‘Barışı savunmaya devam edeceğiz’

  • 15:53 20 Ekim 2019
  • Güncel
MARDİN - Nusaybin’de açıklama yapan Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu savaşa karşı barışı savunacaklarını söyleyerek, barış demede ısrar edeceklerini ifade etti. 
 
Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu Nusaybin ilçesinde bulunan Barış Parkı’nda polis engeline rağmen basın açıklaması gerçekleştirdi. “Ölüme karşı yaşamı savunuyoruz” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, HDP Milletvekilleri Pero Dündar ve Ayşe Acar Başaran ile çok sayıda STK üyesi katıldı. 
 
Açıklama öncesi provokasyon girişimi
 
Açıklamaya başlanılacağı sırada parkta yakasında Türk bayrağı ile gezmeye başlayan Mehmet Gümüş isimli kişi provokasyon girişiminde bulundu. Mehmet Gümüş’ündaha önce de benzer eylemlerde aynı girişimlerde bulunduğu, AKP ve MHP Nusaybin ilçe örgütleri ile ilişkisi olduğu ve uyuşturucudan cezaevine girdiği öğrenildi. Yine silah kaçakçılığı ile tehdit ve şantaj gibi suçlamalardan yurttaşlar tarafından defalarca hakkında şikayetler yapılmasına rağmen işlem yapılmadığı da öğrenildi. Mehmet Gümüş’ün provokasyon girişimi sırasında küfürler savurmasına karşı kitle ve çevrede bulunanlar alkışlarla cevap verdi. 
 
‘Yeniden ırkçı, ayrıştırıcı söylemlerle emekçiler karşı karşıya getiriliyor’
 
Ardından açıklama yapan Mehmet Bozgeyik, sınırda yaşayan halkların uzun süreden beri savaşın ve çatışmaların artmasıyla birlikte yerlerinden ve yurdundan edildiğini ve kamusal hizmetin ortadan kaldırıldığını söyledi. Kamu emekçileri olarak başından beri savaşa karşı olduklarını ve halkların bir arada yaşaması gerektiğini ifade ettiklerini belirten Mehmet, “Toplantı yapma özgürlüğü, çalışma hakkımız, seyahat özgürlüğümüz başta olmak üzere birçok hakkımıza saldırı söz konusudur. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde kaybeden AKP-MHP iktidar bloğu ülkede yeniden ırkçı, ayrıştırıcı söylemlerle emekçileri karşı karşıya getiren politikaları karşıya koymuşlardır” diye konuştu. 
 
Emekçiler olarak Suriye ve Ortadoğu halkları ile hiçbir sorunlarının olmadığının altını çizen Mehmet Bozgeyik, “Emperyalistlerin Suriye’deki işgal sürecine son verilerek Suriye topraklarından çekilmesini ve Suriye halkının kendi gelecekleri için hazırlayacakları demokratik anayasa ile karar verilmesini istiyoruz. Bu savaş politikaları ne Türkiye halkının ne Nusaybin halkının ne de biz emekçilerin lehine bir süreç ortaya çıkarmamıştır. Bugün bir kez daha savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunacağımızı ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘Barıştan yana tavrımızı devam ettireceğiz’
 
Her savaştan sonra geride ölüler, yas tutanlar ve hırsızlar ordusunun kalacağını hatırlatan Mehmet Bozgeyik, “Bugün Ortadoğu’da ranta ve talana açılan sömürü politikalarıyla hırsızlar ordusu kurulmaya çalışılıyor. O yüzden emekçiler olarak barıştan, yaşamdan yana tavır alacağımızı söylüyoruz” diye konuştu.
 
‘Kadınların köle pazarında satılması aklımızda’
 
Ardından Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu adına ortak açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü Ahmet Özen yaptı. Başta Kürt meselesi olmak üzere tüm sorunların diyalogla çözülmesi için çağrı yaptıklarını söyleyen Özen, “Daha önce Efrin’e yaptığı Fırat Kalkanı müdahalelerin askeri müdahalelerin ağır sonuçları ortadayken, yine aynı tekniklerde Suriye’nin Kuzey Doğusuna yapılan müdahalenin de benzer sonuçları ortaya çıkaracağından şüphemiz yoktur” dedi. 
 
Savaşın çocuk ve kadın istismarı olduğunu belirten Ahmet Özen, “Şengal saldırısında sonra savaş ganimeti olarak görülen binlerce çocuk ve kadının IŞİD tarafından köle gibi pazarlardan nasıl satıldığı halen hafızalarımızdadır. Şüphesiz ki savaş nedeniyle zorla yerinden edilme göçün en kötü biçimidir” dedi.
 
‘Barış talebini yükseltmekten başka çare yoktur’
 
“Provokatif bir gazetecinin can derdine düşen insanlarımızı manipüle edip şikayetçi olmasından sonra iki öğretme arkadaşımız gözaltına alınarak açığa alınması insanlık ayıbıdır” diyen Ahmet Özen, “Temel insan haklarının sağlanması ve kurulması için mücadele etmek sorumluluk ve zorunluluktur. Toplumsal sağlığı korumak için barış talebini yükseltmekten başka çare yoktur.  Toplumsal sorunların tek çözümü ancak demokratik, barışçıl, eşitlikçi ve özgür bir yaşamının kurulması ve bunun sürekli kılınmasıyla mümkündür” ifadelerini kullandı.
 
Açıklama atılan “ Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganıyla son buldu.