
Qamişlo’da doğan güneş umutları tazeliyor
- 11:15 14 Ekim 2019
- Güncel
Nudem Tekoşer
QAMİŞLO - Qamişlo sokaklarını geziyoruz. Saldırıların en yoğun yaşandığı bölge. Binlerce insan evinin, toprağının nöbetini tutuyor. Arap, Kürt, Süryani, Ermeni… Saldırılara rağmen mahallelerde komün sistemiyle güvenlik, sağlık, yaşamsal ihtiyaçlar karşılanıyor. Bakkalların açıldığı, tarlalarda toplanan sebze ve meyvelerin pazarlarda satıldığı Qamişlo’da, doğan güneş umutları tazeliyor.
Bugün Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük başlattığı saldırıların 6’ncı günü. Kuzey ve Doğu Suriye’de Türkiye’nin saldırılarına karşı her çeperde zorlu bir direniş yaşanıyor. Tarih yazan bir direniş. Tarih değiştiren bir direniş. Dünya halkları Kuzey ve Doğu Suriye için tek yürek olurken, bölgede yaşanan kahramanca direnişi yazmamak, anlatmamak, dile getirmemek mümkün değil. Özgür basın, Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunduğu her yerden dünyaya haberleri geçmeye çalışıyor. Şartlar ağır olsa da moral ve motivasyon çok yüksek. Atılan her adımı, temas kurulan her şeyi izliyor, gözlüyor ve haberleştirmeye çalışıyoruz. O kadar çok haber konusu var ki, hiç birini atlamadan geçmemeye çalışıyoruz. Çünkü burada yaşanan hakikat ancak böyle ortaya çıkacaktır. Silahlarıyla direnen savaşçılar kadar, arka cephede Kuzey ve Doğu Suriye devriminin kazanımlarının korunması için büyük bir çaba, emek ve direniş içinde olanlara kadar, bu tarihi yaşayan bütün bir kareyi objektifimizin içine almaya çalışıyoruz.
Saldırılara cevap olunuyor
Qamişlo sokaklarını geziyoruz. Saldırıların en yoğun yaşandığı bölge. Binlerce insan evinin, toprağının nöbetini tutuyor. Arap, Kürt, Süryani, Ermeni… Saldırılara rağmen mahallelerde komün sistemiyle güvenlik, sağlık, yaşamsal ihtiyaçlar karşılanıyor. Komün üyeleri, mahalle nöbetlerini tutuyor. Oluşturulan komün sistemiyle gıda ve ulaşım ihtiyaçlarına cevap olunuyor. Komün sistemi sayesinde savaşın karmaşası bir düzen ve iş bölümüne kavuşarak Türkiye’nin saldırı ve tehditlerine bu biçimiyle cevap olunuyor.
Halk cepheye kilitlenmiş
Mahalle komününde göze ilk çarpan kadınların çokluğu. Oldukça işlevseller. Yaşamın her alanında ortaklaşma, paylaşma ve adaleti taşıyorlar. Süryani bir evin önünden geçiyoruz. Türkiye’nin Serêkaniye’ye saldırması sonucu güvenli bölgeye geçen ailelere evini açmış. Onlar da bizi görünce Serêkaniye’de süren savaşı soruyorlar. Halk bütünlüklü olarak cepheye kilitlenmiş. Oradan alacakları bir haber oldukça önemli.
Halklar komünlerde yan yana duruyor
Kuzey ve Doğu Suriye devriminin en önemli kazanımı halkları, şehirleri birbiriyle birleştiren, ortaklaştıran yanıdır. Bugün Qamişlo’da halklar bir komünde yan yana duruyorlar. Savaşın ağır atmosferi altında birbirleriyle ekmeklerini, sularını, evlerini paylaşıyorlar. Atılan her top atışında birbirlerinden aldıkları güçle ayakta duruyorlar. Topraklarının işgal edilmesine, bir kez daha bu topraklarda katliam yapılmasına tahammülleri yok.
Küçük Mazlum da nöbette
Saldırıların dördüncü gününde gece saat 21.00’de sokakların son durumunu öğrenmek için dolaşıyoruz. Bir sokak lambası ışığında oturan baba ve oğul dikkatimizi çekiyor. Komün üyesi olan baba, sokağının nöbetini tutuyor. Oğlunu da yanına almış. Oğlu üç yaşında, adı Mazlum. Küçük Mazlum, nöbette sokak sakinlerinin verdiği cipsleri yiyor. Diğer yandan etrafına gülücükler dağıtıyor. Bombaların altında bir çocuğun hala gülümsemesi insana müthiş güç veriyor. Babası en çok da Mazlum’un gülüşünü gördükçe kendini daha çok güvende hissediyor. Günlerdir savaş halinin yorgunluğu olsa da küçük Mazlum, bize yorgunluğumuzu unutturuyor. Küçük Mazlum, mahalleye devriye atan herkeste kocaman gülüşü ve ondaki canlılığıyla iz bırakıyor.
Qamişlo’da doğan güneş umutları tazeliyor
Saldırıların beşinci gününde sabah erken saatlerinden evden çıkıp çalışacağımız yere doğru gittik. Anneler, sabahın erken saatlerinde uyanmış. Savaştır demeyip, günün ışımasıyla evlerinin önünü sulayıp süpürmeye başlamışlar bile. Bize “Rojbaş” diyerek gülümsüyorlar. Sokaklardan yürürken, kahve kokusu bize geliyor. Qamişlolu annelerin ellerinde pişen kahve kokusu sabah mahmurluğunu alıp götürüyor, kendimize geliyoruz. Bakkalların açıldığı, tarlalarda toplanan sebze ve meyvelerin pazarlarda satıldığı Qamişlo’da, doğan güneş umutları tazeliyor.
Newroz Ana evini terk etmemekte kararlı
Qamişlo’da evinin önünde oturan 41 yaşındaki Newroz ile kısa bir sohbet ediyoruz. 5 kız çocuğu var. Erkek kardeşi Demhat’ı DAİŞ saldırılarında kaybetmiş. Kızı bir ay önce saldırılar başladığında cephede yer alacağına dair annesine söz verdiğini söylüyor. Newroz Ana, evini terk etmemekte kararlı. Kızı meslektaşımız. Bir gazeteci. Cepheden gelişmeleri takip ediyor. Anne kızından gelecek haberleri dört gözle bekliyor. Anne kızına “Türk işgalcilerinin ve DAİŞ çetelerinin eline düşmemelisin” diye nasihatte bulunsa da kaygılarını gizleyemiyor. Gözleri hemen doluyor.
“Qamişlo Kürtlerin bir başkentidir. Ne Rojava’yı ne de Qamişlo’yu işgalcilere bırakmayız” diyen Newroz Ana, “Biz burada kurduğumuz sistemi, yaşamı bırakıp nereye gideceğiz. Başka bir ülkemiz mi var” sözleriyle geceye noktayı koyuyor.
Halk korkutulmaya çalışılıyor
Türkiye’nin saldırılarında hayatını kaybedenler için cenaze merasimleri yapılacak alanlara gidiyoruz. Yapılan merasimlerde savaş uçakları alçak uçuş yaparak halk korkutulmaya çalışılıyor. Hastanelerde yaralılar tedavi altına alınıyor, yaşamı kaybedenler için taziye çadırları açılıyor.
Kuzey ve Doğu Suriye’deki insanlık ve savaş suçuna ,vicdan sahibi olduğunu söyleyenler daha ne kadar seyirci kalacak?