Kadın öğrenciler: Saldırılar örgütlü bir şekilde gerçekleşiyor

  • 09:03 20 Ekim 2019
  • Güncel
Melike Aydın
 
İZMİR - Ege Üniversitesi’nde bir kadın öğrencinin tacize maruz bırakılması ardından sosyal medyada başlattıkları kampanyaya yönelik cinsiyetçi saldırıların hedefi olan kadın öğrenciler, bu saldırıların örgütlü bir şekilde gerçekleştiğini söyledi. 
 
İzmir'de, öğrenci olmadığı halde Ege Üniversitesi kampüsüne giren Aykut Y.’nin öğrencileri cinsel tacize maruz bırakmasının ardından Ege Üniversitesi’ndeki öğrenci kadınlar sosyal medyada “#egedetacizvar” etiketiyle sosyal medyada kampanya başlatmış, hazırladıkları videoyu paylaşarak tepkilerini dile getirmişti. Kadınların sosyal medya paylaşımı ise hedef alınarak cinsiyetçi söylemler ile saldırıya maruz kaldı. 
 
Taciz ve kampanyaya saldırıların ardından ajansımıza konuşan kadınlar, üniversite yönetimi tarafından kampüs içerisinde alınan güvenlik önlemlerine dikkat çekerek bunlardan birinin güvenliğin artırılması olduğunu dile getirdi. Kadınlar, güvenlik sayısının değil niteliğinin önemli olduğunu belirterek, kaldırılan toplumsal cinsiyet eşitliği derslerine işaret etti. Toplumun bu konuda bilinçlendirilerek güvenliğin sağlanacağını kaydeden kadınlar, sosyal medyadaki kadın mücadelesine dönük saldırıların ise Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyon sonrası arttığını ve saldıranların örgütlü bir şekilde hareket ettiğini söyledi. 
 
‘Üniversite taciz bahane edilerek abluka altına alınıyor’
 
Üniversitede yaşanan tacizin rektörlük tarafından hukuken takip edildiğini ve ışıklandırmaların da sosyal medyadaki kampanya sonrası gerçekleştirildiğini aktaran üniversite öğrencilerinden Zelal Baydemir, şunları dile getirdi: “Ayın 15’inde senato açıklama yaptı, ‘1 dakikada müdahale edildi’ diye ama en az 15 dakika geçmişti. ‘Motorlu güvenlikleri arttıracağız’ dediler. Güvenlik sayısını artırmak, acil butonlar, telefonlara uygulama yüklemekle akıl değişmiyor. Üniversite kamusal alan herkes tarafından kullanılabilmeli.  Üniversite abluka altına alınıyor bunun için de taciz meselesi kullanılıyor. Asıl mesele neden YÖK toplumsal cinsiyet eşitliği derslerini müfredattan kaldırdı, neden kadın üniversitesi lafları ediliyor? Bunları araştırmak lazım. Bir taciz meselesinde bile ‘hak ettiniz’ deniyorsa can güvenliğimiz yok demektir. Yeterli güvenlik elemanı var bunlar neyle ilgileniyor o önemli.”
 
‘Sema Maraşlı kadınlara dönük hakarette bulundu’
 
“#egedetacizvar “ kampanyası kapsamında sosyal medyadaki paylaşımların altına yazılan ve  kadınları hedef alan söylemlerle yoğun bir saldırı ile karşılaştıklarını söyleyen Pınar Usta ise, bu söylemlerden birinin de “Dağda teröristler şehirde feministler” olduğunu aktardı. Pınar devamında ise, “Sema Maraşlı diye bir yazar da özellikle Ege Üniversiteli kadınlara dönük ağza alınmayacak şeyler söyledi. Aileyi bozmakla suçlandık. Burada aileye ilişkin herhangi bir durum yokken bir kadının insanca yaşamı söz konusuyken hem de. Bu öğrenim hakkını da engelleyen bir durum. Tacize uğrayacağımızı düşünerek üniversitede huzurlu olamayız. Hatta biz rektörden açıklama talep ettikten sonra kadın üniversiteleri olsun diye yazıldı. Sanki bu cins eşitsizliğini perçinlemeyecekmiş gibi tavır alınıyor. Evden yurttan çıkmayın deniyor” sözlerini kullandı. 
 
