HDP Mersin İl Örgütü: Halkları birbirlerine düşürecek her adım insanlık suçudur

  • 15:31 17 Ekim 2019
  • Güncel
MERSİN - HDP Mersin İl Örgütü, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına ve partilerine yönelik baskılara ilişkin yaptığı açıklamada, AKP iktidarına “Savaş politikanızdan vazgeçin” diye seslendi. 
 
Halkların Demokratik Partisi ( HDP) Mersin İl Örgütü, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye operasyonu ve partilerine yönelik engelleme ve baskılara ilişkin basın açıklaması düzenledi. HDP Mersin İl binasında bulunan toplantı salonunda yapılan açıklamaya çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşu (STK) ve dernek temsilcileri katıldı. Açıklmayı HDP Mersin İl eşbaşkanları Mustafa Işık ile Zuhal Önen okudu.
 
‘İktidar savaş ve baskı politikalarından vazgeçmeli’
 
Açıklamadan önce konuşan HDP Mersin İl Eşbaşkanı Mustafa Işık,  “Başlatılan operasyon insanların ölümünün yanı sıra, doğanın, tarihin, kültür varlıklarının yok edilmesine neden olacaktır. Ölümlerin Kuzey Suriye’de olduğu gibi Nusaybin gibi sınır alanlarında da başladığını biliyoruz. Türkiye’nin başlattığı operasyon Efrîn’deki operasyondan farklı olmayacaktır. Efrîn operasyonunu ve sonuçlarını biliyoruz. Üstelik iktidarın kendisine gerekçe olarak kullandığı geçerli bölge ve beka söylemi tamamen yersizdir” dedi. 
 
Ardından açıklamayı yapan HDP Mersin İl Eşbaşkanı Zuhal Önen, “Suriye Milli Ordusu” adıyla harekete geçirilen çetelerin yaptığı katliamların, Türkiye tarafından gizlenmeye çalışılsa da tüm dünyanın gündeminde olduğunu söyledi. Zuhal, “Suriye, Suriye’de yaşayan halklarındır. Öncelikle bu halkların iradesini hiçe sayan her girişim, her saldırı haksız ve hukuksuzdur. Aksi her tutum, savaş ve işgal politikalarının derinleşmesi, yıkım politikalarının devreye girmesi ve yılları bulacak insanlık trajedilerinin sürmesi demektir. Bu anlamda en başından beri söylediğimiz gibi bugün Suriye topraklarında bulunan ve çözüm iradesi geliştirmek yerine kontrollü gerilim ve çatışma politikası yürüten tüm yabancı güçler çıkmalıdır. Savaşın korkunç yıkımını bilmeyenler barışın kıymetini de bilemez. Hâlbuki bugün en çok zayıflatılan ‘barış ve müzakere’ politikası elimizdeki en güçlü silahtır. Bunlardan bahsedenlere saldırmak yerine hemen diyalog başlatılmalıdır” ifadelerini kullandı.
 
Zuhal devamında ise şunları kaydetti: 
 
“Suriye rejimi, Rojava’dan insanlığa armağan edilen ve her yönü ile örnek bir demokrasi manifestosu olan ‘Toplumsal Sözleşme’yi değerlendirerek, Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile müzakere etmelidir. Güçlü bir yerel demokrasi ile Suriye halkları kendi geleceklerine kendileri karar verebilmeli, yeni bir demokratik rejimin inşası için adımlar atılmalıdır. AKP-MHP iktidarı, ne pahasına olursa olsun Kürtlerin Suriye’de bir statü sahibi olmaması için çaba harcamaktadır. Bunun için neredeyse her türlü ittifakı geliştirmekte ve IŞİD gibi yapıların çete türevleri ile iş çevirmektedir. Suriye’deki iç savaş boyunca mülteci durumuna düşen milyonlarca Suriyeli, Türkiye açısından sadece ve sadece pazarlık konusudur. Bunu batıya karşı bir koz olarak kullanmaktadır. Yoksa yaşamını yitiren yüzbinler, topraklarından edilen milyonlarca insan bölgesel ve uluslararası güçlerin umurunda değildir. Yine başta IŞİD çeteleri olmak üzere her türlü karanlık güç tarafından katledilen, köle pazarlarında satılan, tecavüze maruz kalan Êzidî kadınlar başta olmak üzere yüzbinlerce kadın da bunların umurunda değildir. Onların asıl hedefi hakları için direnen Rojavalı kadınlardır. Çünkü IŞİD zihniyeti gibi kadınlar için tek amaçladıkları şey, onları köleleştirmektir. Kadın devrimi olan Rojava devrimi bunun için de bölgesel ve uluslararası güçlerin hedefindedir.” 
 
‘İnsanlık suçu olarak kabul edilmelidir’
 
Zuhal son olarak, “Dünyanın gördüğü en karanlık cinayet örgütü ve insanlık değerlerinin düşmanı IŞİD başta olmak üzere, El Kaide ile El Nusra türevi çetelerle birlikte hareket etmek, onları yeniden ayağa kaldırmak, yeniden aktif olmalarında rol almak kabul edilemez. Bu da bir insanlık suçu olarak kabul edilmelidir. Bu konuda atılacak her adım sadece Irak ve Suriye için değil, başta Türkiye ve diğer ülkeler için de büyük bir tehlikedir”  diyerek iktidara saldırıları sonlandırma çağrısında bulundu.