Şule Çet davası ertelendi: Adalet isteyenlere sözlü saldırı
- 13:21 16 Ekim 2019
- Hukuk
ANKARA - Şule Çet’i katleden sanık Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun yargılandığı dava ertelendi. Mahkeme heyeti, olay gecesi mesajlarının rapor haline getirilmesine, Çağatay Aksu’nun telefonunun incelemesine ve DNA örneklerinin yeniden istenmesine karar verdi. Duruşma sonrası “Şule için adalet” sloganı atanlara, sanık yakınları tarafından sözlü saldırıda bulunulması üzerine gerginlik yaşandı.
Ankara’da Şule Çet’i cinsel saldırıya maruz bıraktıktan sonra bir plazanın 20’nci katından atarak katleden sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun yargılandığı davanın 4’üncü duruşması Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşma öncesi Adliye önüne bariyerler yerleştirilirken, duruşmaya katılanlara ayrıntılı üst araması yapıldı. Duruşmanın yapılacağı salon önünde aynı şekilde bariyerlerle güvenlik önlemleri alındı ve duruşmaya su şişeleri alınmadı. Sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun hazır bulunduğu duruşmaya, Şule Çet’in ailesi, avukatları, sanık yakınları, avukatları ve çok sayıda kadın örgütü, milletvekilleri ve öğrencisi tarafından katledilen Ceren Damar’ın babası katıldı.
Tanık Lilia T. yeniden dinlendi
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. Bir önceki duruşmada, yeniden dinlenmesi için çağrılan Şule’nin ev arkadaşı Lilia T. yeniden dinlendi. Olay günü mesajlarını silmediğini söyleyen Lilia, “Çağatay Aksu’dan alacağı vardı. Onu almaya gidiyorum yeni bir iş konuşması olacak. Sanık Çağatay Aksu’nun onu rahatsız ettiğini söyledi. Gelen mesajların hiç birini silmedim” dedi.
‘Şule düşmeden önce yarı çıplaktı’
Ardından bilirkişi raporu hazırlayan Prof. Dr. Çağlar Özdemir, olay yerinde yaptığım incelemeyi bir önceki duruşmada dosyaya sunduğunu belirtti. Çağlar, olay yerinde “canlanma sistemini” kullandıklarını belirtti. “Düşme olayı ve intihar” denilen odadan başladıklarını belirten Çağlar, olay yerinde çektikleri fotoğrafları mahkeme heyetine gösterdi. Şule’nin balıklama atlaması için ellerini pencere pervazına koyması gerekiyor ya da ayağını sehpaya koyarak atlaması gerekiyor. Ama pencere ve sehpada Şule’ye dair bir şey bulunmadı. Bir insan atlamak isterse kendini yan taraflarda dengede tutmak ister. Ama denge arka arkaya atıldığı zaman dengede bir bozulma meydana gelir. Verilen ifadede birçok çelişkili beyan var ve eğer bizim dediğimiz gibi olmuşsa olay yeri sonradan düzenlemiş ihtimali var. Burada tarif edilen bir atlama değil Şule’nin kendini rahat bir şekilde atma durumu” dedi.
‘Sanıkların iddiaları çürütüldü’
Ardından söz alan müşteki avukatı Ferhat Gebeş, “Bir olay yeri inceleme keşfi yaptık. Üç bilirkişi raporu dosyaya girdi. Karşı taraf Şule’nin atladığını söylüyor. Bizler de atıldığını belirtiyoruz. Çağlar Özdemir’in raporuna paralel nitelikte somut bir rapor değildir. Sanıkların ifadelerinde karartılan bir delil var. Söz konusu rapor denetlenebilir bir rapor değildir. Geçen celsede Hakan Kar’ın bir raporu vardı. Maktulün ve sanıklardan DNA alarak kime ait olduğuna dair kriminale gönderilmesi üzerine bir talebimiz var. Sanık avukatının Şule için psikolojisi iyi olmadığını söyledi. Bilirkişi raporda açık söyledi. Şule’nin arkadaşlarına baktığımız zaman herhangi bir intihara meyli olmadığı ortaya konuldu. Şule’nin raporlarına baktığımız zaman intihar meyilli olmadığı ortaya çıktı. Sosyal medya üzerine baktığımız zaman, 13 yaşında annesini kaybetmiş, hayata sıkı sıkıya bağlı, paylaşması ve incelemesi yapıldığında Şule’nin bu taratan da intihara meyilli olmadığı dosyaya girdi. Sanıkların iddia ettiği her şey çürütüldü” diye konuştu.
