Melike’yi katleden erkek hala yakalanamadı!

  • 09:03 14 Şubat 2020
  • Güncel
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - Kayapınar ilçesinde bulunan evinde evli olduğu Melike Demirok’u katleden Gökhan Demirok 31 gündür yakalanmadı. Katledilmeden bir gün önce “şiddet gördüğü için” karakola şikayette bulunan Melike’yi Gökhan Demirok’la evine gönderen polisler hakkında da bir işlem yapılmadığı kaydedildi.
 
Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesine bağlı Gaziler semtinde 15 Ocak tarihinde Gökhan Demirok, evli olduğu Melike Demirok’u kesici aletle katletmişti. Melike'nin katledildiği ise kendisinden haber alamayan akrabalarının eve gelmesi ve polisi araması ile ortaya çıkmıştı. Melike’yi katleden Gökhan Demirok, olayın üzerinden 31 gün geçmesine rağmen hala yakalanmadı.
 
‘Melike bizi bir kez daha toplum ve sistemle yüzleştirmiştir’
 
Yaşanan katliamı ve failin yakalanmamasını değerlendiren Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, Melike Demirok katliamının hem toplumun hem devletin kadın katliamlarına dair anlayışını net olarak ortaya koyan bir örnek olduğunu dile getirdi. Adalet, “Bizi bir kere daha ataerkil toplum ve sistemle yüzleştirmiştir” dedi. Melike’nin de diğer tüm kadınlar gibi korunamadığı için katledildiğini ifade eden Adalet, “Melike, bir yıl önce boşanmak istemiş ama ailesi tarafından toplumsal değerler ileri sürülerek boşanması engellenmiş bir kadın. 8 Ocak günü, eşi tarafından gördüğü şiddet karşısında gece yarısı, can havliyle kendini sokağa atmış ve beş gün boyunca kadın arkadaşlarının yanında saklanmıştır. Daha sonra eşinin başvurusu üzerine karakola gitmiş, her nasılsa ikna edilerek karakolda evli olduğu erkeğe teslim edilmiş ve aynı günün gecesi sırtından bıçaklanarak öldürülmüştür. Melike, her şiddet olayının cinayete kadar gittiği bilinci ile tüm bu süreçleri yaşamış ve yaşam hakkını koruma refleksi ile hareket etmiştir” ifadelerini kullandı.
 
‘Erkeklere cesaret veren bir alan açılmaktadır’
 
Melike’nin yaşadığı her bir sürecin ayrı ayrı toplumun ve Melike’yi korumakla yükümlü olan idari mekanizmaların anlayışlarının sonucu olduğuna işaret eden Adalet, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın hükümleri gereği Melike’nin koruma altına alınması ve bugün hala yaşıyor olması gerekirken, Melike de diğer kadınlar gibi en yakını bir erkek tarafından katledilmiştir. Kadınların hak arama mücadelesi önündeki bürokratik engeller, işlevsiz ve kısa süreli tedbirler, boşanmaların önlenmesine dair iktidar söylemleri ve politikaları, aile-toplum baskısı kadınları erkek şiddeti karşısında yalnızlaştırmakta ve erkeğe de cesaret veren bir alan açmaktadır. Taraf devlet olarak Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için gerekli tüm mekanizmalarını işlevselleştirmelidir” sözlerini kullandı. 
 
‘Çocuk yaşta evlilikler meşrulaştırılıyor’
 
Melike’nin çocuk yaşta evlendirildiğini ve çocuk yaşta yapılan evliliklerin büyük bir trajedi ile sonuçlandığına dikkat çeken Adalet şöyle devam etti: “Melike, 16 yaşında evlenmiş veya evlendirilmiş. Arada fark olmaksızın çocuk yaşta evliliklerin nasıl bir trajediye dönüştüğünün de göstergesidir Melike’nin yaşadıkları. Ne yazık ki bugün hala çocuk yaşta evliliklerin önünü açacak bir takım çalışmalar yürütülmektedir. Kendi isteği veya zorla evlendirilmesi arasında fark olmaksızın çocuk yaşta evlilikler, kadının bedenine ve kimliğine yönelik bir saldırıdır. Kadını, çerçevesi belirlenmiş bir yaşamın içine hapsedip, şiddetle, ölümle, kırımla karşı karşıya bırakan bu sistem; tecrit edilmiş o yaşam alanının dışına çıkmak isteyen kadınların katledilmesini gerekçelendirerek meşru kılmaya çalışmaktadır. Melike’nin yası yakınları tarafından tutulmamış, taziyesi kurulmamış ve öldürülmeyi hak ettiğine dair anlayış ailesindeki erkekler tarafından sürdürülmüştür.”
 
