Ülkücü grup tarafından darp edilen muhabirimizin duruşması ertelendi
- 16:27 10 Aralık 2019
- Hukuk
ANKARA - Bir grup ülkücü tarafından aralarında muhabirimiz Habibe Eren'in de olduğu çok sayıda Kürt öğrencinin darp edilmesine yönelik saldırıdan 4 yıl sonra sanıklar hakkında "basit yaralamadan" açılan davanın ilk duruşması görüldü.
2015 yılında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesinde bir grup ülkücü tarafından çok sayıda Kürt öğrenciye yönelik saldırı sonucu, aralarında muhabirimiz Habibe Eren'in de bulunduğu bulunduğu 4 öğrenci yaralanmıştı. Kendilerine saldıran ülkücü grup hakkında şikayetçi olan öğrencilerin, Emniyet ifadelerinin alınması ardından sanıklar hakkında 4 yıl sonra Ankara 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde "basit yaralama”dan dava açıldı.
Ankara 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, sanık Esen Kanat, Hamza Ünal, Mehmet Kaya ve Barış Arslan, avukatları ve muhabirimiz Habibe Eren ve ülkücü grup tarafından darp edilen Erhan Çiftçi ile avukatları hazır bulundu.
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. İlk olarak söz alan sanıklar, emniyetteki ifadelerini tekrarladığını belirterek beraatlarını talep etti.
Ardından ifade veren muhabirimiz Habibe Eren, emniyette verdiği ifadelerini yineledi. Habibe ayrıca, Gazi Üniversitesi’nde kendini “asena” olarak tanıtan Esen Kanat'ın, kendisini psikolojik ve fiziksel olarak sürekli rahatsız ettiğini belirtti. Kürt kimliğinden kaynaklı ülkücü grubun daha önce kendisini tehdit ettiğini ve takip ettiğini aktaran Habibe, "Yaşadığım olayda darp edildiğime dair görüntüler kamera kayıtlarında mevcuttur. Sanıklar her birimizi okulun çeşitli köşelerinde öldürmeye yönelik darp etti. Sanıkları şahsi olarak tanımıyorum. Kamera kayıtlarını izledikten sonra kim olduklarını öğrendim" dedi.
'Saldırı sistemli bir saldırıdır'
İfadelerin ardından söz alan müşteki avukatı Şevin Kaya, ülkücü grupların saldırıların ne ilk ne de son olduğunu ve bu olayların sistematik bir hal aldığını belirtti. Şevin, "Öğrencilere saldıranların birlikte hareket ettiklerini biliyoruz. Müvekkilim Habibe Eren iki buçuk yıl boyunca okulundan ayrı düşmüştür. Bundan kaynaklı TCK 'nın 220 sayısınca, ek süre talebinde bulunmak istiyoruz. Bunlar basit yaralama değil, kasten öldürme olduğundan görevsizlik verilmesini ve dosyanın Ağır Ceza’ya gönderilmesini istiyoruz. Ayrıca eğitim ve öğretiminin de geri kalmasından kaynaklı ek savunma istiyoruz" dedi.
Talepler kabul edildi
Müşteki ve sanık avukatlarının taleplerinin ardından kararını açıklayan mahkeme başkanı, sanık Baki Cezmi Erdoğan'ın savunmasının alınması amacıyla hakkında yakalama kararının çıkartılmasına, Dilan Ayribaş ve Azize Maide Diker'in tanık olarak dinlenmelerine, sanık Salih Yağlı'nın İş Bankası’na müzakere yazılarak hesap dökümlerinin istenmesine, tüm sanıkların olay tarihinde kullanmakta oldukları GSM operatörlerinde istenilmesine ve BTK'ya müzekkere yazılarak sanıkların kullandıkları GSM hatlarının 16.30 ve 18.00 saatleri arası HTS kayıtlarının bilgilerinin gönderilmesine, HTS kayıtlarının bilirkişi uzmanlarına gönderilerek, sanıkların söz konusu zaman dilimi arasında fiziken hangi baz istasyonu kapsama alanında olduklarına, sanıkların teşhise elverişli fotoğraflarının çekilmesi için ilgili emniyet birimlerine müzekkere yazılmasına, dosya içerisinde bulunan görüntü kayıtlarının olduğu CD'nin jandarma kriminal laboratuvarına gönderilerek, sanıkların görüntülerde yer alıp almadığının hangi metrajda, hangi eylemi gerçekleştirdiklerinin tespit edilmesine ve olay günü Habibe Eren'e yönelik Numune Hastanesi’nden darp raporu istenilmesine karar verdi.
Duruşma 1 Nisan 2020'ye ertelendi.
Ne olmuştu?
Gazi Üniversitesi'nde 2015 yılında ülkücü grupların 4'ü kadın 10 öğrenciyi İletişim Fakültesi'nin kantininde ablukaya almasıyla başlayan ırkçı saldırı sonucu 4 öğrenci yaralandı. Kantinde mahsur kalan öğrencilere yönelik tehditlerin başlamasının hemen ardından öğrenciler dekanla görüştü, Ankara Emniyeti'ne haber verdi. Ancak, dekan öğrencilere "Benim yapabileceğim bir şey yok" dedi. Öğrencilerin can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle başvurdukları polis ise tam 3 buçuk saat sonra, ülkücü gruptan bir kişinin arabanın altında kalarak yaralanması sonrası fakülte önüne geldi. Ülkücü grup, mahsur kalan öğrenciler arasında bulunan 4 kadını ise darp etti, darp sonucu öğrenci kadınlardan birinin burnu kırıldı. Hastaneye kaldırılan öğrenciler olaydan sonra kendilerine saldıran sanıkladan şikayetçi olmuştu.