Hasta tutsağın ablası: Cezaevlerinden tabut çıkmasın

  • 09:04 19 Ekim 2019
  • Güncel
İSTANBUL- Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan ağır derecede şizofreni hastası ve tansiyon, böbrek ve şeker hastası tutsak Erdal Özel’in ablası Kumru Akgün, kardeşinin 14 yıldır cezaevinde tutulduğunu belirterek, “Başta hasta tutuklular olmak üzere tüm tutukluların serbest bırakılsın. Serbest bırakmıyorlarsa tedavilerini yapmak zorundalar” dedi.
 
Cezaevlerinde tek başına yaşamını sürdüremeyecek ve cezaevinde kalamayacak durumda olmasına rağmen tedavi hakları engellenen hasta tutsakların sayısı her geçen gün artıyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son 6 aylık raporuna göre cezaevlerinde 458'i ağır, toplamda bin 334 hasta tutsak var. Hasta tutsaklardan biri olan ve İHD’nin hasta tutuklu listesinde bulunan Erdal Özel (40) 14 yıldır cezaevinde tutuluyor. Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Erdal, ağır derecede şizofreni hastası ve tansiyon, böbrek ve şeker hastası. Kardeşinin bir an önce serbest bırakılmasını isteyen Kumru Akgün, hem kardeşinin hem de bütün hasta tutsakların seslerinin duyurulmasını istedi. 
 
Kardeşinin 2006’da gözaltına alındıktan 4 ay sonra serbest bırakıldığını aktaran Kumru, yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “Tekstil atölyesinde çalışırken tekrar gözaltına alındı. 5 sene boyunca mahkemesi devam etti. Ardından 37 yıl ceza verdiler. Her mahkemeye çıkışında 20'şer yıl ceza veriyorlardı. 14 yıldır cezaevinde tutuluyor.” 
 
‘İntihar etmek istedi’
 
Kardeşinin ilk tutuklandığında aileye haber verilmeden Bayrampaşa Cezaevi’ne sevk edildiğini söyleyen Kumru devamında, “Ardından Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevine, şuanda da Tekirdağ 2 No’lu Cezaevinde tutuluyor. Maddi durumumuz yeterli olmadığı için sürekli ziyaret de edemiyoruz” dedi. Kardeşinin tek kişilik hücrede kaldığını, temizlik gibi temel ihtiyaçlarını giderememesi üzerine Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini belirten Kumru, Erdal’a burada şizofreni teşhisi konulduğunu, 6 yıl önce bedenini ateşe vererek intihar girişiminde bulunduğunu hatırlattı. 
 
'Durumu ağırlaşmasına rağmen tedavi edilmiyor’
 
Kardeşinin maruz bırakıldığı işkenceler sonucu hastalandığını ve durumunun her geçen gün ağırlaştığını ifade eden Kumru, Erdal’ın buna rağmen tedavi edilmediğini vurguladı. Kumru, “Bir ara Bakırköy Sinir ve Ruh Hastanesi’ne yatırdılar. Orada yatarken bizi tanımıyordu. Ben ablası olmama rağmen beni annesi olarak biliyordu. Bana 'Anne ablam nerede?’ diye sordu. ‘Erdal ben ablanım, anne hasta evdedir’ dedim” diye konuştu. 
 
‘Yemeği yıkayıp veriyorlar’
 
Kardeşinin kalp krizi geçirmesine rağmen hastane yerine sağlık ocağına götürüldüğünü de belirten Kumru, “Tam teşkilatlı hastaneye yatırılacağına sağlık ocağına götürüldü. Elleri kelepçeli şekilde tedavi edilmek istendi. Fakat bunu kabul etmedi. Şeker hastası. Yemeği yıkayıp veriyorlar. Bir insan yemeği yıkayarak yiyebiliyorsa nasıl cezaevinde kalabilir? Cezaevinde kalabiliyorsa bu nasıl adalettir?" diye sordu.
 
‘Ayda bir vurulması gereken iğnesi vurulmuyor’
 
Kardeşiyle 2 ay önce görüştüğünü kaydeden Kumru, şunları dile getirdi: “Durumunun çok kötü olduğunu söyledi.  Şeker, tansiyon ve böbrek hastası. Ayda bir iğne olması gerekir ama iğne de vurulmuyor. Buzdolaplarını da almışlar. Niye aldıklarını sorduğunda, 'Siz hiçbir şeyi hak etmiyorsunuz' cevabı verilmiş. Ülkenin geldiği duruma bakar mısın? 9 bine yakın tutuklu var. Hepsinin annesi, babası, çocuğu, kardeşi, eşi dostu var. Hepsi bizim insanımız. Hepsi de Erdal'dır. Hiç birinin birbirinden farkı yok ve hepsine aynı kötü muamelede bulunuyor.” 
 
‘Hasta tutsaklar serbest bırakılsın’
 
Kumru son olarak, “Cezaevinden tabut çıkmasını istemiyorum. Hiç kimsenin ölmesini istemiyorum. Durumunun iyi olmadığını biz defalarca görmemize rağmen ne aileye ne de avukatlarına raporlar verilmiyor. Tedavi haktır ama hak etmediğimizi söylüyorlar. Başta hasta tutuklular olmak üzere tüm tutukluların serbest bırakılsın. Serbest bırakmıyorlarsa tedavilerini yapmak zorundalar” dedi.