
Baskılara karşı başörtüsünü çıkardı: Bu bir eylemdir
- 09:06 14 Şubat 2020
- Güncel
Hikmet Tunç
VAN - Van’da hem kayyım protestolarında hem de evine yapılan baskınla gözaltına alındığında çıplak arama işkencesine maruz bırakılan ve zorla başörtüsü çıkarılan Dilan Yıldız, son gözaltına alındığında yaşananlara tepkisini başörtüsünü çıkararak gösterdi: “Benim AKP hükümetinin gözaltı sırasında yaptığı zorbalığa karşı başörtümü çıkarmam bir eylemdir.”
AKP’nin 18 yıllık iktidarı boyunca “makul kadın” yaratmaya dönük politikaları, her dönem kadınların tepkisini çekti. AKP’liler tarafından sıklıkla dile getirilen “başörtülü bacılarım” söylemleri ile din üzerinden kadınlar ayrıştırılmaya çalışılırken, AKP’li olmayan başörtülü kadınlar da hedef haline getiriliyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetiminde bulunan Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine 19 Ağustos 2019 tarihinde kayyım atanmasını Van’da protesto edenlere dönük polis saldırısında gözaltına alınan çok sayıda başörtülü kadın çıplak aramaya maruz bırakılmıştı.
Kameralı odalarda çıplak arama işkencesine maruz kalan kadınlardan birisi de HDP Kadın Meclisi çalışanı Dilan Yıldız. Dilan, Van’da 27 Ağustos 2019 tarihinde Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Sanat Parkı önündeki protesto etkinliğinde polis tarafından yerde sürüklenerek gözaltına alındı.
Dilan gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı
Darp edilerek gözaltına alındıktan sonra Van İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’de çıplak aramaya ve başörtüsünün çıkarılmasına maruz kalan Dilan, 4 günlük gözaltından sonra serbest bırakılsa da 10 Eylül 2019 tarihinde evine yapılan baskında tekrar gözaltına alındı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) çalışmaları gerekçe gösterilerek tutuklanan Dilan, 10 Şubat’ta Van 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tahliye edildi. Dilan, savcılığın yaptığı itiraz sonucu 12 Şubat günü hakkında yakalama kararı çıkarılmadan önce yaşadıklarını ajansımıza değerlendirdi.
‘Gözaltındaki diğer kadınların da başörtüsü zorla çıkarıldı’
Kayyım protestoları sırasında 27 Ağustos 2019 tarihinde gözaltına alındığı sırada birlikte alındığı kişiler arasında başörtülü üç kadının da bulunduğunu ifade eden Dilan, “Gözaltına alındıktan sonra TEM şubesine götürüldük. Onların da örtüleri zorla çıkarıldı. Gerekçesini sorduğumuzda ‘Başınızdaki örtüyle kendinizi boğabilirsiniz’ denildi. Muhalif bir parti çalışanıydık. İdeolojimiz gereği de inandığımız felsefe boyutuyla da kendimizi ‘asma, boğma’ gibi bir girişimde bulunmazdık. Bunu bildikleri halde bize bu muameleyi yaptılar” dedi.
‘Başörtüsünü sizin zorbalığınıza karşı çıkarıyorum’
Başörtüsüne yönelik iktidarın tutumunun “İslam ve din ile alakası” olmadığını söyleyen Dilan, şunları belirtti: “Ben lise çağından bu yana başörtüsü takıyordum. Benim için inancımın sembolüydü. Başörtüsüne bir ‘kutsallık’ atfediyordum. Başörtüsü düşünceyle bir bütündü. Fakat gözaltındayken, 18 yıldır kendisini ‘dinci’ politikalar üzerinde var eden bir iktidarın kendisi gibi düşünmeyen tüm insanların inançları, felsefeleri, değerleri umurunda bile olmadığını fark ettim. Dinin kendisine göre nasıl bir şekil verdiğini, nasıl taraflı olduğunu gördüm. Yani ben iktidar yanlısı değilsem ‘başörtülü bacıları’ değilim. Muhalifsem başımdaki örtüyü zorbalıkla nasıl çıkardıklarını gördüm.”
Gözaltındayken başörtüsünün zorla çıkarılmasına karşı, artık başörtüsü takmamaya karar veren Dilan, gözaltından sonra TEM şubeye götürüldüğünde ilk olarak başörtüsünün çıkarıldığını dile getirdi. Dilan, “Ben de artık bu muamele karşısında onlara dedim ki; ‘Ben bu kez başörtümü çıkarmayın diye diretmeyeceğim. Bu başörtümü sizin zorbalığınıza karşı çıkarıyorum. Bir daha asla da ben bu başörtüsünü takmayacağım.’ Bu sözlerimden sonra da başörtümü çıkararak onlara doğru fırlattım. Bir daha da takmadım” şeklinde konuştu.
‘AKP’nin dini nasıl kullandığının bilinmesini istiyorum’
“Benim AKP hükümetinin gözaltı sırasında yaptığı zorbalığa karşı başörtümü çıkarmam bir eylemdir” ifadelerine yer veren Dilan, “Bu, gözaltı sırasında benim aldığım bir karardı. Çevreden bu kadar çok destek verileceğini düşünmedim. AKP’nin dini nasıl kullandığının bilinmesini istiyorum. Herkesin dini sadece siyasetin bir argümanı olarak kullandığının farkına varmasını istiyorum. Bu ülkede muhalifsen, senin dininin, inanışının hiçbir şeyinin anlamı yok. İktidarın yürüttüğü bu politikalar, insanları inandığı şeyden soğutmaktan başka bir işe yaramıyor” dedi.