Nûdem Têkoşer

 

Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik Türkiye ve ona bağlı grupların saldırılarına en büyük tepki dünyanın her yerinden kadınlardan geldi. 19 Temmuz 2012 yılında Kuzey ve Doğu Suriye devrimi gerçekleştikten sonra dünyanın her yerinden bilim insanları, sanatçılar, insan hakları savunucuları ve kadın hakları savunucuları bölgeye gelerek her alanda araştırmalar yaptı, tezler hazırlandı ve alternatif bir yaşam biçimi olarak hiçbir zaman gündemden düşürmedi. Farklılıkları ve renklilikleri içinde bulunduran Demokratik Özerk Yönetim modeli, dünya halklarına umut oldu. Dünyanın her yerinde halklar ve kadınlar kesintisiz eylem halindeyse, bu halklar nezdinde Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilen eşitlikçi ve özgürlükçü sistemin haklılığı ve meşruluğuna dayanıyor. 

 

Enternasyonalist kadınlardan kampanya

 

Hem siyasi hem askeri olarak ağır bir kuşatma altında olan Kuzey ve Doğu Suriye’de direniş birçok alanda sürüyor. Dünya kadınlarının yakından incelediği kadın bilim dalı Jineoloji çalışmaları da savaşa rağmen durmadı. Kadınlar bir yandan direnirken diğer yandan da örgütlülüğünü ve dayanışma ağını büyüttü. Burada bulunan enternasyonalist kadınlar, "Kadınlar Rojava’yı Savunuyor Kampanyası" başlattı. Barış ve adalet için mücadele eden tüm kadınlara Kuzey-Doğru Suriye’yi savunma çağrısı yapıldı. Enternasyonalist kadınlardan Sawra Cadi da o çağrıyı yapanlardan biri. 

 

Almanya’dan Jinwar’a uzanan yol

 

Bir yıl önce Almanya’dan Jineoloji çalışmalarını yapmak üzere bölgeye gelen Sawra, ilk Jinwar Özgür Kadın Köyü’nde çalışarak devrime rengini veren kadın bilimi Jineoloji’nin nasıl yaşamsallaştığına tanık oldu. Ayrıca Rojava Üniversitesi bünyesinde açılan Jineoloji Fakültesi'nde de ders veren Sawra, saldırılar ile parçalanmayla karşı karşıya olan Kuzey ve Doğu Suriye için dünya kadınlarının ayaklanması gerektiği çağrısı yaptı. 

 

‘Savaş da olsa kalıp direneceğim’

 

Kuzey ve Doğu Suriye’nin şuan içinde bulunduğu durumun zorlu olduğuna dikkat çeken Sawra, “Serêkaniyê ve Girê Spî’de ağır bir savaş hala devam ediyor. Türkiye-DAİŞ işgal etti. Halklar, özellikle de kadınlar için bu iyi bir durum değil. Rojava’nın özgürlüğü, dünya halklarının özgürlüğü demek. O yüzden Rojava’dayım. Savaş da olsa kalıp direneceğim. Halkların ve dünya kadınlarının Rojava için ayağa kalkması gerekiyor” dedi. 

 

‘Devrimin ne için olduğunu bilmek istiyordum’

 

Kadın bilim dalı olan Jineoloji üzerinde çalışma yapmak için Kuzey ve Doğu Suriye'ye geldiğini belirten Sawra, bölgeye geliş amacını şöyle anlattı: “Uzun bir süre Rojava’da yaşayan halkların içinde çalışma yürüttüm. Onları tanımaya çalıştım. Buranın kültürünü tanımak, halkın nasıl yaşadığını öğrenmek, bir arada yaşamayı nasıl başardığını bilmek için geldim. Esasta gerçekleşen devrimin ne için olduğunu bilmek istiyordum.” 

 

‘Toplumsallığın güzelliğine tanık oldum’

 

Toplumsallaşmanın önemli olduğunu belirten Sawra, “Ben Alman’ım. İçinde büyüdüğüm ailede toplumsallık hemen hemen yoktu. Rojava’da toplum ve toplumsallığın ne kadar hayati olduğunu gördüm. Almanya’da toplumsallık çok yetersiz. Ben burada toplumsallığın güzelliğine tanık oldum” ifadelerini dile getirdi.

 

‘Halklar birlikte yaşamayı başardı’

 

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların sadece Kürt halkına yapılmadığını, burada yaşayan tüm halklara ve demokratik sisteme yapıldığını söyleyen Sawra, saldırıların en çok kadının iradesine ve bu toplumun geleceği olan çocuklara yönelik olduğunu belirtti. Araplar, Süryaniler, Ermeniler ve Kürtlerin bir arada yaşamayı, demokratik bir sistem kurmayı başardıklarını söyleyen Sawra, birlikte yaşayan halkların sorunsuz olmadığını ama sorunlarını birlikte, dışardan beklenti içine girmeden çözdüklerini ifade etti. “Bana göre bu savaş sadece bir toprağa yönelik değil” diyen Sawra, “Bu savaş aşka, sevgiye, yaşama, özgürlüğe karşıdır. Bunu çok iyi anlamamız gerekiyor” diye ekledi. 

 

‘Rojava’yı yalnız bırakmamalıyız’

 

Kuzey ve Doğu Suriye halklarının devriminin korunması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyleyen Sawra, “Rojava için sadece ayağa kalkmak yeterli değil. Bir yürüyüş yapmak yeterli değil. Demokratik sistemin bizlere büyük kazanımları var. Mutlaka korumalıyız. Almanya’da ve Avrupa’nın her yerinde demokratik bir sistem inşa ederek, Rojava Devrimi’ni de garanti altına alırız. Rojava’yı yalnız bırakmamalıyız. Rojava’ya destek sadece bir yürüyüşle olmaz. Sadece bir protestoyla olmaz. Elbet bunlarda önemli ve değerli. Ama en önemli destek demokratik bir toplumun inşası ve örgütlülüğüdür” dedi.

 

Yarın: İngiltere’den Kuzey-Doğu Suriye’ye ekoloji çalışmaları için gelen ekolojist Viyan Qereçox olacak.