‘Üniversiteliler desteklerken tarikatçılar saldırdı’
 
Pınar, saldıranların bu söylemlerle taciz failini savunduklarını kaydederken konuşmasının devamında şunları dile getirdi: “Kadın dayanışmasına üniversite öğrencilerinin duyarlılık gösterdiğini, ama üniversiteli olmayanların birçok tarikatla ilişkili olduğunu tahmin ettiğimiz insanlardan tepki aldık. Daha öncesinde bu şekilde bir gerici kadın düşmanlığı ve terörize edilişle karşılaşmadık. LGBTİ+ arkadaşımız da videodaydı. Homofobik, cinsiyetçi hakaretler edildi. Bizim talebimiz toplumsal cinsiyet eşitliği derslerini zorunlu hale gelmesi.” 
 
‘Tacize maruz kalan kadın korkutuldu’
 
Yine sosyal medyadaki kampanya paylaşımına dayanışma talebi ile karşılık veren bir kadına “terörist” olarak tanıtıldıklarını aktaran Melodi Zengin de kadının rektörlük tarafından çağırıldığını söyledi. Melodi, “Arkadaşlar ne dayanışmaya ne de kadın avukatların taleplerine yanıt veriyorlar. Tamamen korkutulmuş durumdalar. Başta dayanışmayı istiyorlardı. Tag paylaşımını ve avukat desteğini istiyorlardı. Şimdi rektörlüğün avukatları ile muhataplar. Taciz eden kişi 13 Ekim gecesi serbest bırakıldı. Sezen Zambak’ı öldüren ehliyetsiz traktör şoförü de serbest bırakıldı. ‘Hukuki sürecin takipçisiyiz’ beyanı boşa düşmüş oluyor. Üniversiteliler olarak serbest bırakılan failler istemiyoruz. Ölmeden yaşayacağımız şiddetsiz kampüsleri kadın dayanışması ile biz kuracağız” diye konuştu.
 
Ne olmuştu?
 
İzmir’de geçtiğimiz günlerde, Ege Üniversitesi kampüsü içerisinde yer alan Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurdun yakınlarında bir kadın öğrenci, Aykut Y. tarafından cinsel tacize maruz bırakılmıştı. Öğrencilerin polise haber vermesi üzerine Aykut Y. gözaltına alınarak Bornova Merkez Karakolu’na götürülmüştü. Aykut Y., ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Kadınlar ise, yaptıkları açıklama ile fail erkeğin serbest bırakılmasına tepki göstermişti. 
 
Kadınlar daha sonra, tacize karşı Ege Üniversitesi Rektörü Necdet Budak’a ulaşmaya çalışmalarının sonuç vermemesi üzerine sosyal medyada kampanya başlatmıştı.  #egedetacizvar etiketi ile Twitter’da kampanya başlatan üniversiteli kadınlar ayrıca rektöre ithafen bir de video hazırlamıştı. 
 
Üniversite yönetimi ise, yayınladığı bir basın metni ile gerekli önlemleri aldığını aktararak, 24 saat esasına göre güvenlik uygulaması geliştireceğini duyurmuştu. Üniversite yönetimi ayrıca, yerleşkedeki yaya yoğunluğunun bulunduğu bölgelere, üzerinde kamera sistemi olan “Acil panik butonları” yerleştirdiklerini, gece aydınlatması ve kamera sistemlerini yenilediklerini aktarmıştı. 
 
Kadınlar ise bu önlemlerin yeterli olmadığını belirtmişti.