
Kadınların hakları tehdit altında: Yetkilendirme derhal geri çekilsin
- 09:05 6 Şubat 2020
- Güncel
Gülistan Azak
İSTANBUL - Bekçilere kimlik sorma ve silah kullanma dahil birçok yetkiyi içerisinde barındıran kanun teklifinin Meclis İçişleri Komisyonu’nda kabul edilmesinin yaratacağı sonuçlara dikkat çeken kadınlar, “Yetkilendirme keyfi uygulamaları beraberinde getirecektir. Kadınların hakları çok ciddi tehdit altında. Derhal geri çekilsin” dedi.
Çarşı ve mahalle bekçilerine kimlik sorabilme, zor ve silah kullanma, durdurma, kimlik veya diğer belgeleri isteme ve arama yetkilerini içeren düzenlemelerin yer aldığı 18 maddelik ‘Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi’, Meclis İçişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Şehirlerimizi sadece polisle koruyamayız” sözleri sonrası getirilen bekçi düzenlemesine kadınlardan tepkiler gecikmedi. Bekçilerin işlediği suçlar ve maruz bıraktığı hak ihlallerini anımsatan kadınlar, ‘güvenlik’ uygulamalarının daha fazla tahakküm ve güvencesizlik getireceği uyarısında bulundu.
‘Uygulama kadınları ve gençleri hedef alıyor’
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 8 No’lu Şube Kadın Sekreteri Mürüvvet Yılmaz, bekçilere birçok yetkiyi öngören kararın uluslararası sözleşmelere, hak ve özgürlüklere aykırı olduğuna dikkat çekerken, kadınların ve gençlerin hedef alınacağı uyasında bulundu. Bekçilerin işlediği suçlar ve dayattığı hak ihlallerini anımsatan Mürüvvet, “Bekçi uygulamasının kendisini kabul etmezken böylesi bir yetkilendirmeyi kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü zaten kolluk kuvvetleri olarak emniyet var. Devletin sokakları, apartmanları ve aslında yaşamın her alanını kontrol altına almak istemesinin açık göstergesi olarak görüyorum bu uygulamayı. Bu uygulama ayrıca devletin faşist uygulamaları daha rahat ve sistematik şekilde devreye koyabilme çabasıdır. İnsanları hareket edemez hale getirmeye çalışıyorlar. Bu uygulama insanların yaşam alanlarını daraltma ve sınırlamaya dönüktür” ifadelerini kullandı.
‘Rahat bir şekilde sokakta yürümek isterim’
Özellikle kadınlar açısından olumsuz sonuçları olacağına dikkat çeken Mürüvvet, şunları söyledi: “Ben bir kadın olarak sokakta rahat yürümek isterim. Bu nedenle bunu kabul etmem mümkün değil. Ben aynı zamanda bir eğitim emekçisiyim. Okullarda da polis olmasını istemem. Çünkü orası eğitim ortamı. Öğrencilerin istedikleri gibi davranmalarının ve hareket etmelerinin önüne geçilmemeli. Okullarda okul polisi adıyla birileri duruyor. Ben akşam eve dönerken grup şeklinde bekleyen bekçi ve polisleri gördüğümde rahatsız oluyorum. Kendimi güvende hissetmiyorum. Şuan ise karşımızda bekçilerin yetkilerini arttırmak gibi bir karar duruyor. Yetkilendirme kararının çok keyfi uygulamaları beraberinde getireceğini düşünüyorum. Temel haklarımızı tehdit eden bir durum. Özellikle de biz kadınların hakları çok ciddi tehdit altında. Bir an önce geri çekilmesi gerekiyor. Bekçilerin maruz bıraktığı çok sayıda hak ihlali ve olumsuz örnekler var. Gençler söz konusu kararla birlikte hedef haline getirilecek.”
‘Derhal vazgeçilsin’
Bekçilerin “güvenlik sağlama” adı altında kadınların alanlarını işgal edebileceği endişesi taşıdığını kaydeden Zübeyde Cengiz ise hükümete karardan “derhal vazgeç” çağrısında bulundu. Zübeyde, “Kendilerinin de açıklayamadığı bir uygulama. Polislere zaten sınırsız haklar tanınmış durumda. Gece bekçileri neden peki? Neden devriye geziyorlar? Zor kullanma, üst araması, kimlik sorgulama gibi yetkilendirmeler söz konusu. Ben üzerimin birileri tarafından aranmasını istemiyorum. Onaylamıyorum. Neden ve nasıl görevlendirildikleri de belli değil. Bu işin farklı bir duruma evrileceği kaygısını yaşıyorum bir kadın olarak. Bir kadın olarak endişeleniyorum. Bu erkekler kim? Neye, kime bağlılar?” diye sordu.
Bekçiler tarafından birçok kişi hak ihlaline maruz bırakıldı
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) yayınladığı verilerden, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) yayınladığı raporlardan ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) resmi sayfasından duyurduğu bilgilerden edinilen bekçi hak ihlallerinin bazıları şöyle:
*28 Mart 2018 tarihinde Mardin’in Derik ilçesinde Şerif T. isimli mahalle bekçisi, devletin kullanım yetkisi verdiği belindeki silah ve yanında 3-4 tane yine kendisi gibi silahlı kişi ile birlikte 19 yaşındaki Berfin G. isimli kadını kaçırdı.
*18 Ekim 2018 tarihinde İstanbul Ataşehir İçerenköy Mahallesi’nde 52 yaşındaki servis şoförü Eray Kemerci, yüksek sesle müzik dinlediği gerekçesiyle bekçiler tarafından darp edildi.
*9 Ocak 2019 tarihinde trans kadın evine giderken bekçiler ve polisler tarafından darp edildi.
*2019 yılı Haziran ayı boyunca İstanbul Esenyurt’ta mahalleliler, bekçiler tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldı.
*14 Temmuz 2019 tarihinde İzmir Karşıyaka'da 20 yaşındaki genç, üç bekçi tarafından darp edilip ters kelepçe takılarak gözaltına alındı.
*11 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bekçiler 54 yaşındaki bir yurttaşa silah çekerek işkence yaptı.
*22 Eylül 2019 tarihinde Trabzon’un Hacıkasım Mahallesi’nde mahalle bekçilerinin iki arkadaşı ile tartışmasının üzerine araya giren Avukat Selim Burak Özdemir, bekçiler tarafından ters kelepçe takılarak yere yatırıldı, hastaneye gidip rapor almak isteyen Selim Burak Özdemir savcının evine götürüldü.