
Esenyurt’taki polis engeline rağmen halkla bir araya gelindi
- 19:15 15 Ekim 2019
- Güncel
İSTANBUL - Polis engeline rağmen Esenyurt’ta HDP’liler halkla bir araya gelerek, Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye başlattığı saldırılarda bir hafta da 200’den fazla sivilin hayatını kaybettiğine dikkat çekti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit'in yanı sıra İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanarak görevlerinden alınan Diyarbakır, Van ve Mardin Belediyelerinin Eşbaşkanları Esenyurt Meydanı'nda halk ile bir araya gelmesi polislerce engellendi.
Açıklama öncesi gazlı, plastik mermili müdahale
HDP Esenyurt İlçe Örgütüne Esenyurt Kaymakamlığı tarafından "Meydan'da açıklama, eylem ve etkinlik yapılması yasaklanmıştır" diye tebligat yapıldı. Bunun üzerine meydanın giriş ve çıkışını HDP Esenyurt İlçe Örgütü'nü ve çevresini zırhlı araçlarla erkenden kapatan polis açıklama için toplanan kitleye plastik mermi ve biber gazlı müdahalede bulundu. Yapılan müdahale sırasında kitle sık sık "Biji Berxwedana Rojava" ve "Katil AKP" sloganları attı. Slogan üzerine kitleye tekrar müdahalede bulunan polis birçok kişiyi darp etti. Yaşanan arbede sonucu 2 kişi de darp ederek gözaltına alındı.
Heyet yürüdü
Müdahale sonrası meydana gelen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve beraberindeki heyet buradan ilçe örgütüne kadar yürüdü. Yürüyüşe İstanbul İl Eş başkanları Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, çok sayıda milletvekili, yerlerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş başkanı Adnan Selçuk Mızraklı ile Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Mustafa Avcı, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Parti Meclisi üyeleri ve çok sayıda il ve ilçe yöneticisi katıldı.
'Bu ülkeye kötülük yapmaya devam ediyorsunuz'
İlçe binasın önünde yurttaşlara seslenen Sezai, yapılmak istenen açıklamanın engellemesine ve yaşanan müdahaleye tepki gösterdi. Halkla bir araya gelmek için Esenyurt’a geldiklerini ifade eden Sezai, “Ama görüyorsunuz bütün her tarafı abluka altına almışlar. Bugün birçok belediye Eşbaşkanlarımız gözaltına alındı. Erçiş ve Nusaybin belediye Eş başkanlarımız ve meclis üyelerimiz gözaltına alındı. Neden gözaltına alındı? 'Savaşa hayır' dedikleri için gözaltına alındılar. Nusaybin’de kriz masası kuruldu. Kriz masasını devirdiler neden çünkü kriz yaratanlar krize çözüm üretenlere tahammül edemiyorlar. Böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Savaş istemek suçtur. Barış isteyen herkes dünyanın her yerinde onurlandırılır. Ama bu ülkede savaşa karşı çıkanlar, cezalandırılıyor. Bakın BM yasalarında ne yazıyor. Savaşın propagandasını yapamazsın. Bugün bu ülkede kendini bir avuç kendini bilmez, sabah akşam televizyonlarda savaş propagandası yapıyor. İlkokul çocuklarını da bu propagandaya alet ediyorlar. Oysa barışı savunmamız gerekiyor. Barışın mücadelesini vermemiz gerekiyor. Çünkü savaşı istedikçe bu ülkeye kötülük yapmaya devam ediyorsunuz” diye belirtti.
‘Barışı savunmak suç değil’
Barışı savunmanın suç olmadığını ifade eden Sezai, “Anayasa Mahkemesinin kararı var. Savaşı savunanlar Anayasa suçu işliyorlar. Bir gün yargılanacaklar. Buradan kolluk kuvvetlerine de sesleniyorum; barış isteyenlere yönelik yapmış olduğunuz bu muamele suçtur. Dolayısıyla amirlerinizden ve o bakanınızdan suç teşkil eden emirlerine uymak zorunda değilsiniz. İnsanları böyle ablukaya almak zorunda değilsiniz. Bu yaptıklarısın hesabını mutlaka sizlerden soracağız. Bu çünkü yaptıklarınız zalimliktir. Bu halka zulümdür. Neden savaş var? Çünkü bu iktidarın bir beka sorunu var. Seçimleri kaybetti. Ondan dolayı savaş çıkardılar. Aradan beş yıl çektikten sonra yine seçimleri kaybettiler. 23 Haziran’da İstanbul’a kayyum atadılar. Cevabını verdik. Ve yine seçimleri kaybettiler. Ellerinde bir tek şey kalmış. Yoz milliyetçiliğe sarılarak, insanları bölerek, insanları birbirine düşman ederek, savaş çıkararak tek bildikleri şeyi yaptılar” dedi.
'Bir hafta da 200 sivil öldü'
Başlatılan savaştan bir hafta içerisinde 200’den fazla sivilin hayatını kaybettiğini vurgulayan Sezai, 275 bin kişinin de çatışmalar nedeniyle yerinden edildiğini söyledi. Savaşın devam etmesi halinde göçlerin daha da artacağını ifade eden Sezai, “O yüzden bu savaş bir an önce son verilmelidir. Bu savaşın bütün bedelini Kürtler, Türkler, emekçiler ödüyor. Belki farkında değilsiniz sizler ödüyorsunuz. Bu bedeli canımızla ve geleceğimizle ödüyoruz. O yüzden savaşa hayır diyoruz. Savaş geleceğimizi çalıyor. Bu ülkenin geleceğine yapılabilecek en büyük kötülüktür savaştır. Kürt çocuklarına Suriyeli çocuklara Türkiye’de yaşayan çocuklara bu kötülüğü yapanların bir tek çıkarı vardır; kendi iktidarlarının bekasıdır. Damatlarının servetidir. Utanmadan bide bunu çıkıp açıklayabilecek bütün ahlaki değerlerini kaybetmiş. Oysa bu kaynaklarımızla bu çocuklarımıza çok güzel yarınlara götürebiliriz. Tüm bu ülke bu iktidara tutsak olmuştur. Bundan kurtulacağız. Bu ülkenin kadınları, emekçileri ve barış isteyen herkes omuz omuza vererek bu faşist iktidardan kurtulacak. Bu savaşa hep birlikte son vereceğiz. Başka çaremiz yok. Hem Suriye’de hem de Türkiye’de barış istiyoruz” ifadelerini kullandı.