
Siyasi tutsaklar adli tutukluların yanına yerleştirildi: Can güvenliğimiz yok!
- 09:04 12 Şubat 2020
- Güncel
Rengin Azizoğlu
DİYARBAKIR - Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken Diyarbakır TUAY-DER Yöneticisi Bahar Akyapı, "Rize L Tipi Cezaevi'nde ‘koğuşta tadilat var’ gerekçesiyle tutsaklar adli suçluların yanına yerleştirildi. Tutsaklar adli suçlular tarafından tehdit ediliyor. Tutsaklar bize yaptıkları başvurularında can güvenliklerinin olmadığını ifade ettiler” dedi.
Cezaevlerindeki hak ihlali ve kötü muamele her geçen gün artarak devam ediyor. Disiplin cezalarıyla tutsaklara iletişim ve görüş yasağı verilirken, ince aramaya karşı çıkan tutsaklara da hücre cezaları uygulanıyor. Aynı zamanda İnsan Hakları Derneği'ne (İHD) yapılan başvuruların birçoğunda görüşe giden ailelere de ince arama dayatması yapıldığı ve çeşitli sebeplerden görüş yasağı getirildiği öğrenildi. Diyarbakır Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) Yöneticisi Bahar Akyapı, cezaevlerindeki son durumu değerlendirdi.
'Spor aktivitesi yasaklanıyor'
Bölge ve Türkiye cezaevlerinde son dönemde ciddi düzeyde hak ihlallerinin gerçekleştiğini söyleyen Bahar, tutsakların işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını belirtti. Tutsaklara özellikle çıplak arama dayatması uygulandığını kaydeden Bahar diğer ihlalleri ise şöyle özetledi: “Tek kişilik hücrede kalan tutsaklara dahi ayakta sayım yaptırılıyor. Spor aktivitesi yasaklanıyor. İletişim yasakları artarak sürüyor. Kitap, gazete ve mektupların verilmesi cezaevi yönetiminin keyfiyetine bağlı gerçekleşiyor. Gazeteler zaten komple yasaklanmış durumda. Cezaevlerinin dört bir yanına kameralar yerleştirilmiş durumda. Avukat görüşme odalarında dahi kameralar koyulmuş. Ailelerin içeriye yolladıkları kıyafetler, kırtasiye malzemeleri tutsaklara ulaştırılmıyor.”
‘Tutsaklara lağım suyu veriliyor’
Açlık grevlerinden sonra özellikle hasta tutsaklar üzerinde yoğun bir baskının söz konusu olduğuna dikkat çeken Bahar, çoğu hasta tutsağın hastalığının ilerlediği bilgisini paylaştı. Son süreçte cezaevlerinden cenazelerin de gelmeye başladığının altını çizen Bahar, tutsakların revire keyfi olarak çıkarılmadığını da sözlerine ekledi. Revir başvurularına 15 gün sonra cevap verildiğini dile getiren Bahar şunları dile getirdi: “Hastanelere götürülmüyorlar, götürüldüklerinde de çift kelepçeyle sevk edilip ayakta tedavi uygulanıyor. Bunun yanında su sıkıntısı özellikle Kürdistan’daki cezaevlerinde sürüyor. Tutsaklara sıcak su verilmiyor. Sular kesiliyor. Patnos Cezaevi’nde tutsaklara lağım suyu veriliyor. Pis su sebebiyle çok sayıda tutsağın cildinde döküntüler oluştu. Rize L Tipi’nde koğuşta tadilat ver gerekçesiyle tutsaklar adli suçluların yanına yerleştirildi. Tutsaklara ‘Siz artık burada kalacaksınız’ denmiş. Tutsaklar adli suçlular tarafından tehdit ediliyor. Tutsaklar ‘Konuşmayın, gürültü yapmayın’ gibi kısıtlamalarla karşı karşıya. Kendilerinin bize yaptığı başvurularda can güvenliklerinin olmadığını ifade ettiler.”
‘Aileler tecrit altına alınmak isteniyor’
Özellikle kadın tutsakların giyimlerine dönük ciddi bir müdahale olduğunu kaydeden Bahar, kadın tutsakların giydikleri ‘v’ yaka bir tişörtün bile infaz yakma gerekçesi olarak sunulduğunu ifade etti. Bahar şöyle devam etti: “Yine kadın tutsakların kişisel ihtiyaçları, pedleri içeri alınmıyor. Aileler de cezaevine gittiklerinde baskı ve kötü muameleye maruz kalıyorlar. Her görüşe gittiklerinde çıplak aramaya maruz kalıyorlar. Başka bir tutsana selam vermeleri dahi engellenmek isteniyor. Daha önceleri aileler yakınlarına kantinden alışveriş yapabilirken son süreçte o da yasaklandı. Tüm bu kötü muameleye karşı tepki gösteren ailelere ise görüş yasakları veriliyor. Zaten yaşadıkları illerden uzağa götürülen yakınlarını görmek için hem maddi hem manevi açıdan zorlanan aileler görüşlerde tecrit altına alınmak isteniyor.”
'Takipçisi olacağız'
Cezaevlerindeki hak ihlallerine ilişkin İHD’ye yapılan başvurulara değinen Bahar son olarak, “Bu süreçte Diyarbakır Barosu ve İHD ile ortak çalışıyoruz. Avukatlarımız başvurular sonrası cezaevlerine giderek tutsaklarla görüşmeler gerçekleştiriyor. Bu sıkıntıların bir an önce çözülmesini istiyoruz. Biz TUHAD-FED olarak da bu işin peşini bırakmayacağız. Her yerde tutsaklara dönük işkence ve kötü muamelenin takipçisi olacağız. Zindanlarda işletilen bu politikalara karşı tüm kurum ve kuruluşların duyarlı olmasını talep ediyoruz. Yaşanan hak ihlalleri üzerine avukatlarımızla görüşmeler gerçekleştiriyoruz ve ilgili cezaevlerine yönlendiriyoruz” dedi.