'Bekçilik sistemi ile hiç kimsenin özgürlüğü ve güvenliği kalmıyor'

  • 09:07 4 Şubat 2020
  • Güncel
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - “Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanun Teklifi”ne ilişkin değerlendirme yapan HDP’li Meral Danış Beştaş, “Bekçilik sistemi tamamen AKP’nin halkı değil, kendisi korumak için oluşturduğu bir paramiliter güç” ifadelerini kullandı.
 
AKP ve MHP çarşı ve mahalle bekçilerinin yetkilerini genişleten “Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanun Teklifi”ni meclis onayına sunmaya hazırlanırken, geçtiğimiz günlerde ise TBMM İçişleri Komisyonu’ndan geçirildi. Bu kanun düzenlemesine göre bekçiler kimlik sorgulaması, üst araması ve gözaltı uygulaması yapabilecek, kafe ve sokaklarda şüpheli gördüğü herhangi birine müdahale etme yetkisine sahip olacak. Halkın bekçilere dönük şikayetlerinin attığı bugünlerde böyle bir kanun teklifinin meclise sunulması ise tepkileri beraberinde getirdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) bu teklife şerh koyarak, teklifin kanunlaştırılmasına karşı çıksa da, teklif komisyondan geçti. HDP Siirt Milletvekili ve Hukuk Komisyonu üyesi Meral Danış Beştaş kanun teklifinin ve doğuracak sorunları değerlendirdi.
 
‘Bekçilerin yaptığı hak ihlalleri yasallaştırıldı’
 
Bekçilik konusunun, hukuk dışı uygulamalar noktasında Türkiye’de en çok tartışılan konulardan biri olduğunu söyleyen Meral, Ankara’da da Türkiye ve bölge kentlerinde ciddi karşı çıkışların olduğunu ifade etti. Bekçilerin yurttaşların yaşam alanlarını daralttığını ve keyfi uygulamalar ile yurttaşları taciz ettiğini dile getiren Meral, “Şiddete ve hakarete uğrayan yurttaşlar var ve bunların hiçbiri bekçiliğin görevi dahilinde değil. Kolluk kuvvetlerinin görevini bekçiler fiilen yapıyordu ama şu an çıkartılacak yasayla bu resmileştirildi. Yani bekçilerin yaptığı hak ihlalleri artık yasallaştırıldı” ifadelerine yer verdi.
 
‘41 günlük bir eğitimle bekçi oluyorlar’
 
Türkiye’de bekçilere, bekçiliğe ihtiyaç olmadığını söyleyen Meral, bu güvenlik ihtiyacının iktidarın kendi güvenlik ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Meral, bekçilik sisteminin iktidarın halkı susturma, kriminalize etme, her hareketini kontrol etme ve kendisine bağlama girişimi olduğuna vurgu yaptı. Meral, “Güvenlik sorunu varmış da bunun için bekçilik sistemi yeniden getiriliyormuş gibi bir gerekçe asla kabul edilemez. Zaten yüz binlerce polis ve asker gücü var. 50 bini aşkın korucu var. Şu an totalde bir milyona yakın bir kolluk gücü var ve bunların tümünün bir kuralı var. İşte eğitim düzeyi, sınavlar gibi. Bekçilikte tam tersi 41 günlük bir eğitim ile silahlandırma durumu yaşanıyor. İlkokul mezunu olan dahi bekçi olabilecek. Bunu ilk okul mezunları açısından söylemiyorum tabi, elbette her alanda iş imkanları olmalıdır ama bekçilik gibi bir görevde bu mümkün olmamalı” sözlerinin altını çizdi.
 
‘AKP’nin paramiliter gücü’
 
Meral, bir bekçinin rahatlıkla bir kadının veya bir gencin üst aramasını ve kimlik kontrolünü yapabileceğine değinerek, “Bir polis dahi bu hakka kolayca sahip olamazken, ki zaten çok olağanüstü durumlar dışında polislerin de kafalarına göre üst araması yapmasına karşıyız ama polis dahi yapamazken bir bekçinin kafasına göre her önüne geleni uygulamadan geçirmesi asla kabul edilir değildir. Şunu açıkça söyleyelim bekçilik sistemi tamamen AKP’nin halkı değil, kendisi korumak için oluşturduğu bir paramiliter güç. Bunların tümü de AKP gençlik kolları, AKP il teşkilatı üyeleri yani bir bütün AKP’lilerden oluşan bir ekip. AKP kendi ordusunu oluşturuyor. Sokaktaki hiç kimsenin kişi özgürlüğü ve güvenliği kalmıyor” dedi.
 
Meral, bekçilere verilen yetkilerdeki belirsizliğe de işaret ederek, “Bu bekçilerin hangi koşullarda kimlik sorabileceği de belli değil. Her an, her yerde, birinin tipini beğenmediğinde dahi alıp kimliğini sorgulayabilir ve üst araması yapabilir. Biz asla kabul etmeyeceğiz. Toplumun da buna karşı tepkisini göstermesi gerekiyor. Bir bekçinin bu kadar fazla yetkiye sahip olması halkın güvenliğini tehlikeye atacaktır” ifadelerini kullandı.
 
‘Geç olmadan itirazlarımızı yükseltmeliyiz’
 
Ekonomik krizin derinleştiğini ve devlet memurlarının dahi maaş alamadığı bir süreçten geçildiğini sözlerine ekleyen Meral, şunları kaydetti: “Böylesi bir kriz içerisindeyken, devlet kasası boşaltılmışken, bekçilere maaş ödemenin hoyratlığını anlamıyoruz mesela. Dört binden fazla bir maaş alacaklar ve bu ülkenin emeklileri, memurları, öğrencileri, işçileri açlık sınırında yaşıyor. Bu ülkenin ihtiyacı bekçi değildir. Bu ülkenin ihtiyacı işsiz üniversite mezunlarına iş imkanı sağlayabilmektir, memurların maaşını vermektir, emeklilere düzenli ve yeterli bir emeklilik maaşı bağlamaktır. Bu nedenle bunun ülkenin değil, AKP’nin ihtiyacı olduğunu özenle vurguluyoruz. Bu yasaların tümü tek bir kişinin talebiyle oluşturuluyor ve kimsenin onayını dahi almaya tenezzül etmiyorlar.”