‘Nafaka zenginleşme aracı değil kadının geçimine bile yetmiyor’

  • 09:01 19 Şubat 2020
  • Hukuk
Gülistan Azak
 
İSTANBUL - Dayatılan eşitsizliğin kadınları nafaka almaya mecbur bıraktığına dikkat çeken kadın hakları savunucusu avukat Hatice Can, “Nafaka bir zenginleşme aracı değil. Kadını zengin yapmıyor. Hatta geçimine dahi yetmiyor. Nafaka yeterli olmadığı için de kadınlar çok alt işlerde çalışmak zorunda kalıyor” dedi.
 
Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yoksulluk nafakasının sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemelerin de yer aldığı yaklaşık 30 maddelik ikinci paketin TBMM Başkanlığına sunulması bekleniyor. Kadın Dayanışma Vakfı’nın, 31 Ekim 2019 tarihinde yayınladığı “Yoksulluk Nafakası Araştırması” raporunun sonuçlarına göre, hükmedilen nafakanın yüzde 66,4’ünün 0-500 TL arasında olup, ortalamasının ise 262 TL. Araştırma sonuçlarına göre mahkemeler tarafından hükmedilen nafakaların ise yüzde 50,7’si yükümlüleri tarafından hiç ödenmedi.
 
"Kadınlar lüks içinde yaşıyor" iddiasıyla kısıtlama getirilmek istenen nafakayla ilgili yaygın olarak kullanılan söylemlere ve yaratılmak istenen algıya ilişkin kadın hakları savunucusu avukat Hatice Can ile konuştuk.
 
‘Nafakanın tam karşılığı geçimlik’
 
Nafakanın geçimlik önemli bir mevzu olduğunu belirten Hatice Can, ülkedeki toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksi verilerini anımsatarak, kadınların geçimlerini sağlamaları için nafakanın tahsil edilmesinin bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Hatice nafaka hakkının önemine dair, “Nafakanın tam karşılığı geçimlik. Ülkemizde kadın ve erkek arasında ne yazık ki toplumsal cinsiyet eşitliği yok. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksinde Türkiye çok alt sıralarda bunu biliyoruz. Her yıl yapılan endeks sıralamasında Türkiye’nin daha da gerilediğini söyleyebilirim. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksinde bu denli alt sıralarda olma durumu en çok da kadınları etkiliyor” dedi.
 
‘Kadınlar geçinememe sorunuyla karşı karşıya kalıyor’
 
“Kadınlar istihdam alanında yeterli karşılık bulamıyor ve alt gelir ve eğitim durumundaki ailelerde evlilik geçim aracı olarak değerlendiriliyor” ifadelerini kullanan Hatice, erken yaşta evlendirilen ve eğitim hakkından yararlanamayan kadınların, boşanmadan sonra iş bulamadığı için maddi geçimsizlikle baş başa kaldığını söyledi. Hatice, kadınların işsizlik sonucu küçük ve alt iş kollarında geçimini sağlamaya çalıştığına dikkat çekerken, bu sorun karşısında nafaka hakkının devreye girdiğini dile getirdi.
 
‘Nafaka durumu iyi olan eşlerden birinden alınır’
 
Nafakanın yalnızca erkeklerden alınan bir tahsil olayı olmadığını belirten Hatice, maddi durumu iyi olan tarafın diğerine nafaka verdiğini söyledi. Hatice, “Toplumumuzda da kadınlara dayatılan cinsiyet rolleri, cinsiyet eşitsizliği ve görünmeyen iş gücü nedenlerinden kaynaklı çalışan kesimin büyük bölümünü erkekler oluşturuyor. Bu nedenle toplumda nafakanın yalnızca erkeklerden alındığına dair genel bir görüş var. Nafaka söylenenin aksine erkeklere zarar veren bir durum değil, tamamen tarafların ekonomik, sosyal durumuna göre belirlenen ve ekonomik duruma göre düşürülen veya yükseltilen bir durum. Geçimlik olarak tanımladığımız nafakanın, zenginleşme aracı olarak görünmemesi gerekir” diye konuştu.
 
‘Kadınların aleyhine söylem ve çalışmalar söz konusu’
 
Nafaka hakkına yönelik kimi erkeklerin “nafaka mağdurları” adıyla gruplaşmasını ve kadınların aleyhine söylemlerde bulunmasını anımsatan Hatice, bu aleyhte söylemlerin hükümet tarafından desteklendiğinin Meclis’e getirilmeye çalışılan torba yasalarla açıkça görüldüğünü vurguladı.
 
Hatice şunları belirtti: “Ama nafakayı bir geçimlik olarak tanımak, kadının istihdam alanlarının son derece yetersiz olduğunu, cinsiyet eşitsizliği endeks sıralamasında alt sıralarda olduğunu görmek gerek. Evlilik bir geçim aracı olarak dayatıldığı için, boşanma durumu sonrası kadın ya ailesinin evine gidecek ya da çok düşük işlerde çalışarak kendisinin ve çocuklarının geçimini sağlamaya çalışacak. Çocukların nafaka hakkı zaten hiç tartışılmayacak bir durum. Çocuklar 18 yaşına varıncaya kadar ebeveynlerinden maddi durumu iyi olandan nafaka hakkını alıyor. Hatta 18 yaşını geçen ancak eğitim harcamaları için gerekli desteği almak zorunda olan çocuklar nafakanın devamını da isteyebiliyorlar. Ancak kadınların sınırsız nafaka hakkına erişim konusunda ciddi düzenlemeler torba yasalarla yürürlüğe getirilmeye çalışılıyor. Nafakanın bir zenginleşme aracı olmadığını yinelemekte fayda var. Kadını zengin yapmıyor. Hatta geçimine dahi yetmiyor. Nafaka yeterli olmadığı için de kadınlar çok alt işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Kadınlar yanıma gelip temizlik işlerinde çalıştıklarını ve nafakanın yetmediğini söylüyor. Kadınlar gündelik işlerde çalışmak zorunda kalıyor.”
 
‘Erkekler hukuki yetersizlikten faydalanıp nafakayı vermiyor’
 
“Kadını özgürleştiren iki kuruş nafakaymış gibi bir algıyla nafaka hakkına yönelik bir saldırı var” diyen Hatice, nafakanın küçük bir meblağ olmasına rağmen tahsilinin de çok zor yapıldığının altını çizdi. Hatice, nafakanın tahsilinde yaşanan sorunları şöyle anlattı: “Elimde nafakaya hükmedilmiş çok sayıda dosya var. Eğer nafakayı vermekle hükmedilmiş kişinin hacze uygun bir şeyi yoksa nafaka tahsil edilemiyor zaten. Nafaka borcu ödemeyenlere icra cezası veriliyor. Nafaka ödememe durumu sonrası hapsen tazyik yoluna gidiliyor. Ama hapsen tazyik kararı çıkıncaya kadar 5-6 ay sürüyor. Karar çıkıyor, ancak durum infaz aşamasına geldiği zaman nafakaya hükmedilmiş kişi hakkında 3 aylık birikmiş nafakayı ödediği takdirde hapis cezası kaldırılıyor. Erkekler bu hukuki yetersizlikten faydalanarak nafakayı vermiyor. Kadını çok da refahta yaşatacak bir durum sağlamıyor. Kadınların nafakaya muhtaç olmaması gerektiğini bizler de düşünüyoruz ama dayatılan eşitsizlik ve görünmeyen iş gücü kadınları nafaka almaya mecbur bırakıyor. O nedenle nafaka çok önemli bir konu.”