Women Defend Rojava: Hava sahası acil olarak kapatılmalıdır

  • 19:53 22 Ekim 2019
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Women Defend Rojava tarafından yayınlanan açıklamada, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve ilgili tüm uluslararası kurumlara bu konuda gerekli ve etkili önlemlerin alınması için baskı yapılması amacıyla bu çağrımız tüm insanlaradır; Halkın savunulması için Kuzey ve Doğu Suriye hava sahasının kapatılması ilk ve en acil adım olarak öne çıkmaktadır” denildi. 
 
Women Defend Rojava (Jin Rojava diparêzin-Kadınlar Rojavayı Savunuyor), “Savaşi durdurun” başlıklı açıklama yayınladı. Bir hafta önce “Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’deki savaşının hemen şimdi durdurulması” kapsamında bir Kadın Deklarasyonu yayınlandığına dikkat çekilen açıklamada, bu deklarasyona çok sayıda kişinin imza attığı kaydedildi. 
 
Açıklamada şunlar kaydedildi: 
 
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve devletler topluluğunun Türkiye Devleti’inin işgal savaşının durdurulması için hızlı ve etkili bir şekilde adım atılması ve tüm dünyada kadınların seslerini yükselterek ve eylemlerini arttırarak savaşa karşı durmalarını istedik. Bunun ardından 17 Ekim 2019’da ABD başkanı Donald Trump ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına ‘ateşkes’ diyerek uzlaştıklarını ilan ettiler. Bu anlaşmanın içeriği Kuzey ve Doğu Suriye topraklarının işgal planı ve Türk devletinin projesine göre etnik soykırım anlamına gelmektedir. Bunu bizlere somut olarak Türk devletinin saldırılara ve savaş suçu işlemeye devam etmesi göstermiştir. İşlenen savaş suçları: (özellikle Serêkaniye, Til Temir ve Kobanê arasındaki bölgede) Türk ordusu ve ortağı olan ElNusra, IŞİD gibi çeteler tarafından yapılan bombardımanlar, kuşatmalar, gasp ve talan uygulamalarıdır. Bundan dolayı 200’den fazla sivil katledilmiş, yüzlerce insan saldırılarda yaralanmış ve binlerce kişi göç etmek zorunda kalmıştır. 
 
‘Çok sayıda gazeteci, tiyatrocu, aktivist bizlerle dayanışma içerisindedir’
 
Yaralıların şüpheli yanık izleri açık ve net bir şekilde Türk devletinin saldırılarında beyaz fosfor gibi kimyasal silahların kullanıldığını ortaya koymaktadır. Tüm bu saldırılara rağmen işgalci güçler kadınların ve Rojava halklarının birlikteliğine dayalı direnişini kırmayı başaramamışlardır. Türk devleti ve çetelerinin vahşi katliamlar, sert saldırılar ve hava bombardımanlarına maruz kaldığımız bu süreçte, Kürdistan ve dünyanın dört bir tarafında kadınların gösterdiği dayanışma, Rojava savunmasında direniş gücümüze güç katmıştır. Bugüne kadar bin 815 kadın örgüt, kolektif, sendika ve derneklerinden, kadın ve insan hakları için mücadele eden aralarında siyasetçi, yönetmen, tiyatrocu, gazeteci, feminist ve barış aktivisti kadınların olduğu bir çok kadın imzaları ile deklarasyonumuzu desteklemiş, bizlerle dayanışma içerisinde olmuşlardır. 
 
‘Tüm mesajların anlamı bizler için büyüktür’
 
Bununla birlikte bir çok ülkede, video mesajları, basın açıklamaları ve eylemleriyle kadınlar bizleri desteklediklerini göstermiş, ve bunu bizlerle paylaşmışlardır. Dünyanın dört bir tarafında ‘Kadınlar Rojavayı Savunuyor’ şiarıyla gerçekleştirilen yürüyüş ve gösterileri takip ederek, YPJ savaşçılarını selamlamak için yapılan direniş şarkısını hep beraber dinledik. Tüm bu mesajların bizim için anlamı çok büyüktür. Bunlar bizlere mücadelemizin ve yüreklerimizin bir olduğunu göstermektedir. Kadınlar Kürdistanın dört bir tarafından, Türkiye, İran ve Irak’tan gelerek Rojava savunması direnişine katılmaktadırlar. Afganistan ve Pakistanda aynı çetelerin saldırı tehlikesi altında bulunan kadınlar sokaklara çıkarak Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların ve halkların özgürlüğü için devam eden mücadeleye desteklerini bildirmişlerdir. Mısır, Libya, Lübnan, Filistin ve Mağrip ülkelerinden kadınlar Rojava direnişinin yanında olduklarını ilan etmişlerdir. Kendi ülkelerinde bulunan diktatörlere ve darbelere karşı mücadele eden birçok Latin Amerika ülkesinden kadınlar, Türkiyenin işgal savaşına karşı eylemler gerçekleştirmişlerdir. 
 
‘Ateşkes bir saniye dahi yürürlüğe konulmamıştır’
 
Bugün ateşkesin ilan edilmesinin beşinci günü. Trump ve Erdoğan tarafından bir saniye dahi yürürlüğe konulmamıştır. Önümüzdeki günlerde neler olacağı bilinmemektedir. Ancak anlaşıldığı kadarıyla Türkiye ve İŞİD çetelerinin savaşın yayılması ve yeni katliamlar gerçekleştirmek için hazırlık içerisinde oldukları açık ve net bir şekilde görülmektedir. Bizler de bu katliam ve işgal planlarını durdurana kadar eylemlerimizi ve mücadelemizi güçlendirmeliyiz. Özellikle bu deklarasyonun altında belirtilen taleplerin öne çıkarılması, bahsettiğimiz durumların protesto edilmesi, tüm hükümetlere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve ilgili tüm uluslararası kurumlara bu konuda gerekli ve etkili önlemlerin alınması için baskı yapılması amacıyla bu çağrımız tüm insanlaradır; Halkın savunulması için Kuzey ve Doğu Suriye hava sahasının kapatılması ilk ve en acil adım olarak öne çıkmaktadır. Türk devletinin hemen şimdi Kuzey ve Doğu Suriyede yürüttüğü işgal saldırılarının durdurulması. Etnik soykırımın, Türk devleti ve çeteleri tarafından uygulanan savaş suçlarının önüne geçilmesi.”