MARDİN - Nusaybin Davası’nda bugün dört tutsağın daha davası görülürken, mahkeme heyetinin ceza yağdırdığı duruşmada Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Jiyan Ay’ın savunmasına “misafir” olarak kaldığı  Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi tarafından el konulduğu öğrenildi.

 

Mardin'in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği 26 Mayıs 2016'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 17'si çocuk 70 kişi hakkında açılan ve daha sonra tefrik edilen Nusaybin Davası’nda duruşmalar devam ediyor. Bugün yapılan yargılamalarda 4 tutsağın duruşması görüldü. Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ilk olarak Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Jiyan Ay’ın duruşması gerçekleşti. Daha önce Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada “ülke bütünlüğü bölme veya bir kısmını ayırma” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Jiyan, iddia makamının “kasten adam öldürme” ve “kamu malına zarar verme” iddiasıyla yeniden yargılanıp cezalandırılmasını istemesi üzerine yeniden yargılanmaya başlandı.

 

Hazırladığı savunmaya cezaevi el koydu 

 

Jiyan’ın ve avukatının hazır bulunduğu duruşma, kimlik tespitiyle başladı. Savunma yapan Jiyan, savunmasını yazılı olarak hazırladığını "fakat" misafir olarak kaldığı Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi tarafından savunmasının alındığını söyledi. Bunun için kendisine ek süre verilmesini talep etti. 

 

Jiyan'ın ek süre talebini reddeden mahkeme heyeti, “kasten öldürme eyleminin teşebbüs aşamasında kalması” iddiasıyla 17 yıl ve “kamu malına zarar verme” gerekçesiyle de 3 yıl hapis cezası verdi.

 

İddianameyi reddetti

 

Ardından Mardin E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mehmet Faruk Engin’in duruşması görüldü. Faruk ve avukatının hazır olduğu duruşmada, savunma yapan Faruk, iddia makamının mütalaasını reddetti. Hakkında hazırlanan iddianamenin eline geçmediğini dile getiren Faruk, “Bu yüzden savunmamı yapamıyorum. Savunma hakkımı kullanamıyorum. Hakkımdaki iddiaları bilmiyorum” dedi. 

 

Duruşmaya verdiği kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Faruk'a, “ülke bütünlüğünü bölme veya bir parçasını ayırma” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet, “kasten öldürme eyleminin teşebbüs aşamasında kalması” iddiasıyla 18 yıl, “tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma ve taşıma” iddiasıyla 10 yıl ve “kamu malına zarar verme” iddiasıyla da 3 yıl hapis cezası verdi.

 

‘İddialar gerçeklikten uzak’

 

Erzincan T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu kalan Resul Ergün’ün duruşmasında da yine ceza yağdı. Kimlik tespitinin ardından konuşan Resul, gözaltına alındığı sırada ifade verdiğinin iddia edildiğini belirterek şunları söyledi: “Vücudumun sağ tarafı felçli idi. Boynumda kurşun yarası vardı. Sesim tamamen gitmişti. Böyle bir durumda konuşmam imkansızdı. Bu da iddiaların gerçeklikten uzak olduğunu gösteriyor.” 

 

' Yaşananlar karşısında onursuz bir yasam süremezdim ' 

 

Resul, yaralı olarak gözaltına alındığını ve bu süreçte tedavisinin yapılmadığını aksine kendilerine işkence edildiğinin altını çizdi. Yapılan işkencelerin mahkeme heyeti tarafından görülmesi gerektiğini vurguladı. “Eğer bu işkenceleri görmezseniz sizlerin insanlığınızdan şüphe edeceğim” diyen Resul, 90’lı yıllarda babasının Midyat’ta faili meçhul cinayetle öldürüldüğünü hatırlattı. Resul, “Nusaybin’e yakınımın cenazesini almak için gittim. Fakat orda gözlerimin önünde misket oynarken öldürülen 12 yaşındaki çocukları gördüm. Çarşı merkezinde katledilen 2 kadını gördüm. Yaşananlara tanık oldum. Kuzenim bodrumda yakılarak katledildi. Tüm bunları görünce arkamı dönüp onursuzca bir yaşamı sürdüremezdim. Beni ölene kadar hapiste tutacak ceza verebilirsiniz umursamıyorum. Çünkü zihnim özgür” diye konuştu.

 

Resul hakkında kararını açıklayan mahkeme Resul'e, “ülke bütünlüğünü bölme veya bir parçasını ayırma” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet, Zafer Kurt ve Ahmet Karaman kişilerini “kasten öldürme” iddiasıyla iki ağırlaştırılmış müebbet, “kasten öldürme eyleminin teşebbüs aşamasında kalması” iddiasıyla 17 yıl, “tehlikeli maddeyi izinsiz taşıma ve bulundurma” iddiasıyla 7 yıl 6 ay ve “kamu malına zarar verme” iddiasıyla 3 yıl hapis cezası verildi.

 

Duruşma 17 Aralığa ertelendi 

 

Son olarak Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulanan Recep Yel’in duruşması görüldü. Recep ve avukatının hazır bulunduğu duruşmada savunması yapan Recep, asker ve polisin üstlerinden gelen talimatlarca hareket ederek insanlık suçu işlediğini söyledi. Şırnak’ın Cizre ilçesinde öldürülen 3 aylık Miray bebeği hatırlatan Recep, “Bebek katilinin kim olduğu ortadadır. Onlarca çocuk öldürüldü. Bodrumlarda 200’e yakın insan katledildi. Devlet, Kürt halkına karşı insanlık ve savaş suçu işledi” dedi. Nusaybin’de devletin tank, top, obüs gibi çeşitli silahlar kullandığını dile getiren Recep, “Tüm bunlar devletin acizliğini ve çaresizliğini gösteriyor” diye konuştu.

 

Mahkeme heyeti, karar vermek için duruşmayı 17 Aralık tarihine erteledi.

 

Daha önce 28 kişi hakkında karar verildi

 

Nusaybin Davası'nda daha önce de 28 tutsak hakkındaki karar açıklanmıştı. Şimdiye kadar tutsaklardan Yasemin Erkol 10 yıl, Özgür Sevim ağırlaştırılmış müebbet ve 25 yıl, İlyas Doğan, Ömer Karataş, Osman Bozkurt, Hamit Acur ve Akar İkbal ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Sadık Tan, Bayram Sevgin, Fırat Dari, Mazlum Yaşa ve Hatip Oyman ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl, Ercan Dolaşır ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıl, Erkan Benli ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıl 3 ay, Baver Başar ağırlaştırılmış müebbet ve 19 yıl, Mehmet Ziriğ ağırlaştırılmış müebbet ve 17 yıl, Süleyman Göksel Yerdut ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Dilber Tanrıkulu ağırlaştırılmış müebbet ve 26 yıl, Tufan İlbaş ise ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 

 

Tutuklandıklarında yaşları küçük olan Şükrü Aybek, Heja Alğan, Emre Topçuoğlu, Baran Eman, Çeçan Kilkaya ve Dilan Aslan’a 35’er yıl 10’ar ay hapis cezası verildi. Yine Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde daha önce yargılanarak, müebbet hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Bağ’a 11 yıl, Zehra Kaya’ya 18 yıl, Fatma Aslan’a da 21 yıl 7 ay hapis cezası verildi.

 

Medya ve Siraç'ın dosyası kapatıldı

 

Tutuklulardan Medya Çınar ve Siraç Yüksek, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı tutuklu bulundukları cezaevlerinde protesto eylemi gerçekleştirerek yaşamlarına son verdiklerinden dolayı haklarında açılan davalar kapatıldı.