İSTANBUL - İş yerinde tartıştığı Zeynel Akbaş tarafından katledilen Fatma Şengül’ün davası yarın görülecek. Zeynel Akbaş, ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbetle yargılanacak. Avukat Aylin Mert ise davanın gündeme gelmemesi için özellikle 28 Ekim’in seçildiğini belirterek, bütün kadın örgütlerini davayı sahiplenmeye çağırdı. 

 

İstanbul’un Maltepe ilçesi Gülensu Mahallesi’nde 29 Mart sabahı işe gitmek için çıktığı evinin önünde, Zeynel Akbaş tarafından vurularak katledilen Fatma Şengül’ün davası 28 Ekim tarihinde görülecek. Fatma ile iş yerinde tartışan Zeynel, cinayetin ardından kaçmaya çalışırken komşular tarafından yakalanmaya çalışıldı. Kaçamayacağını anlayan Zeynel, bu kez silahla kendisini vurarak yaraladı, hastanedeki tedavisinin ardından 5 Nisan’da tutuklandı. 

 

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Zeynel Akbaş hakkında, “tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, “ruhsatsız ateşli silahla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma” suçundan 1 yıldan 2 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede Fatma Şengül’ün çocuklarının beyanı, tanık beyanları, otopsi raporu, ekspertiz raporu delil olarak sunulanlar arasında yer aldı. Zeynel ise ifadesinde kendisini aklamak için Fatma’nın kendisini ‘hor gördüğünü’, ‘alay ettiğini’ söylerken, ruhsatsız tabancası ile Fatma’ya doğru 2-3 el ateş ettiğini itiraf etti. Tanıklar da ifadelerinde Zeynel Akbaş'ın Fatma’ya doğru 2 - 3 el ateş ederek vurduktan sonra olay yerinden kaçmaya çalıştığını anlattı. 

 

Silah ve kurşunlar üzerinde inceleme yapan İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda, 2234 numaralı 7,65 mm çaplı Browning tipi tabancanın 6136 Sayılı yasaya göre yasak niteliğe haiz silahlardan olduğu belirtildi. 

 

Bütün delilleri ve tanık ifadelerini değerlendiren savcılık, olay yerinde Fatma’nın geldiğini gören Zeynel’in yanına kadar giderek üzerinde bulunan ruhsatsız silahını çıkarıp 3-4 defa ateş ederek öldürmek maksadıyla ateş ettiğinin altını çizdi. Zeynel’in üzerine atılı suçu işlediğine dikkat çekilerek, Fatma’yı görür görmez hiçbir şey söylemeden ateş ettiğini, bu nedenle suçu kasten işlediği dile getirildi. İddianame İstanbul Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması yarın (28 Ekim) saat 09.00’da görülecek.

 

 ‘Her şey bu kadar açıkken dosya süreci erkek zihniyetiyle yürütülüyor’ 

 

Fatma Şengül’ün avukatı Aylin Mert, katliamın üzeri kapatılamayacak pozisyonda alenen gerçekleştiğini vurgulayarak, “Ama yine de devlet mekanizmaları erkek egemen bir politika ile süreci yürütüyor. Karakoldan savcılığa, savcılıktan davayı yürütecek mahkeme heyetlerine kadar deneyimlerimizin bize gösterdiği şey dosya nasıl hazırlanırsa öyle yürür. Bu nedenle özellikle savcılık aşamasına itina gösteriyoruz. Özellikle kadın cinayetleri davalarında, örneğin Şule Çet davasında olduğu gibi ‘intihar’ diye kapatamasınlar. Sanık hak ettiği cezayı alsın ki takdiri indirim uygulanmasın. Fatma davasında bu şekilde yaklaştık” dedi.

 

‘Ağırlaştırılmış müebbet cezası almalı’

 

Savcılık aşamalarında suçun en basite indirildiğini dile getiren Aylin, “Bu bir cinayet ama nitelikli olduğu için savcılığa gittik. ‘Bu tasarlanarak işlenmiş bir cinayettir’ dedik. Çünkü fail, ilk ifadesinde ‘Ben silahımı aldım cebime koydum. Fatma’nın evini biliyordum. İşe gittiği saati biliyordum. Kapının önünde çıkmasını bekledim’ diyor. Üzerinde başka bir şey yok. Fail geceden planlamış cebine de silahını almış öldürmeye gitmiş. Bunun tasarlayarak olduğu ilk ifadesinde de mevcut. İkinci ifadesi de benzer doğrultuda. Tasarlayarak öldürdüğü sinyallerini veriyor. Biz de savcılıkta dosyanın bunun üzerinden kurulması gerektiğini söyledik. Sadece müebbet hapis cezası ile değil, ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmasını talep etmiştik. Ha keza savcılıkta iddianameyi oluşturduğunda aslında bizim taleplerimiz doğrultusunda hazırladı” diye konuştu.

 

Emine Bulut dosyasını örnek gösteren Aylin, ‘tasarlayarak ve canavarca hisle’ öldürmek suçuna rağmen, katliamın basit halinden ceza verildiğini hatırlattı. Böyle bir kararı kabul etmediklerinin altını çizen Aylin şöyle devam etti: “Fatma Şengül’ü tasarlayarak öldüren katil sanık ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmalı ve ağırlaştırılmış müebbet cezası almalı. Savunmalarımız taleplerimiz bu yönde olacak.”

 

‘En büyük gücümüz dayanışmamız’

 

Fatma’nın kızı Açelya’nın ilk günden beri büyük bir özveri ile mücadele ettiğini belirten Aylin, ‘tahrik’ ya da ya da herhangi bir indirim olmaması için mücadele ettiklerini vurguladı. “Burada kadınlar olarak bizim en büyük gücümüz dayanışmamız” diyen Aylin, şöyle devam etti: “Bu mücadele sadece Fatma Şengül için değil şiddetle burun buruna olan, sesini çıkaramayan, yalnızlaştırılan tüm kadınlar için simge bir davadır. Duruşma bir semboldür ama önemli olan hayatın her alanında bu kadın dayanışmasını örebilmek. Bu nedenle tüm kadınları, kurumlarını 28 Ekim’de görülecek olan ilk duruşmaya çağırıyoruz.” 

 

‘Dosyayı kapatmak için özellikle seçilmiş bir tarih’

 

Aylin duruşma tarihi olan 28 Ekim’in de özellikle seçildiğini söyleyerek, “28 Ekim mesaisi yarım gün. Kamuoyunda çok gündeme gelmesin diye özellikle seçilmiş bir tarih olduğunu düşünüyorum. Mahkeme o gün başka da dosya koymamış. Muhtemelen bir an önce kapatmak istiyorlar. Bunun için kadınların daha fazla ses vermesi gerekiyor” dedi.