Êzidilere verilen koruma kartına rağmen tedavi edilmediği iddia edildi

  • 09:01 17 Şubat 2020
  • Güncel
MARDİN - DAİŞ saldırıları sonucu bölgeye göç etmek zorunda bırakılan Êzidiler,koruma kayıtlı kimliklerinin olmasına rağmen bir aydır ilçe devlet hastanesinde tedavi edilmediklerini iddia etti.  
 
Şengal’e 2014 yılında DAİŞ’in saldırması sonucu Türkiye’ye gelen 4 bini aşkın Êzidî, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine bağlı Fidanlık Kampı’na yerleştirilmişti. 2016’da belediyeye kayyım atanması sonrası kamp boşaltılarak aileler, Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan AFAD kampına yerleştirildi. Bir süre kampta kalan aileler bu kez de 2018 yılının Ağustos ayı içinde İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından kampın kapatılmasıyla oradan da çıktı.
 
Kampın kapanmasının ardından sınır bölgelerindeki kamplara yerleşmek yerine ilçede ev tutup yaşamlarını sürdüren Êzidi yurttaşlar, bir aydır kendilerine verilen koruma kayıtlı kimliklere rağmen ilçedeki hastanede tedavi edilmediklerini iddia etti.
 
'Üç defa yerimizden edildik'
 
2014 yılında yaşanan savaşta Şengal'in Xanesor bölgesinden Türkiye'ye gelen Hori Ali Jafri ,savaştan bu yana yaşadıkları zorlukların bir an olsun sona ermediğini söyledi. Yaşadıklarını kısaca anlatan Hori, "Biz 2014 yılında fermandan kaçıp buraya geldik. Bir hafta boyunca yollarda perişan olduk. Aç kaldık susuz kaldık çocuklarımız o sıcakta ölüm tehlikesi yaşadı. Günlerce perişan olduk. Daha sonra buraya geldiğimizde Diyarbakır'daki kampa gittik. Orada bize çok iyi davranıyorlardı. Savaş olayını biraz da olsa unutmaya çalışıyorduk. Daha sonra 2017 yılında oradan Midyat'ta gönderildik. Midyat'ta kampta da olsak halimiz şimdikinden biraz daha iyiydi" dedi.
 
Hori, "Bir süre kampta kaldıktan sonra oradan da çıkarıldık. Orada Suriye'den getirilen Araplar ile birlikte kalıyorduk. Hepsi değil ama bazıları bize inancımız nedeniyle bazen hakaret ediyordu. Orada kaldıktan sonra kamp boşaltıldı. Bizde oradan çıkıp ilçede kendimize bir ev bulup buraya yerleştik. Kamptan çıkmadan önce 3-4 ay boyunca ev aradık. Daha sonra bu eve geldik. Burada da bir sürü sıkıntı çekiyoruz" diye konuştu.
 
'Gerekçe olmadan ‘sizin muayenenizi yapamıyoruz’ dediler'
 
Kamptan sonra Avrupa'ya gidişlerin daha çok arttığını söyleyen Hori, tanıdıkları çok az kişinin ilçede kaldığını dile getirdi. İçişleri Bakanlığı tarafından verilen koruma kimlikleri ile eskiden gittikleri hastanede bir aydır tedavi edilemediklerine dikkat çeken Hori, "Eskiden diğer tanıdıklarımız ile birlikte yan yanaydık. Çadırda kalıyorduk ama yine de bağlıydık. Ama şimdi her birimiz bir yere dağıldık. Yarımızdan fazlası Avrupa'ya gitti. Biz de buralarda kaldık. Evinden ailesinden ayrılan oldu. O kadar zorluk çektik. Kampta iken İçişleri Bakanlığı tarafından bize verilen bir ‘Uluslararası koruma’ kaydıyla bir kimlik verildi. Bu kimlikle biz hastaneye gittiğimizde tedavi oluyor ve ilaç alabiliyorduk. Ama son bir aydır ilçedeki hastaneye gittiğimizde ‘biz de kaydınız yok denilerek bizi tedavi etmiyor ve Mardin'e yönlendiriyorlar. Mardin'deki hastaneye gittiğimiz zaman orada doktorlar bize bakıyor" şeklinde konuştu.
 
'Tedavi olmak için Mardin'e gidiyoruz'
 
Gerekçesi söylenilmeden tedavi olamadıkları Midyat'tan Mardin'e gitmek zorunda kaldıklarını ifade eden Hori, "Buradaki hastaneye neden diye sorduğumuzda da ‘Biz de bilmiyoruz Mardin'e gidin onlar halleder’ cevabını alıyoruz. En son gittiğimde de sırtım için beni muayene etmediler. Bende Mardin'e gittim. Eskiden normal fiyata oranla daha ucuz aldığımız ilaçları da artık normal fiyatıyla alabiliyoruz. Koruma talebiyle geldik buraya ailede çalışan yok kamptan çıkarıldıktan sonra evimizin geçimini zor sağlıyoruz şimdi de bu yapılıyor bize" diye belirtti.
 
Bu iddiaları sormak üzere aradığımız hastane yönetimi ise konuyla ilgili herhangi bir bilgi veremeyeceklerini söyledi.