MARDİN - Nusaybin’de sınıra sıfır noktasında bulunan Kışla Mahallesi’nde uyarılara rağmen evlerinden çıkmamakta kararlı olan yurttaşlar, üç yıl önce çatışmalarda yıkılan evlerinin yerine yaptıkları evlerinin çalışması bitmeden yeni bir savaşla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

 

Mardin’in Nusaybin ilçesinden Kuzey ve Doğu Suriye’ye başlatılan operasyonlar sonrası ilk günlerde Qamıslo’ya olan saldırılarla meydana gelen hareketlilik üç gündür kendini büyük bir sessizliğe bırakmış durumda. Saldırılar sırasında atılan bombalardan büyük oranda etkilenen sınır mahallelerinde hayat normal akışında devam ederken insanlar bir haftadır çıkmaya çekindikleri sokakları yeniden doldurdu.

 

Sınıra sıfır noktada bulunan Kışla Mahallesi’nde de halk polislerin “Çıkın güvenliğiniz yok” uyarılarına rağmen evlerini terk etmemekte kararlı. Üç yıl önce ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında yaşanan çatışmalarda tamamen yıkılan Kışla Mahallesi’nde yurttaşlar,  yıkılan evleri yerine yaptıkları evlerin henüz bitmediğini söyledi. 

 

‘3 yıl önceki yasağın izleri hala duruyor’

 

İnşaat halinde evlerin yoğunlukta olduğu mahallede yaşayan Yüsra Demir, üç yıl önce ilan edilen yasaklarda 8 ay boyunca sürgünde kaldıklarını söyledi. Yasakta yıkılan evlerinin henüz yapımı bile bitmeden yeni bir savaşla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Yüsra, “Bundan üç yıl önce burada yasakla birlikte operasyonlar başladı. Biz evlerimizden çıkmak zorunda kaldık. Aylarca başka yerlerde sürgünde kaldık. Daha sonra evlerimize geldiğimizde karşımıza sadece bir duvar çıktı. Bu davarın yerine de eski evimizi inşa etmek için üç yıldır çalışıyoruz. Yıllardır evi yapıyoruz ama hala eski haline dönmedi. Daha yeni çevresini boyamaya başladık. Savaşın başladığı ilk üç gün burası çok kötüydü. Bu patlamalar ve bombalar yüzünden günlerce hiç uyuyamadık. Üstümüzden dakikada onlarca bomba geçiyordu. Silah seslerinden kimse sokağa bile çıkamıyordu. Biz evimizi bırakıp gitmedik” dedi.

 

‘Güvercinlerimiz bile bombaların korkusundan kaçıp gitti’

 

Evlerinde besledikleri güvercinlerin atılan bombaların korkusundan kaçıp gittiklerini söyleyen Yüsra, “İlk günlerde şarapnel parçası geldi klimamıza çarptı. Paramparça etti. Komşuların çoğu çıktı ama çok ağır olmadığı ve ölmediğimiz sürece biz evlerimizden çıkmayacağız dedik. Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Kimsenin kanının akmasını istemiyoruz. Daha önce 8 ay evimizden uzak kaldık. Şimdi bir gitsek bir daha asla evlerimize dönemeyeceğiz. Biz evimizde güvercin besliyoruz bir de yüzlerce kuşumuz var daha önceki yasakta da onlarcası ölmüştü. Şimdi de atılan bombalar yüzünden bir o kadarı da korkup kaçtı. Onlar gitti ama biz gitmeyeceğiz. Bu sefer çıkmaya hiç niyetimiz yok” diye konuştu.

 

‘Yakamızdan düşsün yeter artık!’

 

Aynı mahallede yaşayan bir başka yurttaş Delal Tekin ise, “Biz hiçbir zaman savaş istemedik. Neden bize bunu yapıyor? İnsanlar öldü evler yıkıldı. Bu iş kanla savaşla olmaz. Biz güzellikten yana bir şey istemiyoruz. Annelerin ciğeri yandı. Bugün benim oğlum askerde biz kimsenin içinin yanmasını istemiyoruz. Bu ne pis ne akılsız bir savaştır. Yeter artık. Bizi rahat bıraksın yeter artık yakamızdan düşsün. Bizden ne istiyor ölüme kadar yakamızda. Her şeyin intikamını bizden çıkarıyor. Biz buradan gitmiyoruz. Ne olursa olsun sonuna kadar buradayız” diye belirtti.

 

‘Biz neyin ne olduğunun farkındayız’

 

Delal, çatışmalardan önce de sonra da sınır tarafından kendilerine dönük bir şey gelmediğini kaydederek, atılan bombaların oradan gelmediğini sınırdan çok şehir merkezinde bomba seslerini duyduklarını belirtti. Delal, “Bugüne kadar sınırdan buraya bir şey olmadı. Şimdi onlarca insan öldü. Herkes buna karşı bir şeyler söylüyor. Bugüne kadar bir şey olmadı ya bundan sonra neden oluyor diye sormuyor kimse. Operasyonlar boyunca sınırdan çok şehir merkezinden bomba sesleri geliyordu. Buradan uçak sesleri geliyordu. Biz ölüm istemiyoruz. Biz neyin ne olduğunu iyi biliyoruz. Yeter artık!” diyerek yaşanan çatışmanın bir an önce son bulmasını istedi.