
Nusaybin’de incelemede bulunan hukukçular: Etkili soruşturma yürütülmüyor
- 09:10 19 Ekim 2019
- Güncel
MARDİN - Nusaybin’de incelemelerde bulunan hukukçular, kentte yaşamını yitirenlerle ilgili etkili bir soruşturma yürütülmediğini ve suç duyurusunda bulunacaklarını aktararak, “Nusaybin yeterince savaş gördü. Burada geçmişteki cinayetler nasıl aydınlatılmadıysa bugün de buna terk etmek istiyorlar. Halkın yaşam hakları garanti altında değil" dedi.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) üyesi avukatlar, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 9 Ekim günü başlattığı ve önceki gün 5 günlük ateşkes ilan ettiği operasyonda, 12 kişinin hayatını kaybettiği sınır kenti Mardin'in Nusaybin ilçesinde incelemelerde bulundu. Kentte hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralılarla da görüşen avukatlar, nereden geldiği belli olmayan patlayıcılardan dolayı yaşanan ölümlerle ilgili soruşturmalara dair değerlendirmede bulundu.
‘Yetkililer sadece başsağlığı dilemiş’
TOHAV üyesi avukat Rengin Ergül, yaşanan can kayıplarıyla ilgili etkili bir soruşturmanın yürütülüp yürütülmediği bilgisini almak için Cumhuriyet Başsavcılığı ile de görüştüklerini aktardı. Nusaybin Devlet Hastanesi Başhekimi ile yapmak istedikleri görüşmenin gerçekleşmediğini kaydeden Rengin, şu an Nusaybin Devlet Hastanesi'nin askeri bir hastane izlenimi verdiğini dile getirdi. “Türkiye Cumhuriyeti, pozitif yükümlülüğü olarak bu yaşamını yitirenlerin ölümünden sorumluluk taşıyanları tespit etmek zorunda” diyen Rengin, etkili bir soruşturmanın yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. oruşturmanın Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğünü belirten Rengin, "O yüzden soruşturmaya ilişkin detaylı bilgi alamadık. İlçenin idari, yetkili birimleri, savcısı ve kaymakamlığa sadece başsağlığı dilemek için aileleri gezmiş durumda. Biz idari ve yetkili birimleri görevlerini yapmaya çağırıyoruz” dedi.
Savcılıktan aldıkları bilgilere göre, olay yerinden sadece havan mermileri parçalarının toplandığını kaydeden Rengin, “Caddedeki oyuklar zift ile kapatılmış durumda. Aslında şu an bir olay yeri yok. Savcılık olayı birebir yürütmediği için bize sağlıklı bir bilgi veremiyor” diye aktardı.
‘Suç duyurusunda bulunacağız’
Hukukçular olarak etkili bir soruşturmanın yürütülmesi için çaba göstereceklerine vurgu yapan Rengin, “Başvuruları aldık. Bu doğrultuda suç duyurusunda bulunacağız. Burada bir yaşam hakkı ihlali var. Devleti pozitif hükümlülüğünü yerine getirmeye, etkili bir soruşturma yapmaya çağıracağız. Onun dışında uluslararası kurumlara, Birleşmiş Milletler’e (BM), Avrupa Konseyi’ne (AK) acil eylem çağrılarında bulunmayı planlıyoruz. Ailelerden onay aldık ve bunun takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
‘Nusaybin yeterince savaş gördü'
Kentte önceki yıllarda ilan edilen sokağa çıkma yasaklarını hatırlatan Rengin, "Savaşa sürüklenmiş bir toplum. İnceleme yaptığımız yerler daha önce abluka ilan edilen ve daha sonra TOKİ yapıları yapılan yerler. Nusaybin yeterince savaş gördü. Burada geçmişteki cinayetler nasıl aydınlatılmadıysa bugün de buna terk etmek istiyorlar. Halkın yaşam hakları garanti altında değil. Havan toplarının nereden geldiği ve neye karşı korunmaları gerektiğine dair bir bilgi verilmiş durumda değil" diye vurguladı.
‘Feyzioğlu’nun sözleri Nusaybin’de uygulandı’
Kentte incelemelerde bulunan ÖHD’li avukat Nurettin Deniz ise, kentte karşılaştığı manzarayı Türkiye Barolar Birliği (TTB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun “Devlet sivilleri korumak zorunda değil” sözleri ile birlikte değerlendirdi. Nurettin, “Bu tür söylemlerin bugün Nusaybin’de uygulandığına da bizzat şahit olduk. Bu genel olarak bir zihniyetin tezahürüdür” diye konuştu.