Mülteci Z.S: Tanıdığım birçok kadın fuhşa sürüklendi

  • 09:01 5 Şubat 2020
  • Güncel
Hikmet Tunç
 
VAN - İran'ın baskıcı rejiminden kaçarak Van'a gelen Z.S., "Çalıştığım iş yeri sahibi tarafından tacize maruz kaldım. Burada tanıdığım onlarca kadın maddi imkansızlıklardan kaynaklı fuhşa sürüklendi” dedi. 
 
İran rejiminin baskılarından kaynaklı çeşitli tarihlerde Türkiye’ye gelen mülteci kadınlar, fuhşa sürükleniyor. Van’da evli olduklarını bilmedikleri erkeklerle “imam nikahı” kıyarak ardından çocuk sahibi olan kadınlar, mülteci olmanın zorluklarını anlattı. 
 
Yaklaşık 4 yıl önce baskıdan kaynaklı İran’dan kaçarak Van’a sığınan Z.S.,  “Parasızdım. Bir iş yerinde çalışmaya başladım. İş yeri sahibi tarafından tacize uğradım. Mülteci olduğum için zaten düşük bir ücret alıyordum. Ona karşı çıktığım için kovuldum” dedi. 
 
‘Fuhşa sürüklenen onlarca kadın var’
 
“Sadece ben değil, benim durumumda olan onlarca mülteci kadın var” sözlerini kullanan Z.S. “Mülteciler başta dil, yaşam tarzı olarak pek çok konuda zorlanıyor. Ama özellikle maddi olarak zorlanıyorlar. Çalıştığı iş yerinde mülteci olmaktan kaynaklı yarı maaş alan ve geçinemediği için fuhşa sürüklenen onlarca kadın var. Gece kulüplerinde çalışmak zorunda kalan kadınlar var. Çünkü bulunduğun koşullar seni fuhşa sürüklüyor” şeklinde konuştu.  
 
‘İmam nikahı kıydığım S.A. evli çıktı’ 
 
İş yerinden ayrıldıktan sonra S.A. adlı erkekle tanıştığını ifade eden Z.S. “imam nikahı” ile yaklaşık bir yıl beraber olduğunu kaydetti. Bu arada hamile kaldığını söyleyen Z.S., “Hamile kaldıktan sonra birçok vaatlerde bulundu. Ben ona inandım. Evli olduğunu duydum ama her şey için çok geçti artık” sözlerini kullandı.
 
‘Erkek değil, ben suçlu bulundum’
 
Evli olduğunu duyduğu erkekten ayrılan ve kendi ayakları üzerinde durmaya karar veren Z.S., “Ailesi bulunduğum binayı bastı. Evli bir erkekle birlikte olduğum için beni suçladılar. Oysa S.A., bana evli olduğunu söylememişti. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Hamile halimle yalnız kaldım. Param yoktu. Komşulara diktiğim kıyafetlerden para kazanmaya çalışıyordum. Karnım büyüyünce de artık hareket edemez duruma geldim” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadın dayanışması sayesinde çocuğuma kıyafet alabildim’
 
Kadın hakları savunucuları sayesinde uzun bir süre ihtiyaçlarının karşılandığını kaydeden Z.S., “Kadın dayanışması ile çocuğuma kıyafet alabildim. Para yardımı aldım. Daha sonra sosyal yardımlaşmadan 600 TL civarında bir para almaya başladım” dedi.
 
‘Çocuğumun bir kimliği olsun istiyorum’
 
Çocuğunu doğurduktan sonra S.A.’nın tekrar kendisini taciz etmeye başladığını ifade eden Z.S., “Kendisine çocuğuma maddi anlamda destek vermesini istedim. O ise sürekli ahlaksız tekliflerle geldi. Babalık davası açtım. Çocuğumun bir kimliği olsun istiyorum.  Dava sonuçlandıktan sonra çocuğumun kimliğini çıkmasını talep edeceğim” diye konuştu. 
 
Son olarak kadınlara seslenen Z.S., “Kadınlar bilinçli olmalı. Erkeklerin tuzaklarına düşmemeli. Çünkü erkeklerin çoğu kadınları sadece cinsel obje olarak görüyor” dedi.
 
‘Eşim fuhşa zorladı beni suçladılar’ 
 
Yine İran’da evli olduğu erkek tarafından sistematik olarak şiddete maruz kalan Ş.N., evli olduğu süre içerisinde 3 çocuk sahibi olduğunu ifade etti. Gördüğü şiddet ile beraber evli olduğu erkeğin kendisini fuhşa zorlayınca şikayette bulunduğunu söyleyen Ş.N., “İran rejimi çok katı. Kadınlar iki kat şiddete maruz kalıyor. Eşim elimi kolumu bağladı ve başka bir erkeğin tecavüzüne maruz kaldım. Bunu şikayet ettiğimde ise bana ‘şahit getir’ dediler. Şahit getiremediğim için boşandıktan sonra ben suçlu bulundum ve çocuklarım babalarına verildi” şeklinde konuştu.
 
'Çocuklarımla Van’a geldim’ 
 
Çocuklarının vekaletinin babaya verildiğini anlatan Ş.N. “İran beni suçlu bulunca çocuklarımı da yanıma alarak kaçtım” dedi. İran’dan Van’a 4 yıl önce kaçtığını belirten Ş.N., Van’da ise tanıştığı H.Ö.’den hamile kaldığını söyledi. Ş.N. “Evli olduğunu bilmiyordum. Hamile kaldığımı öğrenince beni terk etti" sözlerini kullandı. 
 
'Kadın ve mülteci olmak zor' 
 
4 çocukla birlikte yaşam mücadelesi veren Ş.N. mülteci olmanın zorluklarını şöyle özetledi: "Burada mülteci olarak ötekileştiriliyoruz. Erkekler mağdur olduğumuzu görünce faydalanmak için kullanıyor. Kadın ve mülteci olmak gerçekten çok zor.”