‘Daha fazla ölüme yol açacak yasa tasarısı geri alınmalı’

  • 13:53 4 Şubat 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - Çarşı ve Mahalle Bekçileri Hakkında Kanun Teklifi'ne ilişkin yapılan ortak basın açıklamasında, “Bizler daha fazla ölüme yol açacak, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıracak ve kısıtlayacak yasa tasarısının tümden geri alınması çağrısında bulunuyoruz” denildi.
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası ve Hak İnisiyatifi Derneği Diyarbakır Temsilciliği, TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edilen ve Meclis Genel Kurulu’na sunulan Çarşı ve Mahalle Bekçileri Hakkında Kanun Teklifi'ne ilişkin ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya kurum temsilcileri katıldı. Açıklamayı Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın yaptı. 
 
‘Alternatif bir kolluk rejimi oluşturmanın amacı nedir?’
 
Yasanın temelinin Osmanlı dönemine kadar uzandığını belirten Cihan, “Mahalle bekçilerine; yurttaşları durdurarak arama ve kimlik sorma, üst ve araçlarını arama, el koyma yetkilerinin yanı sıra 2559 sayılı PVSK’nın 16. Maddesi gereğince silah kullanma yetkisi de verilmiştir. Kanuna göre yapılacak sınavda başarılı olanlar İçişleri Bakanı’nın onayıyla aday memur olarak atanacak ve atandıktan sonra eğitimleri yapılacaktır. Genel kolluğa bağlı yardımcı statüdeki bekçilerin sunulan yeni kanun teklifi ile genel kolluğun hemen tüm yetkileri ile donatılmıştır. Bu durumda sorulması gereken soru şudur: Genel kolluk varken, hemen hemen aynı yetkilerle donatılmış alternatif bir kolluk rejimi oluşturmanın amacı nedir?” diye sordu.
 
‘Yaşam hakkına daha fazla tehdit anlamına gelecek’
 
OHAL döneminde resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilere yönelik herhangi bir cezai yaptırım uygulanmayacağını hatırlatan Cihan, hem işkencenin hem de cezasızlığın önünün açıldığına dikkat çekti. Cihan, “Kamuoyuna bir güvenlik hizmeti gibi sunulan düzenlemeler işkenceye açık kapı haline gelmektedir. Makul şüphe gerekçesi ile durdurulan ve GBT sorgusu sırasında kolluğun fiziksel şiddetine maruz kalanların yanı sıra yine bu paralel kolluk rejimi mensuplarına silah kullanma yetkisi verilmiş olması; yeni yargısız infazlara, aşırı ve gereksiz güç kullanımı sonucu ölümlere açıkça davetiye çıkarmaktadır. Polisin gereksiz silah kullanması sonucu Medeni Yıldırım, Kemal Kurkut, Recep Hantaş, Özgür Arda, Ferit İli, Ethem Sarısülük ve daha onlarca kişinin yaşamını yitirdiğini hatırda tutarak, bekçilere silah kullanma yetkisi verilmiş olmasının, yaşam hakkına yönelik daha fazla tehdit anlamına geleceğini ve daha fazla kişinin ‘devlet kurşunu’ ile ölümüne yol açacağını kamuoyuna duyurmak isteriz” diye konuştu.
 
‘Tasarı tümden geri alınmalı’
 
Cihan, son olarak şunları kaydetti: “Türkiye’de hükümet ve devlet bürokrasisi, son yıllarda özgürlük ve güvenlik denkleminde tercihini salt güvenlikten yana kullanmaktadır. Özgürlük ise gereksiz bir teferruat olarak değerlendirilmekte ve öyle muamele görmektedir. Bu yasa ile özgürlük bir kez daha güvenlik için kurban edilmiştir. Bu eleştirilerimiz kolluk görevlilerinin karıştığı adli meselelerdeki ‘cezasızlık politikası’ ile birlikte değerlendirildiğinde durumun vahameti daha net bir şekilde anlaşılacaktır. Bu nedenle bizler daha fazla ölüme yol açacak, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıracak ve kısıtlayacak bu yasa tasarısının tümden geri alınması çağrısında bulunuyoruz.”