TJA: Saldırılara karşı tek yürek refleksi gösterilmelidir

  • 15:24 8 Ekim 2019
  • Güncel
DİYARBAKIR - TJA, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 9 Ekim 1999’da gerçekleştirilen komplonun yıldönümüne ilişkin yayınladığı açıklamada, “Kürt kazanımlarına geliştirilen saldırılara karşı Kobanî’de nasıl tek yürek olunduysa bugünde Ulusal refleks ve direniş gösterilmelidir. Bu temelde Kürt halkını kazanımlarına yapılan saldırılar karşısında ulusal birlikteliğe ve ortak direnişe davet ediyoruz” dedi.
 
Tevgera Jinen Azad (TJA), PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 9 Ekim 1999’da gerçekleştirilen komplonun yıldönümüne ilişkin açıklama yayınladı. 20 yüzyılla birlikte Ortadoğu’ya dayatılan ulus devlet modelinin Ortadoğu’nun en eski halklarının yokluğu üzerine inşayı öngördüğünü belirten TJA, emperyalist güçlerin böl parçala yönet politikasının en kadim halkları soykırımla karşı karşıya bıraktığına dikkat çekti. Bu kadim halklardan olan Kürtlerin hegomonik güçlerin çıkarları üzerinden Skey-Picot ile dört ulus devlet arasında pay edildiğini kaydeden TJA, Kürtlerin bu şekilde de soykırım kıskacına alındığını belirtti. 
 
TJA açıklamanın devamında şunları kaydetti:
 
“Sömürge güçleri, halkları ve ortak yaşam iddiası olan toplumları birbirinden koparmaya, farlılıkları ortadan kaldırmaya kimliksizleştirmeye, çalıştığı ortadadır. Yüz yılardır yapılmak istenenin bu olduğu son olarak Şengal saldırısında ortaya çıkmıştır. Radikal dinci, milliyetçi, cinsiyetçi kaoslar yaratarak inançları halkları soykırım noktasına getirmiştir. Kürt halkına ve Ortadoğu halklarına yönelik geliştirilen bu savaş ve saldırı politikalarına karşı, alternatif sistem, çözümler ve direniş yöntemleri ile halkların özgürlük ve birlikte yaşam yolunu açan Sayın Öcalan bugün Ortadoğu’daki krizin çözümünde aktif rol alan politik bir lider ve çözümün tek adresi olmuştur. Hegamonlar Sayın Öcalan'ın demokratik ulus paradigması çerçevesinde; sömürü, işgal, soykırım politikaları ve oyunlarına yönelik yaptığı  deşifrasyonun ve ortaya çıkardığı alternatif sistem ile ortak mücadele hattını örmesini engellemek için 9 Ekim 1999’da ortak bir tutumla komployu devreye sokmuşlardır. 
 
‘Komplo 20 yıldır ağırlaştırılarak devam etmektedir’
 
Sayın Öcalan'a yapılan bu komplo tüm Ortadoğu halklarının ve Kürt halkının özgürlüğünü, barışını, birliğini kırmaya yöneliktir. Sayın Öcalan'ın barış teminatına karşı savaşta ısrar eden milliyetçi faşist zihniyet 20 yıldır komployu tecrit uygulamalarıyla güncel kılmaktadır. Komplo 1999'dan günümüze Sayın Öcalan şahsında Kürt halkı başta olmak üzere tüm Ortadoğu halkalarına karşı ağırlaştırılarak devam ettirilmektedir. Yine son süreçte TJA aktivisti ve HDP Milletvekili Leyla Güven şahsında Türkiye cezaevlerinde ve dışarıda binlerce insan tecride karşı süresiz dönüşümsüz açlık grevine girmiş çoğu ölüm sınırına yaklaşmış, 8 siyasi tutsak yaşamına son vermiştir. Geliştirilen bu direnişle beraber 2011’den beri uygulanan mutlak tecrit, aile ve avukat yasağı kısmi olarak kaldırılsa da, hemen sonrasında çeşitli bahanelerle ağırlaştırılmış tecrit uygulaması AKP-MHP koalisyonun eliyle devam ettirilmektedir. Bu görüşmelerde Sayın Öcalan'ın açıklama ve görüşleri ile 7 maddelik deklarasyonu da gösterdi ki; Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan krizler demokratik temelde çözülebilir.
 
Geliştirdiği çözüm deklarasyonu ile Sayın Öcalan çözümün tek adresi olduğu somutlaşmıştır. Halkların DAİŞ’le mücadelesinde ortaya çıkan Rojava devriminde Sayın Öcalan’ın ‘Demokratik Ulus Paradigması’ çerçevesinde halkların kendi özgürlüklerini inşa edebildiği ve savaşsız çözüm olabildiği somutlaşmıştır. Komplonun yıl döneminde Suriye ve Rojava’ya yönelik geliştirilmek istenen askeri harekât komplonun günceliğini koruduğunu, halkların birlikte yaşam hakkına karşı saldırıların devam ettiğini göstermiştir.
 
‘Özgür yaşam koşulları için Sayın Öcalan’ın özgürleşmesi elzemdir’
 
Komplo ile emperyalistlerin inkâr, imha ve asimilasyon politikaları, toplumsal sorunları derinleştirmiş ve çözümsüz bir noktaya taşımıştır. Oysa Sayın Öcalan, geliştirdiği demokratik ulus paradigmasıyla sadece Türkiye de değil, tüm Ortadoğu da çözümün yolunu ve yöntemini net olarak ortaya koymuştur. Bu açıdan Sayın Öcalan’ın özgür yaşam koşullarına kavuşması Ortadoğu halklarının özgürleşmesi açısından elzemdir. 9 Ekim komplosu ve uygulanan mutlak tecridin derhal sonlandırılması gerekmektedir. Sömürgeci ve işgalci hiçbir gücün kadınların, Kürt halkının ve Ortadoğu halkların direnişini engelleyemeyeceği nettir. Kürt kazanımlarına geliştirilen saldırılara karşı Kobanî’de nasıl tek yürek olunduysa bugünde Ulusal refleks ve direniş gösterilmelidir.
 
Bu temelde Kürt halkını kazanımlarına yapılan saldırılar karşısında ulusal birlikteliğe ve ortak direnişe davet ediyoruz. Tüm Kürtlere birlik bugün içindir diyor ve tüm kadınları, demokratları, sol-sosyalis güçleri, feministleri komplocu, imhacı siyasete ve Suriye’de halklarının kazanımlarına başlatılan savaşa karşı birlikte mücadeleyi yükseltmeye davet ediyor, 9 Ekim komplosunu kınıyoruz.”