Kadınlar yarın Kuğulupark’ta: Asla yalnız yürümeyeceğiz
- 09:15 7 Aralık 2019
- Güncel
ANKARA - Şili'deki kadınların dünya kadınlarına ilham verdiği dans performansını Türkiye'de de yaymaya çalışan Kadın Meclisleri üyesi kadınlar yarın Kuğulupark'ta gerçekleştirecekleri performansa, "Asla yalnız yürümeyeceğiz" diye çağrıda bulundu.
Şili’de başlayan, Ekvador, Haiti, Hong Kong gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye’de de kadınlar, günlerdir eşitsizliklere, yoksulluğa ve kadın katliamlarına karşı en önde direniyor. Şili’de feministlerin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla hazırladığı ve tüm dünyaya yayılan dans performansından etkilenen Türkiyeli kadınlar da İspanyolca sözleri Türkçe’ye uyarlayarak performans sergileyecek.
Ankara Kadın Meclisleri, Ceren Özdemir, Şule Çet ve katledilen tüm kadınlar için, kadın katliamlarını durdurmak amacıyla Kuğulupark’ta çok sayıda kadının katılımıyla gerçekleşecek performans öncesi Kadın Meclisleri’nden Hilal Sönmez ve Mizgin Sünbül, kadınları yarın Kuğulupark’a çağırdı.
‘Kadın mücadelesinin yaygınlaşması bize güç veriyor’
Üniversiteye başladığından beri kadın mücadelesi içinde yer aldığını söyleyen Hilal, yaklaşık 4 yıldır Kadın Meclisleri’nde faaliyet yürüttüğünü aktardı. Kadın mücadelesinin yaygınlaşmasının kendilerine güç verdiğini kaydeden Hilal, ”Baktığımız zaman Türkiye’de oransal olarak çok daha fazla şiddet ve baskıya maruz kalıyoruz. Biz de bu mücadeleye katılmak istedik çünkü bizim de söylemek istediğimiz çok şey var. Kadın örgütleri her zaman sesini çıkarıyor ama bütün kadınlar olarak birleşip dans etmekle daha fazla sesimizi duyuracağımızı düşünüyorum” dedi.
‘Birlikte olmak umut verirken hırslandırıyor’
Son birkaç yıldır çok fazla kadının katledildiğini vurgulayan Hilal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kadın için mücadele etmeye çalışırken diğer kadınların ölüm haberi geliyor. Bir bütünen mücadele etmeye çalışıyoruz. Birlikte olmak umut verirken mücadele açısından da hırslandırıyor. Çünkü ülkede biz bir şey yapmasak ellerimizle bize verilen yasal haklarımızı alamıyoruz. Bunun için ayrıca bir çaba harcamak zorunda kalıyoruz. Bu durum gerçekten üzücü. Başımıza gelebilir veya gelmeyebilir şiddete karşı tüm kadınların bu mücadele içerisinde olmasını çok istiyorum. Haklarımızı almak için tüm kadınlara sonuna kadar direnmeleri için çağrıda bulunuyorum.”
‘Bir mücadelemiz de katillerin iyi hal indirimleri almaması’
Mizgin Sünbül de Şule Çet davasında verilen kararı hatırlarak, sanıklardan birinin müebbet hapis cezası aldığını söyledi. Mizgin, “Bu cezalar elbette iyidir ve emsaldir ancak tüm kadın katilleri aynı şekilde cezalandırılmalıdır. Yargı da kadın katillerine karşı iyi hal indiriminin verilmemesi içinde bir yandan mücadele ediyoruz. Ve daha Şule’nin davasına sevinemeden Ceren Özdemir vahşi bir şekilde öldürüldü ve artık kadınlar öldürülürken öldürülme biçimleri değişiyor ve bazen katilinin kim olduğunu dahi bilemiyoruz. Şüpheli ölümler çok fazla arttı. Biz de sözlerimizle bunu söylüyoruz. ‘Asla yalnız yürümeyeceksiniz’ diyoruz. Bu açıdan tüm kadınları mücadeleye davet diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Hepimizin hikâyesi aynı’
Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya ve Türkiye’ye kadar dünyanın her yerinde direnen kadınlar olduğunu hatılatan Mizgin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu direnişler elbette ki kazanılacaktır. Hepimizin hikâyesi aynı. Biz Türkiye’deki kadınların sesi olmak için buluşuyoruz. Dünyanın her yerinde direnen kadınlar var ve dertlerimiz çok ortak. Şilili kadın kardeşlerimiz de zaten bunu dile getirdiler. Performansları kadın cinayetlerine, şüpheli ölümlere, tacizlere ve tecavüzlere karşı bir direniş oldu adeta. Biz dünyada direnen tüm kadınların sesi olmak için Pazar günü Kuğulupark’ta performans sergileyeceğiz. Tüm kadınları bekliyoruz.”
‘Direniş genele yayılıyor’
25 Kasım gününde bile polis ve devlet mekanizmalarının kadınlara saldırdığını vurgulayan Mizgin, buna karşı yılmadıklarını çünkü kadınların en temel hakkı olan yaşama hakkına bir saldırı gerçekleştiğini kaydetti. Mizgin, “Buna karşı kadınlar direniyor kadınlar öldürüleceğini bile bile kendi yaşamı hakkında karar veriyor. Birlikte yaşamak istemediği kişiden ayrılmak istiyor. Bu düzeyde bir direniş elbette ki genele de yayılıyor. Kadınlar her zaman mücadelenin önündeler. Eşit ve özgür yaşamak için mücadeleyi büyütüyorlar ve en öndeler. Kadınların yalnız olmadıklarını tekrar tekrar söyleyebiliriz” diye konuştu.