‘İnsanca Yaşamak İstiyoruz’ mitinginde isyan mesajı
- 17:17 8 Aralık 2019
- Güncel
İSTANBUL - Bakırköy’de art arda gelen zamlar, vergiler, küçülen maaşlar ve işsizliğe karşı binlerce emekçinin bir araya geldiği mitingde, “Türkiye’de işten atılan sendikalı-sendikasız işçiler, kölelik koşulları dayatılan taşeron çalışanlar, KHK’yla işlerinden edilen kamu emekçileri, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan öğretmenler, işsizliğe mahkûm edilen gazeteciler, tazminat haklarını isteyen madenciler isyan ediyor” denildi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Bakırköy Halk Pazarı’nda “İnsanca Yaşamak İstiyoruz” şiarı ile düzenlenen mitinge binlerce kişi katıldı. Bakırköy Metro ve Metrobüs İstasyonunda bir araya gelerek Bakırköy Dikilitaş semtinden Bakırköy Halk Pazarı’na kadar yapılan yürüyüşün ardından miting başladı. Miting alanını dolduran binlerce kişi “Savaşa değil emekçiye bütçe”, “İnsanca yaşam istiyoruz”, “Mezarda emekli olmayacağız”, “İnsanca ücret vergide adalet”, “Krizin yükü patronlara”, “Emek onur adalet”, “Köle değil işçiyiz”, “İş cinayetleri son bulsun”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur. Tecrit son bulsun”, “Bijî Serok Apo” ve “Kayyım politikaları son bulsun” sloganları attı.
‘Mücadelemizi yükselterek devam edeceğiz’
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını Tertip Komitesi adına Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Kamber Saygılı yaptı. 17 yıldır iktidarın baskısı altında olduklarını ve artık insanca yaşamak istediklerini söyleyen Kamber, “Bu gidişatı değiştirebiliriz ve bunu değiştirecek gücümüz var. Bugün burada, fabrikalarda, kampüslerde, tarlalarda umutsuzluk yaymaya çalışıyorlar. Umutsuzluğa yer yok. Barış ve demokrasi güçleri olarak bundan sonra düzenin önümüze koymaya çalıştığı bu yöntemlere bu amaçlara, ekonomik krize karşı mücadelemizi yükselterek devam edeceğiz” diye belirtti.
‘Biz bu ülkenin güçleriyiz’
Ardından söz alan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Avcı, sadece insanca yaşamak istediklerini söyledi. “Biz bu ülkenin gerçeğiyiz” diyen Mustafa, “Sayın Cumhurbaşkanı 'Artık insanlar zamanında emekli olsunlar' dedi. Biz de zamanında emekli olmak istedik. Devletle yaptığımız akit vardı. 1999 yılında insanlarımız göçük altındayken gece yarısı yasa meclisten geçirildi ve insanların emeklilik yaşı ötelendi. ‘45-50 yaş arasında emeklilik mi olur’ dediler. 11 yaşında çalışma hayatına başladığımızda ‘sen okuluna git’ demediler. Bizler bu ülkede emeğin mücadelesini verdik. Aynı şartlarda emekli olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
‘İnsan yaşamak istiyoruz’
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına ortak açıklamayı Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi Özlem Tolu ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Osman Öztürk okudu. Son iki yılda birçok şeye yüksek oranda zam geldiği belirtilen açıklamada, “Nüfusun yüzde 1’lik kesimi ulusal servetin yüzde 54’ünü elinde tutuyor, gelir vergisinin ise yüzde 92’sini emekçiler ödüyor. Asgari ücret görüşmeleri başladı. Bizi gene açlık ücretine mahkûm etmek istiyorlar. 2020 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Emekçilerin payına gene yoksulluk ve sefalet düştü. Kasım 2019 itibarıyla 7 milyon 305 bin insanımız işsiz. 2 milyon kadın işsiz. 3 buçuk milyon genç ne eğitimde ne de istihdamda. Eğitimde kalitesizlik, gençliğe geleceksizlik devam ediyor. Hız kesmeden devam eden konkordatolar, iflaslar, küçülme kararları ile binlerce işçi ve ailesi açlığa mahkûm. Art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar ve işsizlikle, borç batağında çırpınan milyonlarca emekçi açlığa mahkûm” denildi.
