Melike Aydın

 

İZMİR - HDP Bayraklı ilçe binasında barış için nöbet tutan kadınlar, “Kan üzerinden mutlu olunmaz, cenazeler gecekondulara gidiyor, ne yurtdışına ne zenginlerin evlerine değil” dedi.

 

İzmir’de Halkların Demokratik Partisi Bayraklı İlçe Örgütü Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarının başladığı günden itibaren ilçe binasında saat 19.00 ile 21.00 arasında gerçekleştirdiği nöbet eylemini sürdürüyor. İzmir Valiliği'nin operasyona ilişkin eylem yasağına karşı eylemlerini parti önünde devam ettiren kadınlar, Türkiye’nin sivillere dönük saldırılarla "savaş suçu" işlediğini belirterek, ateşkese rağmen saldırıların devam etmesini ise "savaş suçuna" devam etmek olarak değerlendirdi.

 

‘Devlet Kürtler ne kazansa ona göz koyuyor’

 

HDP Bayraklı İlçe Eşbaşkanı Ayşe Sılık şunları dile getirdi: 

 

''Savaşa ve zulme televizyon karşısında seyirci kalmak yerine her akşam HDP ilçe binasında oturma eylemi yapıyoruz. Her gün ölüm haberleri alıyoruz, hastanelere saldırılıyor. Tek taraflı ateşkes olur mu? Uçaklarla şehirlere saldırıp çoluk çocuk, yaşlı, kadın öldürmek insanlık mıdır? Bu savaş da değildir, Kürtlere karşı ırkçılıktır. Dünya karşısında herkes doğru bulmuyor ama kimse dur da demiyor. Ama Kürtler eski Kürtler değil kimse onları kandıramaz. Devletin Kürtlerin sahip olduğu hiçbir şeye tahammülü yok. HDP belediye eşbaşkanlarına kanıtlamayan suçlar bulunarak yerlerine kayyım atandı. Kürtler oylarıyla aldılar, daha ne istiyorlar? Kürtler ne kazansa ona göz koyuyorlar. Birçok insan göç etmek zorunda kaldı. Hepsi Kürt. Kürt bölgeleri boşaltılıyor. O kadar sivil nasıl öldü? Bir binanın üzerine nasıl bomba düşer durduk yere?

 

‘Asker cenazeleri ne villalara ne yurtdışına gidiyor’

 

Uluslararası boyutta gerçek tepkiler yok. Çünkü savaşı bence asıl onlar çıkardı. Kürlere haklısınız diyorlar Türkiye’ye silah vermeye devam ediyorlar. Herkese silah satıyorlar. Türkiye’de HDP’den başka partiler de var ama sesini çıkarmıyor. HDP bu ülkede kardeşçe yaşansın, insanlar ölmesin istiyor. Bu ülke hepimize yeter. Asker anneleri de çıkıp savaşın durmasını istemeli. Kimsenin çocuğu ölmemeli. 20 sene çocuk okutuyorsun işsiz kalıyor. Fakir ailelerin çocukları paralı asker oluyor. Zenginler koltuklarını bırakmamak için fakirleri öldürüyor. Asker cenazeleri ne villalara gidiyor ne de yurtdışına. Gecekondulara gidiyor."

 

‘Tek taraflı ateşkes olmaz’

 

Şadiye Yılmaz ise tepkilerini şu sözlerle ifade etti: "Rojava’da katliam yaşanırken evimizde huzurlu değiliz. Aramızda sadece bir sınır var. Onların ne suçları var? Erdoğan onlardan ne istiyor? Kürtler insan değil mi? Şimdi ateşkes diyorlar ama kimse Erdoğan’ın ateşkesine şahit olmadı. Hani nerede? Rojava ne yapmış ona? Kürtlerden hoşnut değillermiş o zaman terörist kim? Öldürdükleri çocuklar mı? Asıl çocukları kim öldürüyorsa onlar teröristtir."

 

‘CHP muhalefet değil’

 

"HDP’li olarak yerel seçimlerde CHP’ye oy verdim ama CHP iktidarla aynı olduğunu kanıtladı" diyen Lütfiye Yıldırım ise, şu sözleri kullandı:"Onlar için de Kürt insan değil. Bize zulmetmekten neden zevk alıyorlar? Evlerimizi talan etmeye ne hakları var? Ben Nusaybin’den geldim. Devlet evlerimizi yıktığı için köyümüzü terk etmek zorunda kaldık. Şimdi yine evlerine roket atarla saldırdılar. Savaş devam ederse halkımız boşaltmak zorunda kalacak. Oralar bizim doğduğumuz topraklar bırakmak istemeyiz. IŞİD yerleşsin istemeyiz."

 

‘Kan üzerinden mutlu olunmaz’

 

Diyalogun önemine dikkat çeken Beyaz Erdoğan ise, "Hep yok etmek istiyorlar. Yok etmek Allah’a mahsustur. Bu kadar kanın üzerinden mutlu olunmaz. Zeytin Dalı, Barış Harekatı. Ama hepsi kan harekatıdır. Birini ezerek öldürerek evime gelip nasıl mutlu yatabilirim" dedi.