Lozan’dan Cenevre’ye ‘ulusal birlik’ yürüyüşü sona erdi
- 19:47 6 Aralık 2019
- Güncel
CENEVRE - Kürt aydın, yazar, siyasetçi ve sanatçıların “Saldırılara karşı ulusal birlik” talebiyle dün İsviçre’nin Lozan kentinden Cenevre’ye başlatmış olduğu yürüyüş BM Cenevre binası önünde yapılan bir açıklama ile son bulurken, BM göreve çağırıldı.
Aralarında tanınmış siyasetçi, yazar, sanatçı, gazeteci, akademisyen, kurum ve siyasi parti temsilcilerinin bulunduğu 100'ü aşkın isim, Lozan Anlaşması’nın imzalandığı İsviçre’nin Lozan kentinden Birleşmiş Milletler’in (BM) bulunduğu Cenevre kentinde başlatmış olduğu yürüyüş bugün BM İnsan Hakları Konseyi binası önündeki meydanda yapılan açıklama ile son buldu.
Sabah saatlerinde Neuve Meydanı’nda bir araya gelen yürüyüşçülere İsviçreli çeşitli siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları katılarak destek verdi.
‘İhanete uğrayan Kürtlerin yanında olmaya devam edeceğiz’
Burada açıklama yapan Yeşiller Milletvekili Antonio Gomez, Paris’te katledilen Sakine Cansız, Leyla Şaylemez, Fidan Doğan’ı hatırlatarak, Avrupa’nın göbeğinde gerçekleşen bu katliamın görmezden gelindiğini ve Avrupalı devletlerin bugün de Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına da sessiz kaldığını söyledi. Antonio, “Bütün Kürtler bugün birlikte, onları birbirinden ayıran ve aslında dünyanın kendilerine ihanet ettiği Lozan’dan uluslararası kuruluşların olduğu Cenevre’ye yürüyerek bir kez daha bize sorumluluklarımızı hatırlatıyor. Bir kez daha ihanete uğrayan Kürtlerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Antonio, İsviçre hükümetine Türkiye ile ekonomik ve politik ilişkilerini askıya alması çağrısında bulunarak, Kuzey ve Doğu Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerektiğini vurguladı.
BM göreve çağrıldı
Konuşmaların ardından yürüyüşçüler BM binasına doğru yürüyüşe geçti. BM binası yürüyüşe katılan Alevi, Ezidi ve Kürt sanatçı ve aydın hareketlerinin temsilcileri birer konuşma yaparak bütün Kürt örgütlerini birlik olmaya çağırdı. Konuşmalarda başta BM olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve Avrupa devletlerinin Kürtlere yönelik saldırılarına sessiz kaldığı eleştirisi yapılırken, BM göreve çağrıldı.