DİYARBAKIR - Kayyımlara karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti’nin 53’üncü gününde yasaklanmasının ardından HDP il binası önüne gelen kitleye polis saldırdı. Saldırıya ilişkin açıklama yapan HDP’liler, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik operasyona karşı herkesin demokratik hakkını kullanarak her yeri direniş alanına çevirmesi  için çağrı yaptı. 

 

Kayyımlara karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti 53’üncü gününde Valilik kararıyla yasaklandı. Polis, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi karşısında bulunan Lise Caddesi’ne kitlenin girişine izin vermezken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Barış Anneleri Meclisi, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, sivil toplum örgütleri (STÖ) ve çok sayıda kişi HDP Diyarbakır  İl Örgütü binasına doğru yürüyüşe geçti. Engellemeye tepki gösteren kitle “Biji berxwedana Rojava”, “Direne direne kazanacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla yürüyüşe başladıkları sırada polis engeliyle karşılaştı. Engele rağmen HDP il binası önüne gelen kitleye polis saldırdı, 20’ye yakın kişi ise gözaltına alındı.

 

Saldırı sırasında gazeteciler darp edilirken, malzemeleri de kullanılamaz hale getirildi.

 

‘Türkiye açıklamamızı içeride yaptırarak ayıbını gizlemek istiyor’

 

Polisin vekillere açıklamanın il binası içerisinde yapılmasını söylemesine tepki gösteren HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, “Bizim içeride açıklama yapmamız ile Türkiye’nin ayıbını örtmeye çalışıyorsunuz. Orada çocuklar ölüyor” dedi. 

 

Tartışmanın ardından vekiller ve beraberindeki kitle il binasına girerken, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganlarını attı.

 

‘Türkiye Devleti tüm kurum ve partilerimizi abluka altına almıştır’

 

Vedat Aydın Konferans Salonu’nda kitle adına açıklamayı yapan HDP Milletvekili Musa Farisoğulları, Türk Devleti’nin tüm kurumlarını ve partilerini ablukaya aldığını söyledi. Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarda sivillerin katledildiğine dikkat çeken Musa, “Köy ve şehirler bombalanıyor, yakılıyor. Bizlerde buna dikkat çekmek için Lise Caddesi’nde açıklama yapmak istedik ama izin vermediler. Binamızın önünde açıklama yapmak istedik buna da izin vermeyip vekillere, il başkanlarına, belediye eşbaşkanlarımıza halkımıza saldırdılar. Resmen katletme girişimi gibi saldırdılar. Halkımız, sivil toplum kuruluşları demokratik hakkını kullanarak her yeri direniş alanına çevirmelidir. Rojava’daki halkımız yalnız değildir, yalnız bırakmayacağız. Bu despotluğu asla kabul etmeyeceğiz herkes bilsin” dedi.

 

Açıklama, “Amed uyuma Rojava’ya sahip çık”, “Rojava’da direnen yoldaşlara bin selam”, “Biji berxwedana Rojava” sloganları ile sona erdi.