Diyarbakır’da tecrit konuşuldu: Sayın Öcalan’ın felsefesi dünyaya ilham oluyor

  • 16:22 13 Şubat 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecride ilişkin gerçekleşen panelde konuşan HDP Milletvekili Ebru Günay, “Bugün Rojava’da yaşam bulan Sayın Öcalan’ın felsefesi dünyaya ilham oluyor. Tecrit bu anlamıyla boşa çıktı” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin Kaplan City’de panel gerçekleştirdi. Panelde konuşmacı olarak Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal, HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay ve HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan yer aldı. Panele, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, HDP milletvekilleri, Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi, HDP Genç Kadın ve Gençlik Meclisleri, Diyarbakır Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER),Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve çok sayıda kişi katıldı. 
 
Salona “Çivileri sökmenin zamanı geldi”, “Güçlü savaşmayı bilenler güçlü barışı geliştirmeyi bilenlerdir” pankartları asıldı. 
 
Panelin gerçekleşeceği salon polislerce ablukaya alınırken katılımcılar da detaylı aramalardan geçirildi. Panel, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler adına yapılan saygı duruşuyla başladı.
 
‘Sayın Öcalan felsefesi kirli politikaları boşa çıkardı’
 
Panelde ilk olarak HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan konuştu. Zeyyat, emperyal güçlerin Kürtleri yüz yıldır yok etmek için çaba sarf ettiğini belirtti. Zeyyat, “Kürt halkının mücadelesi yüzyıldır inkara, baskıya boyun eğmedi, eğmeyecek. Kürtler, büyük bedeller ödedi. Sayın Öcalan şahsında Kürtleri yok etmek istiyorlar, köle yapmaya çalışıyorlar, kirli siyasetlerini yürütüyorlar. Bu politikalar sonucu 21 yıl önce Sayın Öcalan’a komplo uyguladılar. Ancak Sayın Öcalan bu kirli politikalara karşı barış mücadelesi yürüttü. Sayın Öcalan felsefesi, kirli politikaları boşa çıkardı. Barış, özgürlük ve Kürt halkının mücadelesi kazanacak ve tecrit yıkılacak. 15 Şubat komplosunu kınıyoruz” dedi.
 
‘İmralı’daki yasaklar tüm cezaevlerine yayıldı’
 
Ardından Asrın Hukuk Bürosu üyesi Avukat Newroz Uysal söz aldı. 15 Şubat’tın Kürtler için kara gün olduğunu dile getiren Newroz, 21 yıldır yürütülen mücadelenin derin bir tarih olduğunu kaydetti. Newroz, “Öcalan neden Suriye’den çıkarıldı, bunu yıllardır tartışıyoruz. Sayın Öcalan tutuklandığı günden bugüne ‘Neden benim şahsımda bu komplo gerçekleştirildi, herkes bunu sorgulamalıdır’ diyor. 21 yıldır bir hukuksuzluk işletiliyor. Tecrit işkence ve izolasyondur. Sayın Öcalan’ın tutuklanmasıyla, ne sesi kısıldı ne de Kürt halkı mücadelesinden geri adım attı. Sayın Öcalan için özel bir sistem oluşturuldu. Bunun için de özel bir cezaevi inşa edildi. İmralı sistemi, Türkiye ve dünyadaki örneği neredeyse yoktur.  Sayın Öcalan 10 yıl tek başına kaldı. Hakları yok sayıldı. Avukat ve aile görüşleri engellendi. 8 yıl avukatları ile görüşmedi. İmralı’daki yasaklar, 15 Temmuz ile birlikte tüm cezaevlerine yayıldı. OHAL ilan edilmesinin ardından Sayın Öcalan ile görüşmeler yasaklandı. OHAL kalktı ve bu yasaklar devam etti. Bu süreçte, disiplin cezaları verildi. Bununla da aileler ve avukat görüşleri yasaklandı ve hala da devam ediyor” diye belirtti.
 
