QAMIŞLO - Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Yönetim üyesi ve Süryani Kadınlar Birliği üyesi Corcêt Bersom, Türkiye'nin bölgeye dönük saldırılarının tüm halkları hedef aldığının altını çizerek, “Bu saldırılar insanlığa karşıdır ve altında çok derin nedenler gizlidir" dedi.

 

Türkiye’Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 9 Ekim’de başlattığı operasyonda kentlere ağır silahlar ile saldırılar gerçekleştirdi. Yalnız Kürt halkı değil, bölgede yaşayan Arap, Asuri, Keldani, Ermeni, Çeçen ve Süryani halklar da saldırıların hedefi oldu. Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Yönetim üyesi ve Süryani Kadınlar Birliği üyesi Corcêt Bersom, Türkiye’nin bölgeye dönük saldırılarını değerlendirdi. 

 

'Bu saldırılar insanlığa yönelik saldırılardır'

 

Corcêt, Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak bu saldırılara karşı direndiklerini ifade ederek, "Halkımıza ve toprağımıza dönük bu saldırıları kabul etmiyoruz. Bu saldırılar insanlığa dönüktür ve altında çok derin nedenler, amaçlar gizlidir. En büyük amaçlarından biri de Suriye halklarının birliğini ve beraberliğini hedef almaktır. Bu birlik ve beraberlikten büyük rahatsızlık duyuyorlar. Coğrafyamızda demografik değişiklikler yaratmayı istiyorlar. Türk devleti bölgeyi Kürtlerden arındırarak buraya yerleşmeyi amaçlıyor. Türk devleti DAİŞ gibi halkımızı katletmek, yok etmek istiyor. Kürtlerin topraklarını işgal etmek istiyorlar. Saldırılarla Kuzey ve Doğu Suriye üzerinde olumsuz etkiler yaratılmak isteniyor. Bölgede yaşayan Süryani, Keldani, Asuri ve Arap halklar da büyük endişe duyuyorlar. Bu bölgede yaşayan tüm halklarımız tehlike altındadır" dedi. 

 

'Halkımıza bağlıyız'

 

Corcêt sözlerini şöyle sürdürdü: "Uluslararası devletlere, insan hakları örgütlerine ve tüm sivil toplum örgütlerine sesleniyoruz. Bu katliamlara, saldırılara karşı ciddi bir tutum almalısınız. Tüm kadın örgütlerine de sesleniyoruz. Burada kadınlar ve çocuklar büyük tehlike altında. Biran önce insani koridorun açılması gerekiyor. Saldırılar devam ediyor ve halk hala katliamla yüz yüze. Direnmekten başka yolumuz yok ve biz direneceğiz. Asla toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz."