
Tecavüz sanığı Prof. Hasan Bilgili yarın hakim karşısına çıkacak
- 09:16 10 Aralık 2019
- Hukuk
Habibe Eren
ANKARA - Sahibi olduğu VCOM hayvan hastanesinde çalışan veteriner hekim Ç.B.'ye cinsel saldırıda bulunan Hasan Bilgili, ona yardım eden Serkan Durmaz ve Hüseyin Şenyurt yarın hakim karşısına çıkacak. Dosya avukatı Aslıhan Arıhan, Hasan Bilgili’nin iki avukatının da dosyadan çekildiğini aktarırken, “İlk defa bir tecavüz dosyasında sanık adıyla gidiliyor, mağdurun adı yok bu çok önemli” dedi.
Ankara’da, sahibi olduğu VCOM hayvan hastanesinde çalışan veteriner hekim Ç.B.'ye cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan, ardından itiraz üzerine serbest bırakılan Prof. Dr. Hasan Bilgili hakkında açılan davanın ilk duruşması 11 Aralık’ta (yarın) görülecek. Hasan Bilgili, “nitelikli cinsel saldırı”, “cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma”, “tehdit” ve “hakaret” suçlarından, delilleri yok etmede ona yardım eden Serkan Durmaz “basit cinsel saldırı”, “alıkoyma, tehdit, hakaret”, “suç delillerini yok etme” suçlarından, Hüseyin Şenyurt ise “delilleri yok etme” suçundan yargılanacak.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Hasan Bilgili, daha önce mahkeme tarafından tutuklanmış, iki ay sonra savcılık tarafından resen tahliye edilmişti. Tecavüz sanığı profesörün emeklilik dilekçesi işleme konulmuştu. Öte yandan Hasan Bilgili’nin çalıştığı fakültede daha önce de 5 taciz soruşturması geçirdiği ve bunların hepsinden YÖK’ün verdiği sembolik cezalarla kurtulduğu açığa çıkmıştı. Sanık ilk olarak 2006 yılında yüksek lisans öğrencisi S.H.H.’yi tacize maruz bırakmıştı. Tacize maruz bıraktığı Brezilyalı Yasmin D.M.V., şikayetine rağmen tacizin devam etmesi üzerine öğrenimini yarıda bırakıp, ülkesine dönmüştü.
Kadınlar ise davanın peşini bırakmadı. Sanık 5 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. 11 Aralık’ta görülecek dava öncesi Ç.B’nin avukatı Aslıhan Arıhan değerlendirmelerde bulundu.
Sanıklardan tehdit: Sen ilk değilsin son da olmayacaksın
Ç.B’nin maruz kaldığı travmatik bir olayın iddianameye yansıdığını belirten Aslıhan, “Sanıkların defalarca ‘Sen ilk değilsin son da olmayacaksın buradan hiçbir şey çıkaramazsın. Şikayetçi olma bize hiçbir şey yapamazsın’ demesine rağmen dosyanın bu aşamaya gelmesi önemli” dedi.
Sürecin duyulması ve davaya dönüşmesinde kadın örgütleri, meslek örgütleri ve duyarlı bütün insanların emeği olduğuna dikkat çeken Aslıhan, şöyle konuştu: “Günümüzde tecavüz mağduru birinin ‘Ben tecavüze uğradım’ demesi çok zor. Ama bizim müvekkilimiz yaptı. Fakat şu anda şöyle bir sorunumuz var. Şikayet aşamasında dosyada deliller tam toplanmamış, bu çok acı. Onlarla ilgili şikayetlerde bulunduk. Savcılık aşamasında ise bekletildikten sonra gönderilen numuneler var. Onlarla ilgili de şikayette bulunduk. Bu şikayetlerle ilgili soruşturmalar devam ediyor.”
Hasan Bilgili’nin iki avukatı da dosyadan çekildi
Sanık Hasan Bilgili’nin iki avukatının da dosyadan çekildiği bilgisini paylaşan Aslıhan, “Şu an avukatı yok. Çok ilginç ikisi de görevden çekildi. Birini azlettiğini birinin de ‘Ben görevden çekiliyorum’ diye dilekçe verdiğini öğrendik. Hasan Bilgili’yi kimin savunacağını da bilmiyoruz” dedi.
Dosyanın kapalı görülmesi iddialarına değinen Aslıhan, şöyle dedi: “Mağdurun en rahat bir şekilde ifadesini vermesinin sağlanması ve ilk ifadesinin düzgün alınmasını sağlamak çok önemli. Çünkü kolay bir durum değil. Psikolog desteği istedik. En doğrusu hangisiyse o şekilde yapılması gerekiyor” diye vurguladı.
‘Vasfını kullanarak başka mağdurlar yaratamayacak’
Dosyada en önemli beklentilerinin sanıkların gerekli cezaları alması olduğunu söyleyen Aslıhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “En önemlisi cezasızlığın olmaması. Kişinin yaptığı suçun bedelini ödemesi gerekiyor ki başka kişiler, başka mağdurlar olmasın. Daha önce de aynı kişi ile ilgi taciz iddiaları mevcuttu. YÖK tarafından kamu görevinden men edildi. Emeklilik ile ilgili ayrı bir prosedür işliyor. Ama yargılamanın sonunda bununla ilgili tekrar talepte bulunacağız. Ama şu önemli; üniversitede kendi statüsünü kullanarak başka mağdurlar yaratamayacak. Bu bile bu aşamada başarıdır. Üniversite hocası vasfını kullanarak kadınları taciz ediyordu, mağduriyet yaratıyordu.”
‘İlk defa sanık adıyla gidiyor, mağdurun adı yok’
Türkiye’de tecavüze maruz kalan kadınların bu durumu dile getirmesinin kolay olmadığını vurgulayan Aslıhan, müvekkilinin ailesi ve toplum tarafından gördüğü destek sonucu çok güçlü durduğunu ifade etti. Aslıhan, bu tarz dosyaların takibinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, “En önemlisi de genelde tecavüze uğrayanlar bir süre sonra dayanamayıp vazgeçiyorlar ve içlerine kapanıyorlar. Toplumdan uzaklaşıyorlar ama bu dosya bambaşka bir dosya. İlk defa sanık adıyla gidiyor. Bu da çok önemli. Mağdurun adı yok. Mağdura yaşam şansı da veriliyor. Eskiden mağdurun adı geçtikçe toplumsallaşamıyor, bir yere gidemiyordu. Bizim de kadın arkadaşımız hala evinden çıkmaya çok çekiniyor, tek kalamıyor ama yine kendi hayatını yara almadan devam ettirme isteği var” ifadelerini kullandı.
'Kadınların bir arada olması gerekiyor'
Son olarak birlikte olmanın çok önemli olduğunu belirten Aslıhan, bir daha başka kadınların mağdur olmaması için kadınların bir arada olması gerektiğini vurguladı.