‘Sayın Öcalan 7 maddelik bildiriye dikkat çekti’
 
Tecridin hiçbir zaman bitmediğine dikkat çeken Newroz, İmralı’nın inşa edilmesinin amacının da bu olduğunu kaydetti. Newroz, “21 yıldır tecrit ve işkence sistemi var. 2015 yılından beri İmralı’da büyük bir sessizlik oldu. Savaş politikaları ve mutlak tecrit devreye konuldu. Mutlak tecrit, Sayın Leyla Güven’in öncülüğünde başlatılan açlık greviyle sona erdi. Direniş sonrası görüşmeler yapıldı. 5 kez görüşme gerçekleştirdik. Hukuk, tecridin sürdürülmesi için araç olarak kullanıldı. Görüşmeleri de kameralar kaydetti. Evrak alış verişi yapılmadı. 7 Ağustos’tan beri de görüşmeler yapılmıyor. Başvurularımız sürüyor. 8 aydır görüşemiyoruz. Bu da büyük bir sessizliktir. Hukuk her geçen gün geriye doğru gidiyor. Sayın Öcalan, tecride karşı şahsi olarak bir duruş sergiliyor. Sadece tecridi kırmak değil kendisini özgürlüğüne de kavuşturmalıyız” diye konuştu.
 
Hava koşullarından dolayı Diyarbakır’a gelemeyen panel konuşmacılarından Uluslararası Barış Heyeti’nden  Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Julie Ward, Skype ile bağlandı. Julie, “Sayın Öcalan’ın serbest kalması için elimizden geleni yapacağımızı bilmenizi isteriz” dedi.
 
‘AKP-MHP faşist bloğu savaştan besleniyor’
 
Son olarak konuşan HDP’li Ebru Günay ise tecrit sisteminin devam ettiğini vurgulayarak, “Bizim 21 gün dayanamayacağımız koşullarda 21 yıldır muazzam bir direniş devam ediyor. 2 gün sonra 15 Şubat’ın 22’nci yılına gireceğiz. 9 Ekim ve 15 Şubat çok yakinen tanıklığını yaptığımız bir süreç ancak komplo daha öncesinden başlamıştı. Devletlerin Ortadoğu’daki projeleri 3-4 aylık planlar değildir. Öncesinde başlayan bu planın hedefi Sayın Öcalan’ın hedeflediği politikalardı. Egemenler ‘Bizim politikalarımıza uy’ mesajları gönderdiler ancak her defasında Sayın Öcalan, ‘Ben ilke adamıyım. Özgürlük savaşçısıyım. Başkalarının savaşçısı olmam. Halklar lehine çizgi sahibiyim’ dedi. Barış ve kardeşlik ortamı geliştiği zaman, dış dünyayla temas kurduğu günden itibaren AKP iktidarı zayıflıyor ve çöküyor. Bu temasın istenmemesinin temel sebebi budur. AKP-MHP faşist bloğu savaştan besleniyor. İktidarlarını devam ettirmesi için savaşması lazım. Savaş ile tecrit birbirini doğrudan besliyor. 5 Nisan’da gerçekleşen son görüşmeden sonra devletin savaşı nasıl derinleştirdiğini gördük. Patlamalar oldu, sokağa çıkma yasakları gerçekleşti. AKP iktidarı İmralı’da tecridi derinleştirirken Kürdistan’da da savaşı derinleştirdi” ifadelerini kullandı.
 
‘Sayın Öcalan’ın felsefesi dünyaya ilham oluyor’
 
Son görüşmelerin açlık grevleriyle sağlandığını belirten Ebru, İmralı Adası'ndaki tüm kazanımların direnişle olduğunu söyledi. Ebru, “Bizim söylediğimiz her sözün yaptığımız her şeyin bir anlamı var. AKP hükümeti terimin kendisi için bir yönetim biçimine dönüştürdü. İmralı’daki esasları bizi de yönetirken kullandı. Yönetimini teklik üzerinden geliştiriyor. Abdullah Öcalan’ın sağlığı, özgürlüğü ve güvenliği Ortadoğu’daki tüm halkların sağlığı güvenliği ve özgürlüğü demek. Bugün Rojava’da yaşam bulan Sayın Öcalan’ın felsefesi dünyaya ilham oluyor. Tecrit bu anlamıyla boşa çıktı. Bu felsefenin halklar nezdinde hayat bulması komployu boşa çıkaran temel şeylerden biridir” dedi.
 
Panel soru cevap kısmının ardından sona erdi.