
‘Amida Jîn kadınların evidir, her kadın kendini buraya ait hissetmeli’
- 09:05 10 Aralık 2019
- Güncel
Beritan Canözer
DİYARBAKIR - “Amida Jîn kadınların evidir, her kadın kendini buraya ait hissetmeli” diyen Amida Jîn Kadın Danışmanlık Merkezi’nden Lale Deviren, “Çocuk gelişimi, el sanatları, toplumsal cinsiyet dersleri gibi alanlara yoğunlaşacağız. Mahallede ev ziyaretlerine gideceğiz ve kadınların taleplerini dinleyeceğiz” dedi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Sur Belediyesi bünyesinde açılan Amida Jîn Kadın Danışmanlık Merkezi çalışmalarına başladı. Surlu kadınların, halkın ilgisini çeken Amida Jîn’e, açıldığı günden bu yana ziyaretler de sürüyor. Şimdilik 3 kişilik çalışan grubu ile Amida Jîn, bulundukları İskenderpaşa Mahallesi’ne önceliği vererek, ev ziyaretlerini gerçekleştirmeye başladı. Gittikleri evlerde önce kadınlara merkezi tanıtan Amida Jîn çalışanları, yapacakları çalışmalar konusunda kadınların talep ve önerilerini dinliyor. Gelen talep ve öneriler doğrultusunda Amida Jîn’in hangi alanda projeler ve atölyeler gerçekleştireceği de belirlenecek. Amida Jîn çalışanlarından Lale Deviren, merkezin amaçlarını ve projelerini anlattı.
’10 kadından 9’u şiddet görüyor’
Sur Belediyesi’ne yaptığı başvuru sonucu merkezin çalışmalarına dahil olan Lale, kadınların birbirine ihtiyacı olduğunu söyledi. Türkiye’de kadına yönelik şiddet, tecavüz, taciz olaylarının her geçen gün artarak devam ettiğini kaydeden Lale, “Kadınlar olarak büyük bir mücadele veriyoruz fakat bu konuda caydırıcı yaptırımlar uygulanmıyor. Şiddet denilince herkesin aklına önce fiziksel darp geliyor fakat bu ülkede 10 kadından 9’u sosyal, ekonomik ve psikolojik şiddet görüyor ve aslında ekonomik ve psikolojik şiddet en fazla yaşanan şiddet türüdür” diye belirtti.
‘Çatışmalar ciddi etki bırakmış’
Şiddet gören kadınların başvuracakları bir kuruma ihtiyaç olduğunu kaydeden Lale, kadınlara sadece şiddet üzerinden değil aynı zamanda sosyal ve ekonomik destek de sunulması gerektiğinin altını çizdi. Öncelikle evlere misafir olarak kadınların taleplerini dinleyeceklerini söyleyen Lale, “Avantajlarımızdan biri de mahallenin içinde olmamız. Yani kadınların direkt ulaşabileceği, kendini yabancı hissetmeyeceği bir yerden başladık. Diğer alanlara, illere kıyasla Sur biraz daha hassas bir yer. Hem ekonomik olarak yoksul bir kesimi olan hem de büyük bir savaşın tanıklığını yapmış bir yer. Hala o izleri taşıyan, bir kapı sesinde yerinden irkilen kadınlar, çocuklar var. Çatışmalar ciddi etkiler bırakmış. Önce bunu görmemiz, ne yapabileceğimizi konuşmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Tüm kadınların evi’
“Biz tüm kadınları çağırıyoruz. Kim olduğu, nerede yaşadığı, nereli olduğu, dili, dini, kültürü fark etmeksizin. Burası tüm kadınların evidir” diyen Lale, her kadının kendini Amida Jîn’e ait hissetmesi gerektiğini ifade etti. Lale, “Amacımız kadın dayanışmasını büyütmek ve destek olmak. Bizler de o şiddeti ya yaşamış ya da tanık olmuş kadınlarız. Kadını en iyi kadın anlar. Kadını koruyacak da yine kadındır” dedi. Çok kısa bir süre içerisinde merkeze yeni çalışanların da geleceğini belirten Lale, “Çocuk gelişimi, el sanatları, toplumsal cinsiyet gibi alanlara yoğunlaşacağız. Küçük bir kreşimiz olacak. Görüşmeye gelen kadınlarla görüşmede olduğu süre içinde çocuklarını bırakacakları bir yer olacak" diye belirtti.
‘Diyarbakır’ın her yerinden kadınlar gelebilir’
Lale, şöyle devam etti: “Daha neler yapabiliriz konusunda da mahalledeki kadınlarla görüşeceğiz. Onlar ne isterse biz ona göre bir çalışma sürecine başlayacağız. Aynı zamanda kadınlara ekonomik olarak katkı sunacak projelerimiz de olacak. Tabi bunlar zaman isteyen çalışmalar. Kurumda her zaman bir psikolog ve sosyoloğumuz da hazır bulunacak. Çocuklar için yapacağımız çalışma sadece kreşle sınırlı kalmayacak. Çocuklara da hem psikolojik hem de sosyolojik anlamda desteğimiz olacak. Kadınlar isterse yeniden bir tandır evi, çamaşırhane açma gibi bir durumumuz da olabilir. Biliyorsunuz daha önce vardı fakat Sur’daki çatışmalarda ikisi de yıkıldı. Kadınlara yeniden böyle bir imkan sağlayabiliriz. Bunun için de önümüze planlamalar koyacağız. Sadece Sur’daki değil, Diyarbakır’ın her yerinden kadınlar merkezimize gelebilirler.”