttığını ve dernek üyelerinin çalışmalarını çok önemli bulduğunu söyledi.  Fatma, “Dernek bir mücadele boyutunu anlatıyor. Bu anlamda çok önemli bir dernektir. Annelerin gözyaşları ile başlayan bir çalışma sonucunda oluşturulmuş bir dernektir. Elbette ki manevi anlamda çok büyük önem taşıyan bir dernektir. Bu anlamda çalışma yürüten tüm arkadaşları selamlıyorum” dedi.

 

‘ PKK’yi şuan ki Türkiye’nin bulunduğu atmosferin yaratıcısı olarak görmek yanılgılıdır’

 

“PKK Kürt sorununu oluşturan bir etken değil, daha çok Kürt sorununun içinde var olmuş, oluşmuş bir harekettir” sözlerine dikkat çeken Fatma devamında ise, “Bu anlamda PKK’yi Kürt sorununun temel nedeniymiş gibi gösteren, PKK’yi şuan ki Türkiye’nin bulunduğu atmosferin yaratıcısı olarak görmek oldukça yanılgılı bir yaklaşımdır” dedi.  Kürt sorununu meclislerde, kurumlarda, halka anlattıklarını belirten Fatma, “Neredeyse cumhuriyetle yaşıt olan Kürt sorununun geldiği boyut bizleri ortaya çıkardı. Acımasız bir savaşı ortaya çıkardı. O savaşta yaşamını yitirenler için kimisi 40 bin diyor, kimisi 50 bin kişi diyor. Tek bir insanın bile yaşamını yitirmesi önemlidir, kıymetlidir. Canlar toprağa düşüyor. Ama öyle bir hal ki; cenazelerini bulanlar dahi kendini şanslı hissettiği bir dönemden geçiyoruz. Bazılarımız cenazelerimizi bulamıyoruz. Onlara ulaşmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘Cenazesinin başında ‘barış’ diye haykıran anneleri selamlıyorum’

 

Konuşmasında annelere de değinen Fatma, “Biz annelerle çok cenaze defnettik. O paramparça cenazelerin başında bile ‘yaşasın barış,  demokrasi, adalet’ seslerinizin önünde saygıyla eğiliyorum. Hala ‘Ben evladımı yitirdim, başka anneler ağlamasın. Askeri de, polisi de, gerillası da’ ölmesin diye ben ‘artık barış istiyorum. Edi bese’ çalışma yürüten anneler gerçekten sizin mücadeleniz önünde ben saygıyla eğiliyorum” sözlerine yer verdi. 

 

‘PKK defalarca ateşkes çağrısı yaptı’

 

Kürtlerin verdiği mücadele soncunda bugün geldiği noktayı değerlendiren Fatma, “Dünyanın her yerinde artık Kürt sorunu sadece Türkiye’de Kürt sorunu olarak değil, dünyanın her yerinde Rojava’daki Kürt’ü, Irak’taki Kürt’ü, İran’daki Kürt’ü, Türkiye’deki Kürt’ü tartışır duruma geldi. Artık ne olursa olsun Kürt sorunu o ya da bu masa etrafında tartışılır durumdadır. Türkiye’de de biliyorsunuz birçok dönemde Sayın Öcalan’ı esas alıp görüşmelerin olduğu dönemler oldu. 1993’ten bu yana Sayın Öcalan, ‘Ben silahı zorunlu olarak elime almak durumunda kaldım. Ancak ben artık silahın dışında da diyalogla çözümü tartışabilirim’ diye çağrılar yaptığını biliyoruz. 93’ten bu yana adımlar atılıyor. O zamandan bu yana PKK defalarca ateşkes çağrısı yaptı. En son biliyorsunuz İmralı’da bir süreç başladı. Belli bir aşama da kat edildi. Görüşmeler yapıldı. Devletin en üst düzeyinde bulunan kişiler ile seçilmişlerin de bulunduğu heyetlerle görüşmeler yapıldı” diyerek çözüm sürecinde yaşananları hatırlattı. 

 

‘Katmerli olarak Türkiye savaşın tüm boyutlarını yaşıyor’

 

“Çözüm sürecinde Alevisi, Sünnisi, Kürt’ü, Türk’ü nefes aldı”  diyen Fatma, “İmralı görüşmelerinde de Sayın Öcalan darbe dinamiğinden söz etti. ‘Eğer bu kez barış olmazsa, çözüm olmazsa Türkiye’yi ciddi bir süreç bekliyor’ ifadesini kullandı. 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşti. Cizre’de insanlar bodrumlarda diri diri yakıldı. O günden bu yana Türkiye belini doğrultamıyor. Katmerli olarak Türkiye savaşın her boyutunu yaşıyor” şeklinde konuştu.

 

Fatma konuşmasına şöyle devam etti: 

 

“Tecridin ülke açısında tıkanan bir süreç olduğunu defalarca dile getirdik. Geldiğimiz noktada yine biz haklı çıktık. Ülkede şu an bir sosyal medya hesabını kullanan insan da cezaevinde, Kürt sorunu ‘çözülsün’ diyen insan da cezaevinde, ‘ülkede ekonomik kriz var’ ve ‘zamlar var’ diyen insan da cezaevinde. Dün Gezi direnişi davasında yargılanan biri şahsında yine bir hukuk katliamı yaşandı. Mevcut hukuk ayaklar altında. ‘anayasa yetmiyor, değiştirelim, Türkiye’nin tüm renklerini kapsayan demokratik bir anayasa yapalım’ çalışmalarımızı bu eksende yoğunlaştırırken, onlar mevcut anayasayı da ayaklar altına alıyor. Ekonomik kriz diz boyu. Artık insanlar Meclis’in kapısına kadar gelip ‘çocuklarım aç, geçinemiyorum’ deyip kendini yakıyor. Toplu olarak intihar ediyor. Kendisini öldürmekle yetinmiyor. ‘Ben ölürsem ailem ne olur’ diye ailesini de öldüren insanlar artık AKP’nin bu zulmünden kaynaklı toplu intihar ediyor. 

 

‘AKP Suriye bataklığında cebelleşip duruyor’

 

AKP hükümeti buradaki durumu baskılamak için Rojava’ya yöneldi. Aynı zamanda oradaki Kürtlerin oluşturdukları demokratik sistemi kendilerine risk olarak gördüler. Kürtlerle, kardeşlik bağı kurmak yerine İŞİD ile kirli ilişkilere girdiler ve İŞİD üzerinden Ortadoğu bataklığına şu an saplanmış durumdalar. Suriye bataklığında cebelleşip duruyorlar.”

 

Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ilişkin “Bizim temel gündemimizdir” diyen Fatma son olarak, herkesi 23 Şubat’ta HDP’nin Ankara’da gerçekleştireceği kongreye davet etti. 

 

Kongre,  MEBYA-DER eşbaşkanlığına Gülistan Önver ile Savaş Encü seçilmesi ardından sona erdi.