HDP’li vekiller: ‘Barış Pınarı’ değil ‘kan, gözyaşı ve DAİŞ pınarı’

  • 09:28 10 Ekim 2019
  • Güncel
Beritan Elyakut - Medya Üren 
 
DİYARBAKIR - Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük başlatılan TSK operasyonunu değerlendiren HDP’li vekiller Saliha Aydeniz ve Remziye Tosun, operasyonun "bir işgal girişimi" olduğunun altını çizdi. Saliha ve Remziye ayrıca, AKP-MHP ittifakı sonucu hayata geçirilen ve adına ‘Barış Pınarı Harekatı’ denilen operasyonun "kan, gözyaşı ve DAİŞ pınarı" olacağını ifade etti.
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük operasyon tehditlerinin ardından dün operasyon başlatıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının hava saldırılarıyla başlatılan operasyonda, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) tarafından sınır bölgelerinde karşılık verildi. Bu sabah saatlerinden itibaren karadan da ilerleyen Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük operasyon karşısında dünya kamuoyunda tepkiler sürerken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri de bu operasyonu “işgal” olarak yorumladı. HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, ciddi bir tepkinin söz konusu olduğunu dile getirerek, Efrîn sürecinde de "kaygı duyuyoruz, telaşla izliyoruz" söylemleriyle sınırlı kalındığının ve sürecin bu şekilde götürülmeye çalışıldığının altını çizdi. 
 
‘AKP-MHP ömürlerini uzatma derdindeler’
 
AKP-MHP ittifakının yönetemediklerinin ve bittiklerinin farkında olduğunu aktaran Saliha, bu nedenle ömürlerini uzatmanın peşinde olduklarını söyledi. Saliha, “Bu saldırılar daha ilk günden sivil alanların bombalanmasıyla başladı. Bu bile saldırının sivillerin katledilmesi, yerleşim alanlarının boşaltılması üzerinden gerçekleştirilmek istenen politikaların kanıtıdır. Türkiye’nin başından beri DAİŞ’i desteklediği silah, tedavi etme, beslediği tüm dünyaca bilinen bir gerçekliktir. DAİŞ’in yapamadığını yapmaya gidiyorlar” dedi.
 
‘Hem savaş açacaksın hem de barış diyeceksin’
 
Türkiye’nin bu operasyonla hem DAİŞ elemanlarını kurtarmak, hem mültecileri oraya yerleştirerek demografyasını değiştirmek istediğini dile getiren Saliha, yıllar önce Baas rejiminin yaptığı Arap kemerinin devamı niteliğinde selefi, cihatçı bir kemer oluşturulmaya çalışıldığının altını çizdi. Türkiye’yi bataklığa sürükleyen ittifakın “Güney’de Kürtler komşumuz olacağına çeteler komşumuz olsun” mesajını verdiğine dikkat çeken Saliha, şunları kaydetti: “Efrîn işgalinden sonra orda yaşananları hepimiz gördük ve görüyoruz. Çetelerin yerleştiğini, her gün tecavüz, yıkım, ölüm, talan yaptıklarını tüm dünya izliyor. Yine amaç Efrîn’de de gördüğümüz gibi işgal etme ve yayılmacı politikası gereği kalıcı olmaktır. Bugün Efrîn’de okul açma, PTT şubesi açma, tüm kurumlara bayrak asma, kaymakam gönderme, üniversite açma çalışmaları, işgal edip kalıcı olma girişimleridir. Bu saldırı ‘Barış Pınarı Harekatı’ değil kan, gözyaşı ve DAİŞ pınarıdır. Hem savaş açacaksın hem de barış diyeceksin olacak şey değil. Dikkat edilirse tüm işgal, savaş ve saldırı harekat isimlerini böyle kullanıyorlar. Zeytin dalı, barış pınarı vs. Algı oluşturma operasyonu yapmaktalar.”
 
‘AKP ayakta kalmak için bu işgal saldırısına girişti’
 
HDP’li Milletvekili Remziye Tosun da, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük operasyonun Kürtler şahsında tüm halklara dönük gerçekleştiğini kaydederek, AKP’nin ayakta kalmak için “bu işgal saldırısına giriştiğini” dile getirdi. Savaşın ölümden, gözyaşından başka bir şey getirmeyeceğini ifade eden Remziye, “DAİŞ’i bahane ederek ve bunun adına da ‘Barış Pınarı Harekatı’ diyerek işgali meşrulaştırmaya çalışıyor. Her şeye rağmen tüm dünya DAİŞ’i Kürtlerin bitirdiğini biliyor. Barış savaşla, mermiyle, tankla, topla gelmez. Barış ancak ve ancak müzakere yoluyla gelir” diye belirtti. Bu saldırılar sonucu DAİŞ’in yeniden güç kazanacağına vurgu yapan Remziye, bu yüzden dünyanın kaosa sürükleneceğini aktardı.
 
‘Tarih savaşlarda pınarların kızıl aktığını göstermiştir’
 
Remziye, AKP iktidarının zamlarla, yolsuzluklarla, her geçen gün siyasi olarak zayıflamalarının önüne geçmesinin en kısa ve etkili yolunun halkı savaşla meşgul etmekten geçtiğini söyledi. AKP’nin şu an gösterilen tepkileri kendi aleyhine kullandığına değinen Remziye, “Dünyanın tepkisini de daha önce olduğu gibi ‘bakın dünya bize karşı’ algısına çevireceği için tepkiler bu aşamada işlerine geliyor. Büyük bir insanlık dramı yaşanacağı gibi Kürt-Türk toplumunda onarılmaz yaralara yol açacaktır. Savaş tüm Kürt toplumunu etkilediği gibi IŞİD tarzı çeteleri de yeniden yaratacaktır. Başından beri dünyanın egemen güçleri kendi çıkarları için savaşlara katliamlara göz yumdular. Bugün yapılan kınamalarda bu güçlerin çıkarlarına uygundur. Herkes yanlış olduğunu söylüyor ama sessiz kalıyor. Kınamaları biraz da sahte temeller üzerine inşa ettikleri insan hakları hassasiyetlerini beslemek içindir. Tarih bize bu saldırılarda, savaşlarda pınarların, derelerin kızıl aktığını göstermiştir. Ne yazık ki son savaşlarda benzer isimler kullanılarak kendilerince aklanmaya çalıştılar. Oysa insanların öldüğü bir durumu barışla ya da pınarla anlayamazlar” ifadelerini kullandı.