‘Savaş ve barış sözcüklerini dahi yasaklıyorlar’
Hiçbir yargı kararına dayanmadan çıkartılan haksız, hukuksuz KHK'lerle ihraç edilen kamu emekçileri ve ailelerinin açlığa mahkum edildiği belirtilen açıklamada, “Emeğiyle geçinen geniş halk kesimleri için hayat her geçen gün zorlaşıyor, insanlarımız geçim zorluğu nedeniyle evine ekmek götüremiyor. İktidarda olanlar ise hayali ‘Yeni Ekonomik Program’lar açıklıyor, hiçbir zaman tutmayacak enflasyon, büyüme hedefleri rakamlarına inanmamızı bekliyorlar. Yarattıkları siyasi ve ekonomik krizlere bahaneler uyduruyor; ‘darbe girişimi var’ diyorlar, ‘savaş var’ diyorlar, Kürt sorununa barışçıl çözüm isteyenlerin seslerini susturuyorlar, savaş ve barış sözcüklerini dahi yasaklıyorlar” diye belirtildi.
‘Kayyımlar ile seçmen iradesi yok sayıldı’
Seçme seçilme hakkı ve seçmen iradesinin yok sayıldığı kaydedilen açıklamada, “Sandıkta kaybettikleri seçimleri YSK darbesiyle kazanmaya çalışıyorlar. Halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını görevden alıyor, yerlerine kendi memurlarını kayyım olarak atıyorlar. Bütün bu yaşananların sorumlusu on yedi yıldır iktidarda olan siyasal İslamcı AKP-Saray rejimidir. Ancak ne baskıları, ne yalanları, ne de savaş politikaları halkın gerçek gündemini gizleyemiyor. Emekçilerin gündemi art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar, işsizlik, yoksulluk, enflasyon, hayat pahalılığı. Peki, çaresiz miyiz? Hayır. Onlar bir avuç, biz milyonlarız. Bizim gücümüz birliğimizdedir. Bunun için İstanbul’daki sendikalar, emek, meslek örgütleri, emekten yana siyasi partiler, örgütler İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri olarak yan yana geldik, omuz omuza verdik, el ele yürüyoruz” ifadeleri kullanıldı.
‘Barışçıl politikaların temel alındığı bir bütçe’
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: “İşten çıkarmaların yasaklaması, asgari ücretin insan onuruna yakışır düzeyde belirlenmesi ve vergiden muaf tutulması, işsizlik fonu işçilere devredilmesini, elektrik, su, doğalgazda vergilerin kaldırılmasını, emeklilikte yaşa takılanların taleplerinin kabul edilmesi, barışçıl politikaların temel alındığı, bütçe kaynakları savaşa değil sağlığa ve eğitime harcanmasını istiyoruz. Türkiye’de işten atılan sendikalı-sendikasız işçiler, kölelik koşulları dayatılan taşeron çalışanlar, KHK’yla işlerinden edilen kamu emekçileri, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan öğretmenler, işsizliğe mahkûm edilen gazeteciler, tazminat haklarını isteyen madenciler isyan ediyor. Emekçi sınıfların protestolardan genel greve kadar her yerde, her türlü mücadele yöntemi ile sermayenin, bir avuç azınlığın, biz emekçilere, halklara dayattığı katlanılmaz hayata karşı direnişi direnişimizdir.”
Yapılan konuşmaların ardından miting müzik grubu Vardiya’nın seslendirdiği ezgilerin ardından son buldu.
Öte yandan alana girerken gözaltına alınan Sabri Işık ve Önder Kakmaz isimli gençlerin de serbest bırakıldığı öğrenildi.