Cizre yasağında yaşamını yitirenler anıldı

  • 14:35 14 Aralık 2019
  • Güncel
ŞIRNAK - Cizre ve Silopi’de ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının yıl dönümünde yapılan etkinlikte konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Cizre bodrumlarında yaşanan vahşeti tüm dünyanın gördüğünü söyledi.
 
Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen ve yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği yasakların üzerinden 4 yıl geçti. Yasakların yıl dönümüne ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre İlçe Örgütü binası konferans salonunda anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ile Keskin Bayındır, HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, yasaklarda yaşamını yitirenlerin aileleri ve HDP’lilerden oluşan yüzlerce kişi katıldı. Saygı duruşu ile başlayan etkinlikte ilk olarak konuşan Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç’un eşi Zeynep Tunç, “Onların davalarına sahip çıkacağız. Şehid Namirin” dedi.
 
‘Özgürlüğün bedeli ağır olmuştur’
 
Ardından konuşan HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, Aralık ayında yaşamını yitirenlerin önünde saygı ile eğildiklerini belirtti.  Hasan, “Tarihten bugüne kadar mücadelelerde hep bedel ödenmiştir. Özgürlüğün bedeli çok ağır olmuştur. Yüzyıldır Kürt halkı olarak bu bedeli ödüyoruz. Osmanlı döneminden bugüne kadar onlarca direnişimiz olmuştur. Son direniş kendini ayakta tutabildi. İşte biz bu inançla elimizden geleni yapıp kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız” dedi.
 
‘Bugün kahramanlığın ve direnişin yüreğindeyiz’
 
Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise, “Bugün Cizre’ye gelişimiz benim için büyük bir onurdur. Ben bugün kahramanlığın yüreğinde, direnişin yüreğindeyim. Bugün tarihi bir dönemden geçiyoruz. Tarih bir yandan soykırım, katliamla ve asimilasyon üzerinden yürürken diğer yandan da Asya Yüksel, Mehmet Tunç, Pakize, Seve ve Fatma gibi kahramanlık üzerinde ilerliyor.  Bu kahramanlık bizim halkımıza güç ve moral veriyor. Sokağa çıkma yasakları ilan edildikten sonra herkesin gözü önünde 3 bodrumda ağır bir vahşet yaşandı. Bunu tüm dünya izledi. Bu bir insanlık suçuydu. Mehmet Tunç, Asya, Seve, Pakize ve Fatma büyük bir duruş göstererek dünyaya insanlık dersi verdi. Bu ders tüm dünyaya Kürt halkının direnişini gösterdi. Kürt halkının direnişi, 4 parça Kürdistan ve Türkiye’de, Ortadoğu’da, tüm dünyada herkese örnek olmuştur.  Kürt halkı bu direnişle siyaseti belirleyen olmuştur. Bodrumlarda yaşamını yitirenler, Kürt halkının geleceği, tarihi ve dilini korumak için büyük bedeller ödedi. Bunu herkes gördü” diye konuştu.
 
‘Faşizm direnişin karşısında duramaz’
 
Mehmet Tunç’un “Biz diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Halkımız bizimle gurur duysun” sözlerini hatırlatan Saliha, “Onların söylemleri bizim içinde emirdir. Biz onun için üzerimize ne düşerse yapacağız. Türkiye’de son 4 yılda sokağa çıkma yasaklarında Cizre’de, Sur’da, Nusaybin’de, Dargeçit’te neler yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Kürtlerin mücadelesine karşı Türkiye’de büyük işgal ve saldırı olmuştur. Bu saldırı Kürtlerin direnişiyle püskürtüldü. Faşizm direnişin karşısında duramaz. Faşizmi ayakta kalmamasının tek yolu halkın direnişi ve demokratik hak siyasetidir. Cizre ve Botan duruşunu tüm dünyaya gösterdi. 29’uncu isyan Kürt halkının var oluş isyanıdır. Bakur, Başur ve Rojava’da Kürt halkına karşı düşmanlık sürüyor. 2014 yılında MGK kararında olduğu gibi her gün siyasi operasyon ve şehirlerin göçlerini gördük. Bu nedenle Kürt halkı ulusal birliğini oluşturmalıdır. Saldırgan devletler Kürt halkının kazanımlarına karşılar. Bunun için önümüzdeki en önemli şey ulusal birliktir” dedi.
 
‘Binlerce bedel ödedik’
 
Saliha son olarak, “Bizler binlerce yıldır bu topraklar yaşıyoruz. Binlerce yılda yaşayacağız. Burada binlerce vahşet gördük bu toprakları bırakıp gitmedik. Çünkü binlerce bedel ödedik. Binlerce kez göçertildik. Halkımız topraklarında özgür geleceği için yaşamalıdır. Birliğini sağlamalıdır. 14 Aralık sokağa çıkma yasaklarında Asya, Mehmet Tunç, Seve, Pakize ve Fatma şahsında herkesi anıyorum. Şehit Namirin” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 
 
Yapılan konuşmaların ardından program sokağa çıkma yasaklarını konu alan sinevizyon gösterimi ve verilen mevlit ile son buldu.