DTK: Abdullah Öcalan özgür olmadan komplonun boşa çıktığını düşünemeyiz

  • 10:44 14 Şubat 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük gerçekleştirilen uluslararası komploya ilişkin açıklama yayınlayan DTK, “15 Şubat uluslararası komplosu, halkımıza karşı Sayın Öcalan'ın şahsında gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla Sayın Öcalan özgür olmadan komplonun gerçek manada boşa çıkartıldığını düşünmek mümkün değildir” dedi. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen ulusalararası komplonun 21’nci yıldönümü kapsamında açıklama yayınladı.Yayınlanan açıklamada, Abdullah Öcalan şahsında, Kürt halkına ve onun özgürlük mücadelesine karşı geliştirilen komplo lanetlendi. Uluslararası komploile Kürt halkının özgürlük mücadelesinin nefessiz ve öncüsüz bırakılarak tümden tasfiye etmenin amaçlandığını kaydeden DTK, “Ancak, Uluslararası komplo, Sayın Öcalan'ın olağanüstü  iradesini, direnişini, demokratik ulus perspektifi ve öncülüğünü kendisine rehber edinen halkımızın tarihi direnişi ve mücadelesi ile boşa çıkartılmıştır” dedi. 
 
DTK tarafından yayınlanan açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
 
“15 Şubat uluslararası komplosu, Kürt halkının özgürlük taleplerini boğmanın ve tasfiye etmenin yanı sıra halklarımızı birbirine düşman ederek, kırdırtmayı hedeflemiş, başta Kürt ve Türk halkları olmak üzere bütün Ortadoğu halklarının birliğine ve ortak yaşamına kast etmiştir. Bu lanetli, alçakça komplo ve planlar, Kürt Halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın engin öngörüsü, sağduyusu ve önderliği sayesinde amacına ulaşamamış, aksine insanlığın tanık olduğu, eşsiz ve tarihi direnişin fitilini  yakmıştır. 15 Şubat uluslararası komplosunu planlayanlar ve gerçekleştirenler, komplonun 20. yılında Ortadoğu bataklığında  bitişi ve çöküşü yaşarlarken, Kürt Halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın önderlik ettiği Kürdistan Özgürlük mücadelesi, özgürlük felsefesini ve ortak yaşam ideallerini tüm Ortadoğu coğrafyasında görünür ve yaşanır kılmış, tüm Ortadoğu halklarının kurtuluş umudu haline gelmiştir.
 
‘İnkar ve tasfiye siyaseti devam etmekte’
 
Rojava  devrimi, Kobanê,  Şengal ve Kuzey Kürdistan'daki özyönetim direnişleri ve diasporadaki halkımızın kahramanca mücadelesi  ile halkımız bir bütün olarak Önderliğine sahip çıkmış, komployu boşa çıkarmıştır. Uluslararası toplum halkımıza karşı gerçekleştirilen bu alçakça komployu görmüş ve halkımızın yanında saf tutmaya başlamıştır. Ancak, uluslararası emperyal ve bölge gerici-sömürgeci güçlerin halkımıza karşı olan düşmanlığı, inkar ve tasfiye siyaseti devam etmekte, her türlü baskı, zor, katliam ve soykırım uygulamaları kirli  ittifaklarla sürdürülmek istenmektedir. Kürt Halk Önderi Sayın  Abdullah Öcalan’a karşı uygulanan mutlak tecrit uygulaması bu kirli ittifakın Sayın Öcalan şahsında Kürdistan Özgürlük Mücadelesine karşı geliştirilen tasfiye politikasının en stratejik parçasıdır. Tüm halkımız bilmektedir ki, uluslararası 15 Şubat komplosu boşa çıkartılmıştır, ancak, bu komployu tezgahlayanlar ve uygulayanlar, hala boş durmamakta, komplo girişimlerini sürekli güncelleyerek özgürlük mücadelemizi tasfiye etmeye çalışmaktadırlar.
 
‘Direnmekten başka yolumuz yoktur’
 
Bu lanetli komploya karşı, bütün Kürdistan ve Türkiye halkları, demokrasi güçleri ve uluslararası toplum seferber olmalı, faşist- gerici AKP-MHP ittifakına karşı, halkların demokratik ittifakını kurarak, birlik ve beraberlik ruhuyla mücadeleyi yükseltmelidirler. 15 Şubat uluslar arası komplosunun artçı komplolarına karşı direnmenin ve bütün demokratik kazanımlarımızı koruyup geliştirmenin başka da yolu yoktur. Çok iyi bilmekte ve inanmaktayız ki, 15 Şubat uluslararası komplosu, halkımıza karşı Sayın Öcalan'ın şahsında gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla Sayın Öcalan özgür olmadan komplonun gerçek manada boşa çıkartıldığını düşünmek mümkün değildir.  Sayın Öcalan'ın özgür olması ve özgür koşullarda halkımıza önderlik yapması, halkımızın özgürlüğü ile eş anlamlı, vazgeçilmez ve ertelenmez mücadele nedenimizdir.  Barışın da, çözümün de anahtarı budur. Bir kez daha , halklarımızın varlığına, demokrasisine, birliğine, bir arada yaşama iradesine ve kardeşliğine kasteden 15 Şubat Uluslararası komployu lanetliyoruz.
 
Bütün halkımızı, demokrasi güçlerini, halkımızın tüm dostlarını ve uluslararası toplumu, barış, kardeşlik, demokrasi, birlik ve ortak yaşam adına bir kez daha uluslararası 15 Şubat komplosuna karşı mücadeleyi yükseltmeye, açlık grevi direnişçilerine destek vermeye çağırıyoruz.”