‘Davanın peşini bırakmayacağız’
 
Melike’yi katleden erkeğin şu ana kadar yakalanmamış olmasının da devlet zihniyetinin bir parçası olduğunu dile getiren Adalet, “30 günü aşkın süredir fail erkek kayıp. Melike’yi faili ile gönderen polisler hakkında da hiçbir işlem başlatılmış değil. Biz kadınlar olarak bu davanın peşini bırakmayacağız. Hiç bir gerekçe kadın katliamına, kadın cinayetine meşruiyet kazandıramaz. Tüm bu söylemlerin ve anlayışların karşısında örgütlenerek, dayanışarak mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade etmek isterim” dedi. 
 
Ne olmuştu?
 
Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesine bağlı Gaziler semtinde 15 Ocak tarihinde Gökhan Demirok, evli olduğu Melike Demirok’u kesici aletle katletmişti. Melike'nin katledildiği ise kendisinden haber alamayan akrabalarının eve gelmesi ve polisi araması ile ortaya çıkmıştı.
 
Henüz 16 yaşındayken annesinin, babasından gördüğü şiddet sonucu sakat kalmasına tanıklık eden Melike’nin, aile baskısı sonucunda Gökhan Demirok ile evlendiği belirtilmişti.  Evlendiği süreçten sonra Gökhan Demirok’un önce psikolojik şiddetine daha sonrası ise fiziksel şiddetine maruz kalan Melike’nin aile bireyleri ile görüşmediği de edinilen bilgiler arasındaydı.
 
Boşanma davası açmıştı
 
Melike’nin bir yıl önce de Gökhan Demirok’a boşanma davası açtığı fakat aile bireylerinden gelen tepki üzerine, toplumsal baskıya dayanamadığı ve davadan vazgeçtiği yakınları tarafından ajansımıza aktarılmıştı.
 
Görgü tanıkları, Melike’nin katledilmeden 5 gün önce yani 8 Ocak gecesi gördüğü şiddetin ardından çocuklarını alarak evden ayrıldığını ve kadın bir arkadaşının evine gittiğini iddia etti. Gökhan Demirok’un tehditlerine ve şiddetine daha fazla dayanamayan Melike’nin 13 Ocak günü karakola giderek şikayette bulundu. Gökhan Demirok’u karakola çağıran polislerin Melike’yi Gökhan Demirok’a teslim ederek, “evli çiftler arasında ara sıra tartışmalar yaşanabilir, gidin evinizde konuşun, barışın” dediği öne sürüldü. Gökhan Demirok’un Melike’yi karakoldan alarak, çocukları annesine bıraktığı ve ardından Melike’yi eve götürdüğü aktarıldı. Melike’yi katlettikten sonra fail Gökhan Demirok ortadan kaybolurken, Melike evinin bir odasına kilitlenmiş bir şekilde bulundu.
 
Taziye kurulmadı
 
Öte yandan Melike’nin ailesi ise cenazesine sahip çıkmadı ve taziye kurmadı. Melike’nin babasını çok uzun zaman önce kaybettiği, annesinin de onlarla yaşamadığı öğrenilirken, Melike’nin kız kardeşlerinin de ablalarının cenazesine katılmasına izin verilmediği belirtildi. Melike’nin cenazesi gece yarısı apar topar defnedildi. Melike’yi kadın kurumları sahiplenirken, Tevgera Jinên Azad (TJA) ile Rosa Kadın Derneği, Melike ve katledilen tüm kadınlar için “yasta değil isyandayız” diyerek kadınlarla bir araya gelerek, kadın katliamlarına tepki göstermişti.