Filiz Zeyrek 

 

ADANA - Boşanma davası sırasında iki çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıkan baba M.A.K. hakkında savcılık ‘takipsizlik’ kararı verdi. Anne B.K.’nin mücadelesiyle yeniden dava açılırken, B.K., tüm kadınları yarın görülecek duruşma için dayanışma çağrısı yaptı. 

 

Adana’da yaşayan B.K., evli olduğu M.A.K.’ye Ocak 2019’da boşanma davası açtı. Davanın velayet sürecinde ise Aile Mahkemesi çocukların velayetinin kime verileceği hususunda sosyal inceleme raporu düzenlenmesini istedi. Sosyal hizmet uzmanının yaptığı görüşmede 5 ve 6 yaşlarında olan iki çocuğun babaları M.A.K. tarafından istismar edildiği ortaya çıktı. Raporda çocukların ifadelerine yer verilerek, babanın çocuklara cinsel içerikli videolar izlettiği, cinsel istismarda bulunduğu ve kimseye anlatmamaları için sürekli korkuttuğu belirlendi. Bunun üzerine anne B.K., savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak savcı tüm delillere ve ifadelere rağmen,  “Taraflar arasında boşanma davası olması, bu sebeple taraflar arasında husumet olması” gerekçesiyle ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verdi. Savcının bu kararı nedeniyle çocukların istismar faili babayla görüşmesine izin çıktı. Anne B.K., durumu CİMER’e de şikayet etti. Annenin itirazı kabul edilerek Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. 

 

B.K., yarın görülecek duruşmada tüm kadınların dayanışmasına ihtiyacı olduğunu belirterek çağrı yaptı. 

 

‘Çocuklar ifadelerinde gerçekler ortaya sunuluyor’ 

 

Savcının kararına tepki gösteren B.K., istismarın zaten dava sürecinde, sosyal inceleme raporlarıyla ortaya konduğunu vurguladı. B.K., “Oğlumun yaşı göz önünde bulundurulduğunda cinsel istismara maruz kalmış olduğunun tespiti ön plana çıkmaktadır. Mağdur olan oğlum, kollukta alınan ifadesinde ve daha sonrasında Çocuk İzlem Merkezi’nde hazırlanmış olan adli görüşme değerlendirilmesi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde, ‘kendine yetebilme yeteneğine haiz olduğu, yaşıyla uygun olmayan cinsel bilgiye sahip olduğu, olayı detaylı bir şekilde anlatmış olduğunu ve ifadesinde samimi olduğu’ kanısına varılmıştır.  Mağdur olan kızım da kollukta usulüne uygun olarak alınan ifadesinde ve daha sonrasında Çocuk İzlem Merkezi’nde hazırlanmış olan adli görüşme değerlendirilmesi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde ‘kendine yetebilme yeteneğine haiz olduğu, yaşıyla uygun olmayan cinsel bilgiye sahip olduğu olayı detaylı bir şekilde anlatmış olduğunu ve ifadesinde samimi olduğu’ kanısına varılmıştır. Çocuk İzleme Merkezi tarafından hazırlanan raporda kızımın olayı atlamadan tutarlılıkla anlattığını, Cumhuriyet Savcılığı tarafından aldırılan son raporda ise olayın yaşandığı Adana’ya gitmek istemediğini belirtmiştir” diye anlattı. 

 

‘Heyet raporu gelmeden ‘takipsizlik’ verdi’ 

 

Fail erkeğin cinsel istismar suçunu açıkça işlediğinin görüldüğünü, çocukların küçük yaşlarına rağmen ilaç kullanmak zorunda kaldığını, çocuk psikiyatride ve çocuk gelişim uzmanında tedavi gördüklerini aktaran B.K., “Aylardır hukuk savaşım devam ediyor. Babaları şu an tutuksuz yargılanıyor. Heyet raporu dosyaya konulmadan ‘takipsizlik’ verildi. 28 Ocak tarihinde savcılığın Çocuk Şube’ye yazdığı üst yazı ile Balcalı Çocuk Psikiyatri Bölümü’ne heyet raporu için çağrılmış bulunmaktayız. Savcı Ağustos ayında istediği heyet raporu karşılanmadan nasıl ‘takipsizlik’ kararı yazabilir, bu hukuka aykırıdır. ‘Kovuşturmaya yer yoktur’ yazısında çocukların yaşlarının göz önüne alındığı ve üzerinden zaman geçtiği için hatırlayamayacaklarını varsayan savcının, olaydan aylar sonra 1. Ağır Ceza’da itirazımızla dava açılınca heyet raporu istemesi gecikmeli bir karardır. En başta istemeliydi” dedi.

 

‘Çocuklar boşanmadan sonra baba uzaklaşınca anlatabildi’ 

 

Çocukların yaşadıklarını anlattıktan sonra fail erkeğin gelmesinden korktuklarını aktaran B.K., “Parka dahi inmek istemediler. Kapıyı açtırmadılar. Okula gitmek istemediler. Sürekli kendilerini tehdit eden babalarının gelip zarar vereceğini düşündüler. Psikolojileri bozulan çocuklarım için bir pedagogdan yardım aldım. O da bize mekan değişikliği önerdi. Ailemin yanına taşındım. Babayı görmeyen çocuklar gün geçtikçe kendini güvende hissettiler ve bir gün istismar olayını anlattılar. Ben evliliğim boyunca, çocuklarımın gözü önünde, baba tarafından hem psikolojik hem fiziksel şiddete maruz kalıyordum. Bu durum onları çok korkutuyordu. Çocukların gözünde ben güçsüzdüm, bana anlatsalar bir şey yapamazdım. Ne zaman babadan tehditten uzaklaştılar, o zaman anlattılar. Birileri artık boşanmayı ‘husumet’ görmesin. Boşanmadan sonra anlatmaları çok normal. Baba yok, tehdit yok, korku yok ancak o zaman anlattılar” diye konuştu. 

 

‘Çocuklarımın geleceği için dayanışma bekliyorum’

 

Çocuklarına bunları yaşatan bu kişinin en ağır cezayı almasını isteyen B.K., “Çocuklarımın beyanları hiçe sayılmasın. Ben anneleri olarak onlara inanıyorum. Yardım edin. Tutuksuz yargılanan bu kişi tutuklansın ve bir an önce cezasını alsın. 18 Şubat tarihinde yapılacak olan duruşmada tüm kadınları dayanışmaya çağırıyorum” dedi.