URFA - HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yapılan saldırılarla DAİŞ’lilerin serbest kalmasına dikkat çekerek, “Yürütülen bu savaş ile tekrar DAİŞ katliamları ile yüz yüzeyiz. AKP hükümeti bunun hesabını nasıl verecek? Tarih karşısında bu yükün altından nasıl kalkacak?” diye sordu.

 

Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile anlaşarak Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük başlattığı saldırılar 8’nci gününde. Saldırılarla birlikte Urfa’nın Ceylanpınar, Akçakale ve Suruç ilçelerinde yaşayan yurttaşlar, evlerini terk etmek zorunda kaldı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Türkiye’nin başlattığı saldırılara karşı dünya kamuoyunun tepkilerinin yetersiz olduğunu belirterek, somut adımların atılması gerektiğini vurguladı.

 

‘Kürtler Ortadoğu’da barışın anahtarı olacak’

 

Ayşe, AKP sisteminin Kürt kazanımlarına el atarak yok etmek istediğini ifade etti. İktidarın Kürt halkı üzerinde baskı kurarak demokratik siyaseti yok etmeye çalıştığını söyleyen Ayşe, Kürt siyasetçilere yönelik gözaltı ve tutuklamaların yanı sıra Kürt belediyelerine kayyım atayarak halkın iradesinin gasp edildiğini hatırlattı. Ayşe, “Bu da yetmedi, şimdi de Rojava’ya saldırıyorlar. Bu savaş Kürtlere karşı bir savaştır. Bugün Rojava’nın statüsünü bütün dünya biliyor. Rojava halkı DAİŞ unsurlarına karşı mücadele etti ve DAİŞ’i bitirdiler. Yeni bir yaşam inşa ettiler. Türkiye bu yeni yaşamı hazmedemedi ve bu savaşı başlattı. Kürt halkının kimliğine, kültürüne saldırarak demografisini değiştirmeye yönelik adımlar atıyorlar. Kürtleri yerinden ve yurdundan ederek, yerine selefi örgütleri ve çeteleri yerleştirecekler. Kürt halkının varlığı Ortadoğu’nun garantisidir. Kobanê ve Şengal’deki direnişlerde bunu kanıtladılar. Kürtler Ortadoğu’da barışın anahtarı olacak. Biz her zaman Rojava halklarının yanında olacağız. Şu an kirli bir savaş yürütülüyor” dedi.

 

‘Barış pınarından kan akıyor’

 

“Hükümetin ‘güvenli bölge’ adı altında yaptığı bugün gözler önündedir” diyen Ayşe, şöyle devam etti: “Bugüne kadar Rojava tarafından bir çakıl taşı dahi Türkiye tarafına atılmadı. Bir kurşun atılmadı ama Türkiye Rojava’yı kendine tehdit olarak görüyor. Neden? Çünkü Rojava halkları Kürt öncülüğünde orada yerinde bir yönetimi kurdular. Savaşın adını ‘Barış Pınarı’ koydular. Ama bu pınardan kan akıyor. Ölümler oluyor. Siviller katlediliyor. Bölgede yaşayan halklar üzerine bombalar yağıyor. 8 gündür sürdürülen savaşta siviller ve çalışan gazeteciler yaşamlarını yitirdi. Hani siviller korunacaktı? Rojava halkı dünyaya örnek olacak bir yaşam inşa ettiler. Kürtler, Türkmenler, Êzidîler, Araplar herkes kendi kimliğiyle, diliyle kantonlarda yaşıyor. Bu bir modeldi.”

 

Orada sürdürülen savaşın aynı zamanda kadın devrimine karşı da yapıldığına işaret eden Ayşe, “Rojava devrimine kadınlar öncülük etti. Faşist AKP hükümeti Türkiye’de olduğu gibi kadın düşmanıdır. Kadın varlığını kabul etmiyor. Kürt büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlar da eşbaşkanlık sistemine yöneliktir. ‘Eşbaşkanlığı kabul etmiyoruz’ diyorlar” diye konuştu.

 

‘Tekrar DAİŞ katliamları ile yüz yüzeyiz’

 

Türkiye’nin yaptığı saldırıların DAİŞ’in Türkiye’de ve Avrupa’da yapacağı katliamların önünü açacağının altını çizen Ayşe, yapılan saldırıların DAİŞ’i canlı tutarak varlıklarını güçlendireceğine vurgu yaptı. Ayşe, TSK’nin bombardımanı sonucu tutuldukları Eyn İsa Cezaevi ve kampından kaçan DAİŞ'lilere dikkat çekerek, “Basına yansıdığı kadarıyla 800 DAİŞ’li kaçtı. Hatırlayalım; Suruç’ta, Ankara Garı’nda, Antep’te ve Sultanahmet’te birçok katliamlar gerçekleştirdiler. Yürütülen bu savaş ile tekrar DAİŞ katliamları ile yüz yüzeyiz. AKP hükümeti bunun hesabını nasıl verecek? Tarih karşısında bu yükün altından nasıl kalkacak?” diye sordu.

 

‘Dünya kamuoyu somut adımlar atmalı’

 

Türkiye’nin başlattığı saldırılara karşı dünya kamuoyunun açıklamalarla tepkilerini gösterip kınadığını hatırlatan Ayşe, ”Ama bu yetmez. Savaşın durdurulması için somut adımların atılması gerekiyor. Çünkü dünyanın başına bela olan DAİŞ bitirildi. Kürt halkı DAİŞ’i bitirerek başta Ortadoğu olmak üzere dünya halklarını bir beladan kurtardı. Bunun için Türkiye’nin Rojava’daki savaşına dur demeliler” diye konuştu.

 

‘Halkımızın yanındayız’

 

Bölge milletvekilleri olarak Kürt halkının yanında olduklarını dile getiren Ayşe, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Savaşın hissedildiği kentlere girişimiz engelleniyor. Biz kent milletvekilleri olarak Ceylanpınar’a giderek incelemelerde bulunduk. Suruç’a gittik fakat kente girmemize izin verilmedi. Halk ortada bırakılıyor. Onlar ne kadar yasaklasalar da biz yine de halkımızın yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Parti olarak kriz masası kurduk. Halkımızla her zaman iletişim halindeyiz. Bu savaşın sonlandırılmasını istiyoruz. AKP hükümetine sesleniyoruz. Bu kirli savaştan vazgeçin. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”