Barış Anneleri Meclisi: Çocuklarımız ölmesin

  • 09:20 14 Ekim 2019
  • Güncel
İSTANBUL - İstanbul Barış Anneleri Meclisi, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı operasyonlara tepki göstererek, “Çocukları askere götürülen annelere sesleniyorum: Çocuklarının ölümüne seyirci kalmasınlar. Biz anneler sadece kendimiz için değil, bütün anneler ağlamasın diyoruz. Çocuklarımız ölmesin” çağrısında bulundu.
 
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 9 Ekim’de başlattığı operasyonlara karşı tepkiler sürüyor. Saldırılara bir tepki de İstanbul Barış Anneleri Meclisi’nden geldi. Barış Anneleri Meclisi, Türkiye’nin sürekli Kürtlerin kazanımlarına saldırdığının belirterek, Kürtlerin de her zaman direneceğini belirti.
 
‘Kürtlerin başarısına tahammül edemiyor’
 
İstanbul Barış Anneleri Meclis üyesi Bedia Gökgüz, “Türk devletinin bu saldırıları işgal girişimidir. Bu işgal girişimini lanetliyorum. Bütün dünya buna sessiz kalmış durumda. Dünyanın bu sessizliğini kınıyorum. Söz konusu biz olunca dünya neden sessiz kalıyor? Kendisine insanım diyen herkes elini taşın altına koysun ve bu savaşa dur desin” dedi. Annelerin yüreğinin artık yanmamasını isteyen Bedia, “Asker, YPG, YPJ’liler hepsi bizim çocuklarımız. O tarafta sivil ölüyor, bu tarafta sivil ölüyor” diye belirtti. Bedia, “IŞİD’liler cezaevinden kaçıyorlar. Erdoğan krizdeydi. Kendini kurtarmak için Rojava’da savaşa girdi. Kürtlerin başarısına tahammül edemiyor. Kürtler orada statü sahibi oluyordu. Buna tahammül edemedi. Savaşa girdi. Savaş nerede var. Harptır harp savaş değil” diye tepki gösterdi.
 
‘Bu savaşın zararı sadece Kürtlere değil’
 
Savaşın olmasını istemediğini dile getiren Meclis üyesi Gülsen Dağ da, şunları kaydetti: “Tankla, topla insanların üzerine saldırıyorlar. Bu savaşa dünya kadar para harcadılar. Ben bir anne olarak bu savaş başladığından beri uyuyamıyorum. Asker ölüyor saklıyorlar. Bas bas bağırıyorlar 'gittik öldürdük' diye. Kimi öldürdünüz. Gittiniz sivilleri tankla topa tutunuz. Bu savaşın zararı sadece Kürtlere değil, Türkiye’de yaşayan herkes bu savaştan zarar görür. IŞİD bugün yarın o cezaevlerinden kaçar. İnsanların kafasını kesmeye başlar. İnsanlar korkuyor. Asla bu savaşı kabul etmiyoruz. Anneler olarak askerlerin de polisin de ölmesini istemiyoruz. Çocuklarımızın cepheye sürülmesini istemiyoruz.”
 
‘Barış istiyoruz’
 
Türkiye’nin sürekli Kürtlerin kazanımlarına saldırdığının altını çizen Meclis üyesi Perihan Akbulut da "Türkiye, Kürtler Japonya’ya gitse orada bir yaşam kursa gidip oraya saldırır. Kürt çocukları bu tarafa hiçbir şey atmadı. Bu tarafa saldırmamıştı. Bu tarafta Kürtler ölüyor, diğer tarafta da Kürtler ölüyor. Biz ölüyoruz. Biz barış istiyoruz ama Türkiye savaş istiyor” diye ifade etti. Kürtlere seslenen Perihan, “Artık bizim kimsemiz yok. Dünya en ağır bedeli ödediğimize tanık oldu. Çocuklarımızın kanı döküldü. Kuran-ı Kerim der ki, ‘Eğer insan zulme karşı başkaldırmazsa lal olan şeytandır’. Evet bu zulme sessiz kalan her insan lal olan bir şeytandır” diye belirti. Cumhurbaşkanına seslenen Bedia, “Asker anneleri ağladığında, Kürt anneleri ağladığında, ağıtlar yaktığında hiç düşünüyor musun? Hiç dönüp kendi çocuklarına bakıyor musun? Torununu dizlerine oturttuğunda düşünüyor musun? Torunun yaşında binlerce çocuk babasız kaldı” diye tepki gösterdi.
 
‘Korucular silahlarını indirsin’
 
Kürtlerin artık birlik olması gerektiğini vurgulayan Perihan, şunları söyledi: “Elini vicdanına koyup tek yürek olmalılar. Türkiye’deki siyasetçiler birbirlerine her türlü ahlaksız sözleri sarf ediyor. Ama mesele Kürtler olunca hepsi bir oluyor. Kürt Kürdün dostu olsun. Kürtler kişisel menfaat için sırtını başka yere dayamasın. Sırtını devlete dayamasın. Hangi Kürt sırtını devlete dayarsa önce onu kullanır. Sonra paspas gibi bir köşeye atar. Bunu bilsinler. Korucular silahlarını indirsin. Barzani’ye sesleniyorum. Rojava’ya el uzatsın. Eğer Rojava bugün Türkiye için akşam yemeği ise Barzani de sahur yemeği olacaktır. Bunu unutmasın. Zulme karşı ses versinler."
 
‘Savaşa evet diyen herkes katliama ortaktır’
 
Meclis üyesi Sabiha Bozan ise, Kürtlerin verdiği mücadelede haklı olduğunu söyledi. Kürtlerin insanlık ve ezilen bütün halklar için mücadele ettiğinin altını çizen Sabiha, “Kürtler her zaman başı dik mücadele etmiştir. Bütün dünya kendi çıkarları peşinde. Kimse hak hukuk adalet peşinde değil. Adalet diye bir şey kalmamış” ifadelerini kullandı. Türkiye'nin iflasın eşiğine geldiğini sözlerine ekleyen Sabiha, “İflastan kurtulmak için AKP-MHP faşizmi yine bir olup bir savaş başlattı. Savaşa evet diyen herkes, imza veren herkes bu katliamın ortağıdır. Başta Amerika, bütün dünya bu birkaç gündür Kürtlere dönük saldırılara seyirci kalmış durumda” diye konuştu. Sabiha, DAİŞ’in daha önce yaptığı bombalı saldırılara dikkat çekerek, Kürtlerin DAİŞ’i bitirdiğini söyledi.
 
‘Çocuklarımız ölmesin’
 
Bir anne olarak savaşı istemediğini vurgulayan Sabiha, “Bütün annelerin gözyaşı birdir. Gözyaşlarımızın farkı yok. Çocukları askere götürülen annelere sesleniyorum: Çocuklarının ölümüne seyirci kalmasınlar. Biz anneler sadece kendimiz için değil, bütün anneler ağlamasın diyoruz. Çocuklarımız ölmesin. Çocuklarımız artık zulüm altında hakaret altında yaşamasın” dedi. Herkesin el ele vererek savaşı durdurmasını isteyen Sabiha, “Çünkü savaş ölüm, açlık, yokluk demektir. Türkiye’deki bütün partilere sesleniyorum. Bu savaşı durduralım. Biz annelerin amacı budur. Bu ülkede hep birlikte özgürce yaşayabiliriz” şeklinde vurguladı.