
Serêkaniyêli yaralılar: Tarih insanlık düşmanlarını affetmeyecek
- 12:01 21 Ekim 2019
- Güncel
Nûdem Têkoşer
QAMIŞLO - Serêkaniyê’ye yönelik saldırılarda toprağını ve evlerini terk etmeyen siviller, “Sonuna kadar toprağımızda ve evlerimizde kalmak için direndik. Bize yapılan bu barbarlığı hiçbir zaman unutmayacağız. Tarih insanlık düşmanı ve işgalcileri asla atfetmeyecek” dedi.
Türkiye’nin Serêkaniyê’ye yönelik saldırılarında yaralanan siviller, 12 gün süren direnişlerini ve tanık oldukları saldırıları ajansımıza anlattı. Heyva Sor a Kurd doktorlarının girişimiyle Serêkaniyê’de saldırı altındaki Roj Hastanesi’nden çıkarılan sivil yaralıların Qamişlo’da tedavileri devam ediyor. Yaralılar, “Topraklarımızı ve evlerimizi savunmak için Serêkaniyê’yi terk etmedik. Ama Amerika, Rusya ve Türkiye bize karşı büyük bir saldırı planı hazırlamıştı. Bu büyük bir insanlık ve savaş suçuydu. Biz Türkiye’nin başta olmak üzere bu planda yer alan tüm güçleri yaptıklarını unutmayacağız. Elbet tarih onları yargılayacak” dedi.
Topyekun saldırılara karşı savaşçıların Serêkaniyê’de bir kez daha direniş destanını yazdıklarını ifade eden yaralılar, Serêkaniyê’ye yönelik saldırılarda çok ağır silahların kullanıldığını, yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğini ve yüzlercesinin de yaralandığını dile getirdi.
‘Kadınlardan çok korkuyorlardı'
Türkiye’nin havan saldırısında gözüne şarapnel parçası gelen Hevi Mihemmed, “Savaşın üçüncü günü yaralandım. Çeteler bulunduğum yere geçmeye çalışırken oradaydım. Kesinlikle evimden çıkmak istemiyordum. Bizi koruyan QSD güçlerinin yanında kalmak istedim. Benim gibi yüzlerce sivil evinde kaldı ve terk etmedi. Savaşta siviller de hedef alındı. Türk çetelerinden korkmadık. Bize karşı her türlü ağır silahlar kullandılar. Türk devleti kadınlarının iradesinden çok korkuyor. Özellikle kadınların direnişinden her kes söz etmeli ve tarihe geçmeli” dedi.
‘Bize yapılan bu vahşet unutulmamalı’
Boynundan yaralanan Serêkaniyêli Mizgin Emin de tarihi direnişe tanıklık ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından bir gün kendilerine yönelik ağır saldırıların yapılacağını tahmin ettiklerini kaydeden Mizgin, "Biz uzun zamandır Türkiye'nin topraklarımıza saldıracağını bekliyorduk. O nedenle kendimizi ona göre hazırlamıştık. Çeteler Serêkaniyê'ye saldırdıklarında büyük bir vahşetle üzerimize geldi. Evlerimize toplarla saldırdılar. Evlerimiz yıkıldı. Türk devleti bize yönelik soykırımı yapmakta kararlı. Ben de bu saldırılarda yaralandım. Türkiye insanlık düşmanı bir ülke. Bize yapılan bu vahşet unutulmamalı."
‘Biz barışçıl bir halkız’
Diğer bir yaralı Roheyv Reşîd de topraklarına yönelik saldırılara karşı evini ve kendini savunmak için silahlanmak zorunda kaldığını belirtti. Roheyv, "Demokratik bir toplum sadece Kürtler için tüm halklar için inşa etmişiz. Kazandığımız hiçbir şeyi bedelsiz kazanmadık. Kazanımlarımızı korumak için bedel vermeye hazırız. Türkler toprağımıza saldırdığında onurumuz kabul etmedi. Yaşamımı savunmak için silah aldım. Uzaktan evimi işgal etmelerini izleyemezdim. Hiçbir şeyi de bedelsiz yapmadık” sözleri ile kuşandıkları özsavunmaya işaret etti.
‘Her türlü saldırı altında moralimiz güçlü ve kararlıydık’
Doğup büyüdüğü Serêkaniyê'de Türkiye'ye bağlı gruplar tarafından yaralandığını belirten Berfin Hesen ise "Çok büyük bir savaştı. Her gün uçaklarla bize vuruyorlardı. Saldırılardan bir süre kendimizi koruduk. Ancak bir süre sonra insani ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz olduk. Yaralıları hastaneye ulaştıramıyorduk. Hastanede olan yaralılar ise yeterli tedavi imkanlarına sahip olmadığı için şehit düşüyordu. Her türlü saldırı altında moralimiz güçlü ve kararlıydık" dedi.