ESP: Savaş gerçeğine itiraz etmeye devam edeceğiz

  • 12:53 20 Ekim 2019
  • Güncel
DİYARBAKIR - HDP,  ESP’ya dönük gözaltılara ilişkin düzenlediği basın açıklamasında konuşan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran Kuzey Suriye’ye  dönük saldırılara itiraz ettikleri için baskılarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, “Rojava Kadın Devrimi tüm dünya halklarının ve kadınların devrimidir. Savaş gerçeğine itiraz etmeye, Kürt halkının statü mücadelesine devam edeceğiz” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü Ezilenlerin Sosyalist Partisi’ne (ESP) dönük ev baskınları ve gözaltılara ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, HDP ve ESP Diyarbakır il yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. 
 
‘Bizi asla bu saldırılarla yıldıramazlar’
 
İlk olarak açıklamada konuşan ESP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ramazan Karakaya bu saldırıların son siyasal gelişmelerle birlikte gerek ESP ve HDP’nin direnişine dönük olduğunu söyleyerek, amaçlarının partilerini geriletmek ve dar alanlara sıkıştırmak olduğunu belirtti. Ramazan, “Biz bu saldırılar karşısında her iki partisinin de yekvücut mücadele etmekte kararlıyız. Bizi asla bu saldırılarla yıldıramazlar” dedi.
 
‘Biz bu zamana kadar direnerek kendimizi var ettik’
 
Ev baskınlarıyla gözaltına alınan Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) PM Üyesi Satiye Ok ev baskını süresince sistematik şiddete, cinsel tacize ve küfre maruz kaldıklarını aktardı. Satiye, “Ters kelepçe takıldı. Darp raporlarımız mevcut. Aramalarda neyin alınıp alınmadığını bilmiyoruz. Yalnızca cüzdanlarımızdan paralarımızın alındığını biliyoruz. Gelen polisler hırsızlık da yapmış. Biz kadınlar olarak bunun bir mesaj olduğunu aldık. Bu saldırı bizim direniş çizgimizedir. ESP’nin kökleri derinlerde saklıdır. HDP olarak kayyım ve Rojava’daki direniş çizgimize dönük bir devlet saldırısıydı. Gözaltına alınırken ‘Rojava’da da kaybettiniz ne yapacaksınız’ dediler. Mücadele büyüdükçe saldırılarını arttırıyorlar. Biz bu zamana kadar direnerek kendimizi var ettik. Bundan sonra da böyle olacak. Susmadığımızı korkmadığımızı bir kere daha ifade etmek istiyoruz” diye konuştu.
 
‘Her zaman sokaklarda olmaya devam edeceğiz’
 
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi Helin Yağmur Uci ise gözaltı sırasında yaşadıklarını şöyle kaydetti: “2 saat boyunca sistematik işkence gördük. Postallarla yüzlerimize vuruldu, cinsel şiddete ve tecavüz tehdidine maruz kaldık. Bizler bu insanın tacizci tecavüzü hırsız olduğunu biliyoruz. Bizi Suruç’ta Rojava’da katleden İŞİD zihniyeti neyse bunlarda aynı zihniyete sahipler. Mücadelemizden geri adım attıramayacaklar. Biz genç kadınlar her zaman sokaklarda olmaya devam edeceğiz.”
 
SGDF üyesi Sedat Türlü ise gözaltılarla kendilerine ‘Siz direnemezsiniz’ denilmek istendiğini ifade ederek, “Katliamlarla bitiremedik operasyonlarla bitireceğiz dediler. 5 Haziran’ın, Suruç’un, Ankara’nın yoldaşları mücadele etmeye onların düşlerini yaşatmaya devam edecek” diye belirtti.
 
‘İşkence ile yıldırmaya çalışıyorlar’
 
ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran da bütün ülkenin bir cezaevine dönüştürülmüş olduğunu vurgulayarak, buna itiraz eden herkese dönük sistematik gözaltı, taciz ve işkence gibi yöntemlerle yıldırılmaya çalışıldığını aktardı. Beycan, “Biz burada polis ablukasıyla parti binamıza giriyoruz ancak bina önüne çadır kurulmuş durumda. Tüm değerlerimize dönük kapsamlı bir saldırı var. Biz değerlerimizi savunmaya devam edeceğiz. Gözaltına alınan Beren arkadaşımızın fiziki durumu çok ağır ve buraya gelemedi. Arkadaşımızın kafasına çarşaf geçirilmiş gözleri ve ağzı kapatılmış. Devamlı olarak darp edilmiş. Elle cinsel tacize maruz kalmış. Kadına dönük cinsel şiddet yabancısı olmadığımız bir gerçek. Kadın özgürlük hareketimiz bununla yıllardır mücadele ediyor. Bugün Rojava Devrimimize dönük işgal gerçeğine itiraz ettiğimiz için saldırılarla karşı karşıya kaldık. Rojava Kadın Devrimi tüm dünya halklarının ve kadınların devrimidir. Savaş gerçeğine itiraz etmeye, Kürt halkının statü mücadelesine devam edeceğiz. Bundan da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
 
‘Direnmekten başka çaremiz yok’
 
Son olarak konuşan HDP’li Musa Farisoğulları ise şunları kaydetti: “Kürt halkının ciddi kazanımları söz konusu ve bu kazanımları ortadan kaldırmaya dönük yönelimler var. Bu saldırılar Devletin ve sistemin Kürtler’e, farklılıklara dönük topyekün tutum ve davranışlardır. Rojava’da DAİŞ’in yenilgisinin intikamı alınırcasına ordaki halklarla birlikte oluşturulan sisteme dönük ciddi bir saldırı söz konusu. Rojava’ya dönük bu saldırı Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridin bir bütün olarak her tarafa giydirilme politikasıdır. Tecrit ve savaşa karşı bizim direnmekten başka çaremiz yoktur. Bizim onurlu yaşamı esas aldığımızı gören bu güruh kürtlere ve dostlarına derin bir düşmanlıkla saldırıyor. Bunu kabul etmeyeceğiz. Karşılarında bir Kürt ferdi bile kalsa diz çökmeyeceğiz.”