Sanık savunması: ATK raporlarının nereden geldiği belli olmuyor
Söz alan Sanık Çağatay Aksu, “Bir gecede yapılan bir haber ile ilgili tutuklandık. 5 ay sonra Şule’nin tırnaklarında DNA’mız bulundu. Mersin ve Erciyes’ten alınan rapor çelişiyor. Şule’ye içeriden bizim zarar vermediğimiz belli. ATK raporları, bilirkişi raporlarının nereden geldiği belli olmuyor. Karakolda verdiğim ifadelerin hepsi çıktı, ofiste bulunan bütün her şeyin üstü kapatıldı. Cezaevinde 15 ayım bitti. Ben tahliyemi istemiyorum, ben beraat edeceğim. Ben mahkemenin başından beri savunamıyorum. Sözleriyle kendini savundu.
Çağatay’ın son sözlerinden sonra duruşmaya katılan izleyiciler, sanık Çağatay Aksu’ya tepki gösterirken, Şule’nin amcası, “Çıkıp insanların kızlarını bu hale mi getireceksin” diye tepki gösterdi.
Ardından söz alan sanık avukatlarından Levent Ökmen, raporların yanlı olduğunu savundu. Levent, Gaziantep Tıp’tan gelen rapordan üç paragrafa dikkat çekerek, “Bu rapor böyle ciddiyetsiz bir rapor. Sosyal medyanın bu duruşmaya etki ettiğini görüyoruz. Etki etmez dedikleri her şeyi rapora yazmışlar. Bu raporlara karşı yazılı itirazlarımızı vereceğiz. Girişte çıkışta tacize uğruyorum. Mahkeme karinesi tersine işlenecekse, bizler savunma yapamayalım” dedi.
Ardından duruşmayı takip edenler “Kaç para aldın da bunları savunuyorsun” sözleriyle sanık avukatlarına tepki gösterdi. Avukat Levent, yuhalandıklarını ve duruşmadan zor çıktıları için duruşmanın kapalı yapılması gerektiğini belirtti. Mahkeme heyeti de izleyici tarafından gelecek herhangi bir söze karşı kişilerin tespit edilmesini söyledi.
Sanık avukatı: Müvekkilimin neden tutuklu olduğunu anlamış değilim
Sanık Berk Akand’ın avukatı Paşa Büyükayaer ise, şöyle savunma yaptı: “Psikolojik durumla ilgili rapora bir itirazımız yok. Şule ile ilgili gelen hastane kayıtlarına herhangi bir itirazımız yok. Furkan ve Lilia’nın telefonlarına el konuldu. Furkan’ın kolluğa verdiği ifadeler ile buradaki ifadelerinde çelişkiler var. İkinci celsede Şule’nin düşme pozisyonu ile ilgili ifadelerimizi sunduk. Çağatay ve Berk’in 18 dakika sonra aşağıya indiklerini belirten bizdik. Biz en başından bu yana birilerini berat ettirmek veya tahliye ettirmek peşinde değiliz. Bu olayın gerçeği neyse o ortaya çıksın istedik. Müvekkilimin tahliyesini istiyoruz, sadece annesi var ve annesinin sağlık durumu kötü. 1 buçuk yıldır Berk’in hala neden bu dosyadan tutuklu bulunduğunu anlamış değilim. Tanık beyanlarının göz önünde bulundurmasını talep ediyorum.”
‘Berk Akand’ın ‘fetiş’ paylaşımları tepkilere neden oldu’
Ardından söz alan müşteki avukatı, “Dosyanın içerisinde sanıkların sabıkası var. Bu mahkemede, Şule’nin paylaşımları tartışıldı. İlk celsede değiliz, olayın sanığı Berk Akand’ın sosyal medya paylaşımları dosyaya girdi. Dosyaya giren sanık Berk Akand’ın ‘fetiş’ paylaşımları. Dosyaya gelen aşama, kuvvetli suç durumundan kaynaklı tutuklu hallerine devam edilmesi gerekiyor” dedi.
Sanık Berk Akand’ın paylaşımlarının söylenmesi sanık yakınları ve sanık avukatları tarafından, “özel hayata müdahale” sözleriyle engellenmek istendi.
‘Duruşma ertelendi’
Mahkeme heyeti, “Emniyet Müdürü’nün siber suçtan gönderilen kayıtların olay gecesine ilişkin görüşülen mesajların düzenli bir şekilde uygun bir rapor halinde istenmesine, olay yeri keşif incelemesinde olay yerinde alınan örneklerin bir rapora eklenmesine, sanık Berk Akand ve Çağatay Aksu’dan alınan DNA örneklerinin yeniden istenmesine, DNA testlerinin orijinal haliyle gönderilmesine, sanık Çağatay Aksu’nun telefon kayıtlarını alan jandarmaya yazı gönderilip gönderilmesine ve sanıkların tutukluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 20 Kasım’a ertelendi.
Duruşmanın ardından duruşmayı izleyen kitle, “Şule için adalet” sloganları attı. Slogan atanlara ise, sanık yakınları cinsiyetçi söylemlerle sözlü saldırıda bulundu. Sözlü saldırı nedeniyle, duruşma sonrası gerginlik yaşandı.