AP milletvekili 10 Ekim duruşmasına alınmadı

  • 12:22 13 Şubat 2020
  • Hukuk
ANKARA - 103 kişinin katledildiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı 10 Ekim Ankara Katliamına ilişkin 16 firari sanık ile tutuklu sanık Erman Ekici’nin yargılanmasına devam ediliyor. Davayı takip etmek isteyen Avrupa Parlamentosu Milletvekili Özlem Alev Demirel duruşmaya alınmadı. 
 
Ankara'da 10 Ekim 2015’te 103 kişinin katledildiği, yüzlerce kişinin yaralandığı Gar katliamının firari sanıklar yönünden tefrik edilen davasının 4'ncü duruşması Ankara 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Tutuklu Ermen Ekici ile 16’sı firari sanığın yargılandığı davaya müşteki avukatları, Türkiye'nin birçok yerinde katliamda yakınlarını yitirenlerin aileleri ve yaralılar katıldı. Ayrıca Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Özlem Alev Demirel de duruşmayı izlemek istedi. Özlem, Türkiye vatandaşı olmadığı ve Adalet Bakanlığının mahkemeye herhangi bir bilgilendirme yapmadığı gerekçesiyle duruşmaya alınmadı.
 
'Suriye'ye zorla götürüldüm'
 
Duruşma katliamın planlayıcısı olan İlhami Balı'nın eşi Hülya Balı’nın, Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile dinlenilmesi ile başladı. İlhami Balı'nın aniden 2014 yılından DAİŞ’e katıldığını söyleyen Hülya, "Suriye’ye gitti ve benim de gelmemi istedi” dedi. “Eşinle Suriye’ye gitmedin mi” diye soran mahkeme heyetine Hülya, “Aradı beni tehdit etti. ‘Çocuklarını alırım’ dedi. Çocuklarımdan ayrı kalmamak için ben de gittim. Suriye’ye kaçak yolla gittim. Ben dönmek istiyordum ama beni bırakmıyordu. Zorla tutuyordu” yanıtını verdi.  
 
Hülya Balı katliamı Türkiye geldikten sonra öğrenmiş! 
 
Mahkeme heyetinin, “DEAŞ’ın oradaki evlerinde eğitim aldınız mı?” sorusuna, “Kadınlara böyle bir eğitim verilmiyordu orada” yanıtını veren Hülya, 10 Ekim katliamına ilişkin ise “Duymadım herhangi bir bilgim yok. Türkiye’ye geldikten sonra öğrendim. Hiçbir şekilde de duymadım” dedi.
 
'Eşimden kaçarak Türkiye'ye geldim'
 
Suriye’de bombalamalar yüzünden dayanamadığını söyleyen Hülya, 2018 yılında Türkiye’ye geldiğini söyledi. Türkiye’ye geliş sürecini anlatan Hülya, “Kaçakçıya para verdim. Türkiye’den giderken yanımda para vardı. 2 bin dolar verdim. Ben eşimden kaçarak Türkiye’ye geldim” iddiasında bulundu. Eşinin örgüt içerisindeki konumunun ne olduğunu bilmediğini öne süren Hülya, “Eşimin kod adı Ebubekir’di. Eşim örgütle ilgili bir şey anlatmazdı. Ben sürekli gelmek isterdim. Suriye’de telefon kullanmıyorduk, çekmiyordu. Türkiye’ye gelince eşimden hiç haber almadım. Deniz Büyükçelebi’nin  (firari sanık) öldüğünü orada duymuştum. Türkiye’ye gelince Suriye’den kimseyle temas kurmadım" savunmasında bulundu. 
 
'İlhami Balı menzil tarikatına gidiyordu'
 
Mağdur avukatlarından Tonguç Cankurt, tanık Hülya’ya sorular yöneltti. “Reyhanlı’da ev sohbetlerinde kimlerle sohbet ettiniz” sorusuna Hülya, “Şu an aklıma hiçbir isim gelmiyor ama teşhis etmiştim. Bir kitap vardı onu okurduk çay falan içerdik. Erkekler siz oturun toplanın derdi. Ayda bir falan tesadüfen toplanmalar olurdu” yanıtını verdi. Eşi İlhami Balı’nın Adıyaman’a Menzil tarikatına gittiğini söyleyen Hülya,  avukatların saydığı birçok ismi tanımadığını söyledi.
 
Duruşma Hülya’nın dinlenilmesi ile devam ediyor.