İZMİR - ÖHD’li kadın avukatlar, Ankara Cumhuriyet Savcısı hakkında, cinsel saldırıya maruz kalan kadına saldırıyı meşrulaştıracak ifadeler kullanmasına karşı HSK’ye suç duyurusunda bulunacak. 

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu üyeleri, Prof. Dr. Hasan Bilgili’nin Ankara’da, sahibi olduğu VCOM hayvan hastanesinde çalışan veteriner hekim Ç.B.'ye 3 Nisan’da cinsel saldırıda bulunmasıyla ilgili soruşturmada Cumhuriyet Savcısı’nın sorularıyla ilgili suç duyurusunda bulunacak. 

 

Cumhuriyet Savcısı Yeter Gümüş’ün, Ç.’ye, soruşturma sırasında “Ben de kadınım, sen de kadınsın. Ben neden tecavüze uğramıyorum da sen uğruyorsun?” sorularına tepki gösteren avukat kadınlar, İzmir Adliyesi önünde açıklama yaptı. “Erkek Adalet Değil, Gerçek Adalet İstiyoruz” yazılı pankart açan avukatlar, “Aklama, koruma, yargıla”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”  ve “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları attı. 

 

ÖHD İzmir Şubesi Kadın Komisyonu üyesi avukat Leyla Çelik, savcının Ç.’ye soruşturma sırasında sorduğu soruları hatırlatarak, Ç.’nin aşağılandığını ve kişilik haklarının zedelediğini söyledi. Leyla, savcının soruşturma sonrasında 22 Mayıs’ta tutuklu yargılanan şüpheli Hasan Bilgili hakkında tahliye kararı verdiğini de anımsattı. 

 

Son yıllarda artan kadına yönelik şiddete dikkati çeken Leyla, “Biz kadın hukukçular için, bir Cumhuriyet Savcısının, yasadan kaynaklanan görevlerini hiçe sayarak mağduru bu denli aşağılayan bir tutum içerisine girmiş olması kabul edilebilir değildir” dedi. Şiddetin önlenmesi için tüm devlet kurumlarının ve yargının, konuya ilişkin tavizsiz biçimde kadınların yaşam hakkından yana tutum alması gerektiğinin altını çizen Leyla, “Kadın katillerini, tacizcileri ve tecavüzcüleri meşrulaştıran eylem ve söylemler, bu suçları işleyenleri cesaretlendirmekte ve daha fazla kadının zarar görmesine sebep olmaktadır” sözlerini kullandı.

 

‘Şikayetler genellikle cezasızlıkla sonuçlanıyor’

 

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) yayınladığı verilere göre, ülkede 2019 yılının ilk 11 ayında en az 305 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiğini belirten Leyla, “En az 46 kadın tecavüze, 204 kadın tacize, on binlerce kadın fiziksel şiddete maruz kaldı. Bu suçların mağduru olan kadınların mahkemelerde adaletsiz kararlar verilmesinden dolayı yargı süreci, kendileri için ikinci kez travmatize edici oluyor. Yapılan şikayetler genellikle cezasızlıkla sonuçlanıyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘İstanbul Sözleşmesi’nin devletin asli görevi’

 

Leyla, İstanbul Sözleşmesi ve uluslararası sözleşmenin uygulanmasının devletin asli görevi olduğunun altını çizerek, “Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi maksadıyla kuruluşların, yargının ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde işbirliği yapmalarına destek ve yardım sağlamak, devletin asli görevidir” diye vurguladı. 

 

Görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusu

 

Leyla, savcı Yeter Gümüş hakkında,  “Suçun soruşturulmasına ve delillerin karartılmaması için gerekli tedbirlerin alınmasına ilişkin yasadan kaynaklanan görevlerini yerine getirmeyen ve bir tecavüz mağdurunu aşağılayarak görevini açıkça kötüye kullanmak” nedeniyle HSK’ya suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.