
Evini ve toprağını terk etmeyen kadınlar: Sonuna kadar direneceğiz
- 09:26 26 Ekim 2019
- Güncel
Dilûcan Bozî
KOBANÊ - Girê Spî’ye yönelik saldırıların ardından Çelebiyê kentinde halk sıkıntılar yaşamaya başlarken, hayatları da tehlike altında. Evini ve toprağını terk etmeyen kadınlar, “Toprağımızı asla bırakmayacağız. Biz çocuklarımızın gücüne inanıyoruz. Sonuna kadar direneceğiz ve çocuklarımızın arkasında duracağız" dedi.
DAIŞ çeteleri 2014 yılında Kobanê'ye saldırmıştı. Bölge halkları göç etmek zorunda kalırken, saldırılarda binlerce kişi yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı ve binlercesi de göç yolunda yaşamını yitirmişti. 2018 yılında ise bu kez de Türkiye’nin ve desteklediği ÖSO’nun Efrin'e yönelik saldırıları nedeniyle yine yüz binlerce kişi göç etmek zorunda bırakılmıştı. Son olarak, Türkiye ve yine adı SMO olarak değiştirilen ÖSO unsurları, 9 Ekim’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırdı. Saldırıların hedefinde olan Serêkaniyê ve Girê Spî'de yaşayan binlerce kişi göç yollarına düştü. Yüzlerce kişi yaralandı ve aralarında kadın ve çocukların da olduğu onlarcası yaşamını yitirdi. Saldırılar sonrası kentlere giren SMO, evleri talan ederken, diğer yandan DAİŞ çeteleri gibi, Girê Spî kentinde kalan sivillere ise baskı uyguluyor.
Kadın, çocuk, genç, yaşlı herkesin yaşamını yitirme tehlikesi altında yaşadığı Girê Spî bağlı Çelebiyê kentinde birçok kişi evini bırakıp gitmek zorunda kalırken, evini ve toprağını terk etmeyip hala direnenler ise büyük bir inançla kendini savunmaya devam ediyor.
'Çocuklar annelerinin kucağında öldü'
Gulîzar Hecmêdih, toprağını savunan kadınlardan biri. Saldırılara yönelik tepkisini dile getiren Gülizar, "Çeteler Çelebiyê'ye saldırdıklarında halk hava saldırılarından korunmak için göç etmek zorunda kaldı. Biz yine de hala buradayız ve evlerimizden çıkmıyoruz. Türk ordusu kadın ve çocukları hedef alıyor ve sonra da televizyonlara çıkıp sivilleri öldürmediğini söylüyor. Sadece çocuklarımız değil, hepimiz SDG saflarındayız. Beni ya da çocuğumu öldürdüler ne fark eder? Zaten her anne çocuğuyla beraber yaşar, çocuğuyla da ölür. Serêkaniyê'de halkın başına olmadık şeyler getirdiler. Yasak silahlar kullandılar. Bütün dünya gördü. Yaşamımız korku filmlerine döndü. Serêkaniyê'de 13 yaşındaki Muhammed ne suç işlemişti ki onu öldürdüler? Muhammed gibi onlarcası katledildi. Çocuklar annelerinin kucağında öldürüldü. Devletler buna neden sessiz kalıyor?" diye sordu.
'Kadınlara yönelik saldırı ahlaksız ve insanlık dışıdır'
Gulîzar şöyle devam etti: "Türk devleti toprağımızı işgal etmek istiyor ama izin vermeyeceğiz. Erdoğan Osmanlı devletini yeniden hayata geçirmek istiyor ama bu olmayacak. DAİŞ'i yeniden Suriye topraklarında yaşatmak istiyor. Efrîn'de yaptıklarını tekrarlamak istiyorlar. Efrîn'de YPJ'li Barîn'in cenazesine işkence ettiler. Bugün burada da YPj'li Amara Rênas'ın cenazesine aynı işkenceyi yaptılar. Bizim onurlu Kürt kadınlarımız hiçbir insani suç işlemedi. Onlar topraklarını, onurlarını, halklarını savunuyorlar ama barbar çeteler her yerde vahşiliklerini ortaya çıkarıyorlar. Kadınlara yönelik yapılan bu saldırılar ahlaksız ve insanlık dışıdır. Asla kabul etmiyoruz. Türk devletinin sistemini de kabul etmiyoruz. Karşısında duracağız, direneceğiz."
'Çocuklarımızın direnişi sayesinde hala yaşıyoruz’
Çelebiyê'de yaşayan kadınlardan Perîşan Hec Îdan da saldırıların barbarca olduğunu vurguladı. Saldırılara karşı tarihi bir direnişin ortaya konduğunu ifade eden Perîşan, "Saldırılar yüzünden yaşam koşullarımız kötüye gidiyor ama özellikle çocuklar ve kadınlar çok etkileniyor. Özellikle gebe kadınlar daha fazla etkileniyor. Birçok gebe kadın erken doğum yaptı. Çok sayıda kişi göç nedeniyle perişan olmuş durumda. Girê Spî'de saldırılar başladığında çok sayıda halk Çelebiyê'ye göç etti. Çok sayıda çocuk koşullardan dolayı hastalandı. Çok sayıda kişi evlerinden çıkmak zorunda kaldı ama biz savaşçılarımızı yalnız bırakmadık. Yanlarında durduk. Çocuklarımızın arkasında, yanında duracağız. Kürt gençleri sayesinde bugün hala toprağımızdayız ve hala yaşıyoruz. Erdoğan 'YPG/YPJ teröristtir' diyor. Bu doğru değildir. Biz hiç bir zaman kimsenin toprağını işgal etmeye çalışmadık, işgal etmedik ama Türk devleti topraklarımızı işgal etmek istiyor. Bugün hala burada yaşayabiliyorsak bu çocuklarımızın sayesindedir. Bir kişi bile sağ kalana kadar arkasında durmaya devam edeceğiz, toprağımızı bırakmayacağız. İrademizle kazanacağız" dedi.